Erdoğan’ın Özel’e “sebebi ziyaret”i: Sosyalist Enternasyonal’de işbirliği talebi!
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den Genel Başkan Yardımcısı olduğu Sosyalist Enternasyonal’da “İslam düşmanlığı” ve Gazze için işbirliği yapma talebinde bulunmuş.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 yıl sonra CHP Genel Merkezi’ne gelerek Genel Başkan Özgür Özelle yaptığı yaklaşık bir buçuk saatlik görüşmede Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği konuları açıkladı. Ömer Çelik, Özgür Özel’in söylediklerini açıklama konusunu da CHP yetkililerine bıraktıklarını belirtti.
Ömer Çelik’in aktardığına göre Erdoğan, Özelle ziyaretinde şu konuları dile getirdi:
YENİ ANAYASA
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ziyaretinin ardından gerçekleşen iadeiziyaretle birlikte Türk siyasi hayatında bu tablonun ortaya çıkmasını memnuniyet verici olarak görüyorlar. Sayın Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız bu tablonun kalıcı kazanımlara dönüşmesi gerektiğini, herhangi bir şekilde siyasetin gündelik mevzi savaşları içerisinde bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Aynı şekilde Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulabilmesi için atılması gereken adımları sadece dar bir inisiyatifle değil, en geniş toplumsal uzlaşı zeminiyle gerçekleşmesi gerektiği konusundaki görüşlerini ifade etmişlerdir. Bu çerçevede en geniş şekilde bütün Türkiye’yi kucaklayan bir toplumsal sözleşme olarak anayasa sürecinin yürütülmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız Türkiye’nin gelecek nesillere borcu olan darbe anayasasından kurtulmak ve yeni anayasaya kavuşmak sürecini, siyasetin gündelik polemikleri içerisinde değil, Türkiye’nin geleceğini gözeten bir sorumluluk ve perspektifle ifade ediyorlar.
OVP ISRARI
Tabii bu görüşmede ekonomiyle ilgili konuların da gündeme geldiği aşikardır. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’yla yürüdüğümüz bu güçlü yolda elde edilen kazanımların kazanımların korunacağını ifade ediyorlar. Şimdiye kadar yapılan çeşitli çağrılara rağmen herhangi bir şekilde popülizme tevessül edilmeyerek programa bağlılığımızı, bu konudaki istikrarı koruyacağını, programa zarar veren tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir.
“POPÜLİZM DEĞİL REALİZM”
Bu konuda Cumhurbaşkanımızın Genel Başkanımızın bir hassasiyeti maalesef belli dönemlerde maalesef siyaset hayatımıza musallat olan popülist söylemlerden kaçınılması gerektiği konusundadır. Siyasetin bir vaat yarışına döndüğü dönemlerde aslında siyasetçi toplumun taleplerini popülizm üzerinden ya da vaatler üzerinden dile getirdiğinde siyasetin tamamı zemin kaybediyor ve bu dönemlerde kazananlar hep vesayet odakları olmuştur. Bu çerçevede ortaya çıkan sonuç her zaman kaybet kaybet olmuştur siyaset kurumu için. Bu nedenle ihtiyaç duyulan şeyin popülizm değil realizm olduğu, bu çerçevede hem iktidarın bu sorumluluğu gözetmesi gerektiği kadar muhalefetin de bu sorumluluğu gözetmesi gerektiği Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız ifade etmişlerdir. Ekonomimizin içinden geçtiği bu dönem bu kazanımların ileride daha büyük kazanımlara kavuşacağı ve etrafımızdaki gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde bütün bu sürecin hassasiyetle korunacağı ifade edilmiştir.
ŞİMŞEK İSTENİLDİĞİ ZAMAN BİLGİ VERECEK
Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız, arzu edildiği taktirde Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek Bey’in istenildiği zaman bilgi verebileceğini ifade etmişlerdir.
SOSYALİST ENTERNASYONAL’DE İŞBİRLİĞİ
Tabii dış politika konusu. AK Parti ile CHP arasında Cumhur İttifakıyla muhalefetteki ittifak arasında temel tartışma konularından biridir. Önümüzdeki dönemde işbirliğinin arttırılması önemli olacak. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın ve popülist sosyalist partilerin ortaya koyduğu Türkiye düşmanlığı, İslam düşmanlığı konusunda maalesef Avrupa’nın yeni bir meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede Türkiye’nin içindeki işbirliğinin artması bu aşırı sağ, popülist ve radikal partilere karşı güçlü bir mesaj verilmesi açısından önemli olacaktır. Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin içindeki partilerin bu ortaya çıkan faşist dalgaya karşı ortak hareket etmeleri konusundaki hassasiyetlerini ifade etmişlerdir. Bu çerçevede de sayın Özel’in Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı’nın bu nefret suçlarıyla ve ırkçı akımlara karşı o zeminlerde Türkiye’nin tezlerini dile getirmek bakımından önemli bir zemin olduğunu belirtmişlerdir. Ve bu süreçte tabii ki hem siyasi mücadelemizi vereceğiz hem de bakanlıklarımız ortaya çıkan bu tablonun hem Avrupa’nın istikrarı hem de bölgemizin istikrarı, Türkiye’ye dönük Türk ve İslam düşmanlığı gibi akımlar karşısında gerekli duyarlılığı oluşturacak şekilde çalışmalarını yürüteceklerdir.
SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ SEÇİMLERİN ERTELENMESİ
Diğer önemli bir konu PKK’nın Suriye uzantısının o bölgede oluşturmaya çalıştığı terör devletçiliği. Bu konuda girişimlerimiz ve Cumhurbaşkanımız’ın güçlü mesajları sonrası bu ertelendi. Fakat bunu ilk fırsatta terör odaklarının bunu yeniden gündeme getireceklerini değerlendiriyoruz. Bu çerçevede baktığımızda bu konudaki hassasiyet de önemlidir.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI’NIN 50. YILI
Yine Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümüne geliyoruz. Merhum Ecevit’in ve merhum Erbakan’ın bu konudaki katkılarının bir kere daha altını çiziyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız bu yıl dönümü törenlerinde sayın Özelle birlikte Cumhuriyet Halk Partisiyle birlikte ve diğer partilerle birlikte güçlü bir şekilde bir beraberlik gösterilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünü hep beraber Kuzey Kıbrıs’ta kutlamayı temenni ediyoruz. Tabii ki bu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın ve Cumhuriyet Halk Partisi yetkililerinin kendi takvimleri çerçevesinde değerlendirecekleri bir konudur.
GAZZE
Diğer bir konu Gazze konusunda duyarlılık geliştirmek, soykırım siyasetine karşı bizim bütün siyasi partiler olarak ortak bir duruş ortaya koymamız, ayrıca Filistin Devleti’nin tanınması konusunda da bu duyarlılığı arttırmamız. Bu bakımdan da sayın Özel’in Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı çerçevesinde kendilerine yakın partilerle bu süreçler konusunda bilgilendirici ve onları bu politik tutumu takip edici bir tutum ortaya koyması son derece kıymetli olacaktır.
Bütün bu çerçeve içerisinde hem ekonomiden siyasi meselelere, iç politikadan dış politikaya kadar ortak tutum geliştirilebilecek konularda Türkiye’nin hak ve menfaatleri için bir ortak duyarlılık ve ortak siyaset geliştirilmesi gerektiği konusunda Cumhurbaşkanımzın ve Genel Başkanımızın hassasiyeti söz konusudur. Bunu bütün siyasi partilerden beklediklerini Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız ifade etmişlerdir.
HAYAT TARZI
Tabii önemli bir konuda son zamanlarda çeşitli bölgelerde bazı belediye başkanlarının nefret suçu anlamına gelebilecek, ırkçılık anlamına gelebilecek bir takım uygulamalara imza atmaları. Yine maalesef Eski Türkiye’deki manzaraları hatırlatan bir takım yaşam tarzlarına dönük olumsuz uygulamalar diyebileceğimiz bir takım uygulamaların ortaya çıkmasıdır. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız her türlü nefret siyasetine karşı ortak bir tutum geliştirilmesi gerektiğini, bu konuda iktidar olarak bizim güçlü bir siyaset takip ettiğimizi ve muhalefet partilerinden de bunu beklediğimizi ifade ettiler. Yine hayat tarzları konusunda şimdiye kadar elde edilen kazanımların iktidarlarımız döneminde verilen güçlü demokrasi mücadelesi çerçevesinde ortaya çıkan kazanımların korunması gerektiğini, bu çerçevedeki yapısal reformların devam edeceğini, Türkiye’nin demokratik kazanımlarını koruma ve aynı zamanda ekonomi konusundaki kazanımlarını koruma konusunda da bir reform siyasetini devam ettireceğini belirtmişlerdir.
KAYYIM ATAMALARI
Bir diğer önemli konu da terörle iltisaklı belediye başkanlıklarına dönük olarak kayyum atanmasıyla ilgili. Bu konudaki tutumumuz nettir. Herhangi bir şekilde, hangi partiden olursa olsun Cumhurbaşkanımız’ın ifade ettiği şekilde ‘Hangi partiden olursa olsun millete hizmet eden her belediye başkanına destek vermeye devam edeceğiz.’ Milletten aldığı yetkiyi milet için kullanan belediye başkanının hangi partiden olduğunun bir önemi yoktur. İktidar olarak ona destek verme konusundaki tutumumuz açıktır. Ama birisi milletten aldığı yetkiyi terör örgütüne vermek şeklinde kullanıyorsa ya da kendi belediyesinin terör örgütü tarafından atanmış bir komiser tarafından yönetilmesine kapı açıyorsa buna kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Buradaki tutum herhangi bir siyasi partiye dönük ya da toptancı bir tutum değildir. Nitekim kayyum atanan yerler olduğu gibi kayyum atanmayan yerler de var aynı siyasi hareketten. Dolaysıyla tespit edildiği zaman bunların görevden alınması devlet olmanın gereğidir. Hele Irak’ta, Suriye’de hassas bir tablo varken bunlara hiçbir şekilde müsaade edilmesi söz konusu değildir. Bu konuda da sayın Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız bütün siyasi partilerin hassasiyet göstermesi gerektiğini, sivil siyasetin korunması, demokrasinin korunması ve siyasal meşruiyetin korunması, hukuk devletinin gereklerinin korunması bakımından bu konuda hassas olunduğunu her fırsatta belirtiyorlar.”