“Akil” Uçum, Erdoğan’ı “işbirlikçilik”le mi suçluyor?
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve dönemin “Akil İnsanlar Heyeti”nde de yer alan Mehmet Uçum, “normalleşme” ve “400 milletvekili” gibi konularda küresel emperyalizmin Türkiye’ye saldırdığını öne sürdü. Mehmet Uçum’un örnek verdiği iki konunun da Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirilmiş olması akıllara “Uçum, Erdoğan’ı mı suçluyor?” sorusunu getirdi.
SONER BAHADIR
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’dan, Fethullahçı Terör Örgütü(FETÖ) tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi‘nin yıldönümü öncesi dikkat çeken bir açıklama geldi.
15 TEMMUZUN YILDÖNÜMÜ VE BİR DEĞERLENDİRME
Ülkemiz 15 Temmuz 2016’daki gerici ve faşist darbe ve işgal girişiminin 8’inci yıldönümünü karşılıyor.
Türkiye halkı sekiz yıl önce 15-16 Temmuzda 21’inci yüzyılın Milli Demokratik Halk Devrimini yaptı. Türk Milleti 20’nci yüzyılda…
— Mehmet Uçum (@mehmetucum) July 13, 2024
Darbe Girişimi’nin püskürtülmesini “Milli Demokratik Halk Devrimi” olarak niteleyen Mehmet Uçum, 2002 yılından bugüne Birleşik Sosyalist Partisi(BSP) tarafından yönetilen ve BSP’nin iktidara gelmesinin ardından 2002 ve 2019 yıllarıında gerçekleşmiş iki darbe girişimini püskürten Venezuela’ya küresel emperyalizmle mücadele konusunda rehber olduklarını savundu.
NORMALLEŞME, “DIŞ MİSYONLARIN TAHRİKİ”YMİŞ!
Uçum’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda en dikkat çekici bölümlerden biri, Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “normalleşme” sürecinin “dış misyonların teşvik ve tahrikiyle” gerçekleştiği değerlendirmesi.
Uçum konuyla ilgili olarak, “Hemen yakın geçmişe bakarsak Türkiye 31 Mart 2024’de bir yerel seçim yaşadı. Yerel seçimlerde muhalefet nispeten başarılı bir sonuç elde etti. Cumhur İttifakının birinci sırada çıkmasını sağlayan %41’e yakın oyuna rağmen dış misyonların teşvik ve tahrikiyle temsil alanlarında Türkiye’de bir çok açıdan “radikal dönüşüm” olacağı beklentisi pompalandı. Hatırlamak gerekirse “yeni dönem” ve “normalleşme” adı altında bazı gelişmelerin olacağı ve ülkemize “bahar” geleceği vurgulandı” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nde birinci parti olan CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’i, 2 Mayıs 2024 tarihinde AKP Genel Merkezi’nde ağırlamıştı. Görüşmeden bir gün sonra 3 Mayıs 2024 tarihinde konuşan Recep Tayyip Erdoğan, “Türk siyasetinde yumuşama sürecini başlatalım istiyorum” demişti.
“400 VEKİLLE BÖLÜNMENİN ÖNÜ AÇILACAKTI”
Mehmet Uçum’un açıklamasında dikkat çeken bir diğer konu başlığı da 400 ve üzeri milletvekilinin oyuyla halka sorulmadan “Türkiye’nin bölünmesinin önünü açacak” yeni bir anayasa yapılması hedefinden bahsedilmesi.
Uçum bu konuda da, “Ülke içinde “terör sorunu yok yetki devri meselesi var, Meclis göreve” siyaseti benimsenecekti. Yetki devri dayatmalarına boyun eğilip Türkiye’nin bölünmesinin önü adım adım açılacaktı. Mecliste 400 ve üzeri oyla her türlü yetki devrini ve her türlü geriye dönüşü içeren yeni anayasa yapılıp halka sorulmadan yürürlüğe konacaktı. Türkiye tam bağımsızlık çizgisinden vazgeçip yeniden batıcı projeler içinde yer alacaktı. Batıcı asimilasyon bu kez tüm toplumu teslim alacaktı” dedi.
Erdoğan, 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi 7 Mart 2015’te Gaziantep’te toplu açılış törenine katılmıştı. Başbakan olduğu 2011 ve 2013 yılları arasında o dönem TBMM’de grubu bulunan CHP, MHP ve BDP/HDP ile birlikte 2011-2013 yılları arasında faaliyet yürüten Anayasa Uzlaşı Komisyonu’nda anlaşmanın sağlanamamasına işaret ederek seçimlerde halktan 400 milletvekilini çıkaracak oranda oy istemişti.
Erdoğan, “Biz Türkiye’yi yeni anayasasına kavuşturmak için tüm gücümüzle çalıştık. Netice alamadık çünkü diğerlerinin öyle bir derdi, amacı yok. Onlar ‘nasıl olur da suçu diğer tarafın üzerine atarak bu işin içinden sıyrılırız’ bunun derdine düştüler. Komisyon samimi, dürüst çalışmayınca netice de çıkmadı. Şimdi ne diyoruz, 7 Haziran’da bir seçim var mı? Bu seçimde Türkiye’yi, yeni Türkiye hedeflerini, yeni anayasasına, başkanlık sistemine, çözüm sürecini güçlendirerek kavuşturmak için hazır mıyız? Kardeşlerim, 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” ifadelerini kullanmıştı.
ÇÖZÜM SÜRECİ VE “AKİL” UÇUM
Recep Tayyip Erdoğan, bu süreç öncesinde Başbakan olduğu 2009 yılında sonradan HDP adını alacak olan BDP ile Kürt Sorunu’na çözüm bulmak amacıyla “Çözüm Süreci”ni başlatmıştı.
Bu süreç, 16 Temmuz 2014 tarihli Resmi Gazete’de, “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun”un yayınlanmasıyla kanunlaştı.
AKP iktidarı o dönem, toplumu, “Kürt Açılımı” adıyla da anılan sürece ikna edebilmek için 4 Nisan 2013 tarihinde “Akil İnsanlar Heyeti” oluşturmuş ve 7 bölgede ayrı görevlendirmeler yapmıştı. Rifat Hisarcıklıoğlu, Lale Mansur, Kadir İnanır, Nihal Bengisu Karaca, Abdurrahman Dilipak, İzzettin Doğan, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Hilal Kaplan, Fehmi Koru, Baskın Oran, Murat Belge, Yılmaz Erdoğan, Etyen Mahcupyan, Lami Özgen, Hülya Koçyiğit, Şemsi Bayraktar, Oral Çalışlar, Orhan Gencebay ve Bendevi Palandöken gibi isimler bu heyette yer almıştı.
Heyette yer alanlar arasında dikkat çeken 2 isim de Mehmet Uçum ve Ayhan Ogan.
Ayhan Ogan da bugün Uçum gibi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yapıyor.
DEMİRTAŞ, “SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ” DEMİŞTİ
15 Ekim 2012 tarihinde kurulan HDP, kendisinden önce Doğu ve Güneydoğu bölge illerinde bağımsız milletvekilleriyle seçime giren partilerin aksine, 2015 Genel Seçimleri’ne tüm Türkiye çapında parti olarak girme kararı aldı. Dönemin HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 17 Mart 2015 tarihli partisinin grup toplantısında Erdoğan’a seslenerek üç defa, “Seni başkan yaptırmayacağız” demişti.
Selahattin Demirtaş’ın bu açıklamasının ardından Çözüm Süreci sona ermişti.
HDP; ilk turu 7 Haziran, 2. Turu 1 Kasım’da yapılan 2015 Genel Seçimleri’nde TBMM’ye parti olarak girme hakkı kazanmıştı.
Mehmet Metiner’den “siyasi ayak” vurgulu 15 Temmuz “özeleştiri”si