ABC Politik Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Ayhan Bora Kaplan Suç Örgütü soruşturmasını yürütürken görevden alınan eski Ankara Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner’in eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasındaki sahte tutanak suç duyurusunun iki olay arasındaki bağlantıyı oluşturduğu değerlendirmesinde bulundu.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

ABC Politik Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, 5. gününe giren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasını takip etmek üzere Ankara Adliyesi’ne gitti.

“DÖNÜM NOKTASI”

Merdan Yanardağ, TELE1 canlı yayınında yaptığı değerlendirmede Kerem Gökay Öner’in yaptığı başvurunun Sinan Ateş cinayeti davası açısından bir dönüm noktası olduğu yorumunu yaptı.

Yanardağ şu ifadeleri kullandı:

“Davanın dönüm noktasının dün gerçekleştiğini düşünüyorum. Biraz önce ben Ayşe Ateş’in Avukatı Hatice Taştanla konuştum. Dün, Tolgahan Demirbaş’ı, Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına alan ve bu davaya dahil olmasını sağlayan Emniyet Müdürü’nün yaptığı ifşa aslında bu davaya başından itibaren bir müdahale edildiğini, devletin içindeki bir iktidar kliğinin ve bir siyasal gücün müdahale ettiğini gösteriyor. Çünkü tutanak değiştiriliyor. Biz evinde gözaltına aldık bir önceki dönem MHP’nin Mersin Milletvekili -ki bu dönem seçilemedi. 4. sıraya kondu. 4. sıra Mersin’de seçilemeyecek bir sıradır. Bunun bir anlamda bir görevden alma, geri plana çekme tutumu olduğu da söylenebilir. Ancak Olcay Kılavuz’un MHP’nin bazı örtülü operasyonlarında kritik bir yerde olduğu, tek başına karar verici olmasa bile bunu hayata geçiren bir konumda olduğu, öyle bir heyetin içinde olduğu anlaşılıyor.-

Olcay Kılavuz’u ısrarla bu davanın dışında tutmaya çalıştılar ki korumaya çalıştıkları da çok açık. Tutanak değiştiriliyor. Evinde gözaltına alındığı halde, sokakta gözaltına alınmış gibi bir tutanak düzenlenmiş ve ilk tutanak geçersiz kılınmaya çalışılmış. Bu, bu davadaki en büyük olaydır bence şu ana kadar.”

“2 OLAY ARASINDAKİ BAĞLANTIYI OLUŞTURDU”

Merdan Yanardağ, Ayhan Bora Kaplan Suç Örgütü soruşturmasında açığa alınan eski Ankara Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner’in eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasındaki sahte tutanak başvurusunun iki olay arasındaki bağlantıyı oluşturduğu değerlendirmesini yaptı.

Yanardağ şöyle konuştu:

“Bir dönüm noktasıdır. Çünkü adı geçen Emniyet Müdürü, Ankara eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü, Bora Kaplan çetesinin -ki Ankara’nın en büyük mafya çetesidir- çökertilmesini sağlayan operasyonu da yürüten bir kişidir aynı zamanda. Bu kişinin Ayhan Bora Kaplan soruşturması nedeniyle orada görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle açığa alınması zaten 2 olay arasındaki bağlantıyı oluşturduğu gibi niye MHP’nin Ayhan Bora Kaplan operasyonuyla ilgilendiğini ve bu operasyonu yürüten polislerin üzerine bir siyasi baskı uyguladığını da açığa çıkartıyor. Çünkü hatırlayacaksınız neredeyse Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yürüten polislerin Fethullahçı Çete gibi gibi darbe planladıklarını, böyle bir iddiayı ortaya atmaya ve bazı kendilerine yakın medya kuruluşları üzerinden bunu servis etmeye kamuoyuna çalıştılar.

İlk önce bu şaşkınlıkla karşılandı. Ne ilgisi var diye. Çünkü Ayhan Bora Kaplan’ı güya MHP yöneticileri ve AKP yöneticileri hakkında ifade vermeleri istenmiş. Demişler ki, ‘sen bize böyle bir ifade verirsen biz seni kurtarırız.’ Polislere atılan suçlama bu. Bu suçlamanın da yersiz olduğu dünkü ifşayla dava yeni bir seyir kazandı. Bu davaya siyasi bir müdahale var. Bu davaya devlet içinde yuvalanmış bir kliğin, bir ekibin, bir kanadın emniyet içerisinden müdahalesinin olduğu anlaşılıyor. Bu tutanak başka türlü değiştirilemez çünkü. Gözaltına tutanağı sıcağı sıcağına tutulmuş, imzalanmış fakat bu tutanak değiştirilmiş. Diyor ki şu anda açıkta olan Emniyet Müdürü, ‘Bizim tutmuş olduğumuz tutanak bu değil. Burada bir suç işlenmiş. Bu suç önemlidir. Bu tutanağı değiştiren herkes ve yeni tutanağın altında imzası olan tüm polisler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum’ dedi.”

Kaplan soruşturmasında görevden alınan Müdür Yardımcısı’ndan sahte tutanak suç duyurusu

“KOALİSYONU SARSACAK DERİNLİĞE SAHİP”

Merdan Yanardağ, Sinan Ateş cinayetinin AKP ve MHP arasındaki ittifakı bozabilecek derinliğe sahip olduğu yorumunu yaptı.
Yanardağ görüşlerini şu ifadelerle dile getirdi:

“Bunun en önemli dönüm noktalarından biri olduğu söylenebilir. MHP ve AKP koalisyonunu sarsacak bir derinliğe sahip Sinan Ateş cinayeti. Yani herhangi bir cinayet olmaktan çıktı. Bunu tespit etmek lazım. Çünkü Ülkücü Hareket’in geleneğinde biliyoruz ki Ülkü Ocakları genel başkanları, liderden sonraki gerçek ikinci isimdir. Teşkilatın, örgütün, hareketin asıl militan gücünü kontrol eden, onu yöneten ve harekete geçiren mekanizma Ülkü Ocaklarıdır.

Burada Sinan Ateş’in öldürülmesi ilk başta örgüt içi bir hesaplaşma gibi görüldü fakat bunu aşan bir niteliğinin olduğu anlaşılıyor. Biraz önce sohbet ettiğim kişiler de onu söylüyor. Şu anki MHP yönetimini değiştirmeye yönelik bir hazırlığın öncülerinden biri olduğu belirtiliyor ve Mersin ve civarındaki uyuşturucu kaynaklı bir rantın bölgedeki örgüt eliyle ele geçirilmesi çabasının da Sinan Ateş suikastında rol oynadığı ileri sürülüyor.

Mersin dediğimiz olay şu: Orada Ülkü Ocakları Şube Başkanı’na Adana’dan gelerek saldırmaya çalışan ikiyi kişi biliyorsunuz Mersin Ülkü Ocakları Başkanı vuruyor. İkisini de öldürüyor. Bankamatikten para çekmek isterken arkadan gelip kendisini bıçaklamaya çalışıyorlar. -ki yaralıyorlar- Üzerinde silah var, ruhsatlı bir silah. O da silahı çekiyor ve vuruyor. Bu olayın sorumluluğunu da Sinan Ateş’e yüklemeye çalışıyorlar. Çünkü Mersin Ülkü Ocakları Başkanı’nın Sinan Ateş’e yakın bir kişi olduğu belirtiliyor. Diyelim ki bu olaydan hareketle, bölgede rant var biliyorsunuz Mersin Limanı uluslararası bölge çapında dağıtımın sağlandığı, uyuşturucu kaçakçılığının merkezlerinden biri. Dolaysıyla burada bir para ve rant var o bölgede. Bunun paylaşılmasına ilişkin iddialar var. Şimdi burada konuştuğumuz 2 kişiden biri neredeyse bunu söylüyor. Bana anlatılan bu.”

“MHP – AKP İLİŞKİLERİ YENİDEN DÜZENLENDİ”

Merdan Yanardağ, AKP ile MHP arasındaki ilişkilerin bu dava üzerinden belirleneceği ve iki parti arasındaki ilişkilerin yeniden düzenlendiği yorumunu yaptı.

AKP ve MHP uzlaşısıyla davanın karartılması tehlikesi olduğunu dile getiren Yanardağ şu yorumları yaptı:

“Fakat Ben, ne Mersin bölgesindeki rant savaşının, ne Ülkü Ocakları ve MHP içindeki örgüt içi hesaplaşmanın bu cinayeti artık açıklayamayacağını düşünüyorum. Böyle bir gerekçeden kaynaklanmış olsa bile Türkiye’deki bir siyasal skandala ve mevcut siyasal iktidarı sarsan bir olaya dönüşmüş vaziyette. Bir iktidar krizi yaratmış durumda. MHP ve AKP arasındaki ilişkileri bu davanın seyri belirleyecektir. AKP iktidarı bir parça bu davanın üzerine gitmek ve bunun üzerinden MHP’yi sıkıştırmak ve MHP’nin elindeki bir tür rehine pozisyonunu ortadan kaldırmak istedi. Fakat son birkaç gündür gözlemlediğim tablo şu: MHP ve AKP arasındaki ilişkiler yeniden düzenlenmiş durumda. Örtülü bir anlaşmanın olduğunu düşünüyorum. Bu dava üzerindeki en büyük tehdit de budur. Burada bir AKP MHP uzlaşısıyla bu dava karartılmaya çalışılırsa bu Türkiye açısından adalete derin bir güvensizlik yaratacak ve giderek iktidarı sarsacak hatta iktidarın siyasal ömrünü alabildiğine azaltacak bir rotaya da girebilir.”