ABC Politik

Haber

Gözyaşları döken Saniye Ateş: Katilleri verecekler bana, bunlar maşa

Gözyaşları döken Saniye Ateş: Katilleri verecekler bana, bunlar maşa
Email :

Silahla vurularak hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, gözyaşlarına hakim olamayarak, “Bu mahkemeden memnun değilim. Katiller dışarıda, sadece onlar göstermelik, tiyatro. Benim iki tane yavrumu yetim bıraktılar. Benim oğlumun öldürülme sebebini açıklayacaklar. Katilleri verecekler bana. Bunlar katillerin maşası” dedi.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Ankara’da 30 Aralık 2022 tarihinde silahla vurularak hayatını kaybetmesiyle ilgili davada açıklanan mütalaaya Ateş ailesinden ve avukatlardan tepki geldi.

Ateş’in ölümünde 3 kişiye kasten öldürme cezası talebi

 

Mahkemenin ardından konuşan Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş gözyaşlarına hakim olamadı.

Mahkemeden memnun olmadığını ifade eden Saniye Ateş, Sinan Ateş’in öldürülme sebebinin açıklanmasını ve asıl azmettiricilerin açığa çıkarılmasını talep etti.

Saniye Ateş şunları söyledi:

“Bu mahkemeden memnun değilim. Katiller dışarıda, sadece onlar göstermelik, tiyatro. Benim iki tane yavrumu yetim bıraktılar. Benim oğlumun öldürülme sebebini açıklayacaklar. Katilleri verecekler bana. Bunlar katillerin maşası.

Ben istiyorum ki kim azmettirdiyse o gelsin, bir sebep söylesinler. Bir ekmek çalan 7 yıl yatıyor, mahalle kavgası 1 sene sürüyor. Benim oğlumu 2 sene boyunca takip ettiler. Bu kadar kısa zamanda bu mahkeme biter mi? Yok mu kanun? Kanun var da bize mi yok? Hala benim yavrularımı tehdit edip, hala benim gelinime, kızıma tehditler savurabilecek kadar alçak, namussuzlar. Namusuna dil uzatabilecek kadar adiler.

Ben oğlumun katillerini istiyorum, bunları değil. Bunları azmettirenleri istiyorum. Bu dava kapanırsa çok Sinan’lar ölecek. Bir oğlu benden aldılar. Başka Sinan’lara kıyılmasın, ne olur yanımızda olun. ”

AYŞE ATEŞ: SİYASİ BAĞLANTILARLA BAĞI KOPARMA MÜCADELESİ

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ise mahkemenin siyasi uzantılarla bağı kopartma mücadelesi verdiğini savundu.

Karanlık bir güce karşı savaştıkları yorumunda bulunan Ayşe Ateş, “Alelacele kapatılmak istenen bir dosya onca delile rağmen siyasi uzantılarla aradaki bağı koparmak için mücadele veren bir yargı süreciyle karşı karşıyayız. Bu süreçte tek kişilik hücrelerde kalan tutuklulara 19 ay boyunca verdikleri hiç bir beyanla uyuşmayan ezberletilmiş ortak bir ifade vasıtasıyla bu siyasi cinayeti adi bir cinayet gibi göstermek için basın ve medya dahil olmak üzere bütün imkanlarını kullanan karanlık bir güce karşı savaşıyoruz” dedi.

Sinan Ateş cinayetinin aydınlatılmamasının Türkiye’yi daha büyük bir karanlığa sürükleneceğini savunan Ayşe Ateş, “Eğer yargı süreci bu kadar hızlı ilerlerse Sinan Ateş suikastı davası tarihin en kısa süren siyasi cinayet davası olarak kayıtlara geçecektir. Biz diyoruz ki milletimiz yanımızda dursun. Devletimiz arkamızda dursun adil yargılanmanın önü açılsın. Dosyalar birleştirilsin. Tüm suçlular hakim karşısına çıkartılsın. Adımız gibi biliyoruz. Bu siyasi cinayet tüm karanlık yönleriyle aydınlatılmazsa Türkiye daha büyük bir karanlığa doğru sürüklenecek. Buradan alınan cesaret yeni siyasi cinayetlerin kapısını aralayacak. Türk milleti yeni Bengisu’larla yeni Banu Çiçek’lerle tanışacak. Türk Milleti’nin yeni Ayşe Ateş’leri olacak. Dün dövdürülen gazeteciler yarın öldürülecek” şeklinde konuştu.

Ayşe Ateş, davayı takip eden gazetecilere yönelik tehditleri de hatırlattı.

Ayşe Ateş, “Nereden biliyorsun diye soracak olursanız yeni eylem planlarını sosyal medyadan çoktan duyurdular. Bu siyasi cinayeti dile getiren gazetecileri siyasetçileri hedef tahtasına koyup hesaplaşacağız tehditlerini bol keseden savurmaya başladılar. Konjonktür müsait olduğunda fiili eylem yapacağız şeklinde paylaşımları dolaşıma soktular. Bu yargılamadan yakayı sıyırır paçayı kurtarırlarsa olacaklar gün gibi ortada değil mi? Karanlık her gün çeşitli mecralardan el kaldırarak ben buradayım diyor” ifadelerini kullandı.

Ayşe Ateş, davayla ilgili bilirkişi raporunda yer alan yazışmalarda Ülkü Ocakları’nın emniyetten istediği kişisel verilere ulaşabildiğinin yer almasını hatırlatarak, “Görünen o ki şans eseri yaşıyoruz” dedi.

Ayşe Ateş şu ifadeleri kullandı:

“Bu siyasi cinayet dosyasında da Ülkü Ocakları ve MHP içine sızmış bu karanlık güce dair her türlü bulgu var. Herhangi birini kafaya taktıklarında emniyet içindeki uzantılarıyla dakikalar içinde devlete emanet ettiğimiz kişisel verilerimize ulaşabiliyorlar. Suça karıştıklarında jandarmadaki uzantıları tarafından kollanıyorlar. Sadece babası Sinan’ın arkadaşı olduğu için 8 yaşındaki kız çocuğu hakkında bilgi topluyorlar. Her hangi bir kadın hakkında bilgi alabiliyorlar. Kadın cinayetlerinden bu kadar mustaripken, vatandaşın canının ve malının emanetçisi emniyet görevlisiyse sebebini bile sormadan elindeki tüm verileri iletiyor. Öldürecek mi dövdürecek mi merak bile etmiyor. Görünen o ki şans eseri yaşıyoruz.”

Ayşe Ateş son olarak TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmasına dair milletvekillerine yaptığı çağrıyı yineledi.

Ayşe Ateş, “Bu siyasi cinayet dosyası masanın üzerinde görmesi gereken herkesin baktığı bir zarfın içinde duruyor. Ancak zarfın üstünde kayıp mektup yazıyor. Bu vesileyle buradan sizlerin aracılığıyla artık adaletin tesis edilesi gerektiğine inanan siyasi cinayetlere dur demek isteyen vekillerimize çağrımı yineliyorum. Bir meclis araştırma komisyonu kurulması gerektiği ortadadır. Aziz milletimizin adalete olan güveni sarsılmış. Türkiye’nin  aydınlık yarınları için bu zarf ivedi şekilde açılmalı yargının üzerindeki siyasi baskı kaldırılmalı böylelikle bu suça karışan kim varsa adil bir şekilde yargılanıp kanunların ön gördüğü cezayı almalıdır” şeklinde konuştu.

AVUKAT ŞEYDA ŞAHİN: DEMİRBAŞ VE ÇEP’İN AZMETTİRİCİ OLDUĞU YANILGI

Avukat Şeyda Şahin ise mütalaa hakkında, “Mütalaanın içeriği Tolgahan Demirbaş ve Doğukan Çep’in azmettirici olduğu yanılgısıyla değerlendirilmiş” yorumunda bulundu.

Yargının suikastı örtbas etmeye çalıştığı değerlendirmesine bulunan Şeyda Şahin şunları söyledi:

“19 gün içinde karara çıkarılmak istenen bir yargılama süreci var. Bugün mütalaa almaya geldik 3 dakika bile sürmedi. Mütalaanın içeriği Tolgahan Demirbaş ve Doğukan Çep’in azmettirici olduğu yanılgısıyla değerlendirilmiş. Tetikçi, gözlem yapan Suat Kurt ve Vedat Balkaya gibi isimlerin de eylemi bizzat işledikleri iddiası diğer şahıslarında yardım eden olduğu gibi bir değerlendirmeyle yeni bir tahliye çıkmış değil. Türkiye’de yaralama olaylarında bile senelerce sürerken ne yazık ki bu suikastı örtbas etmek isteyen yargıyla karşı karşıyayız. Adalete olan güvenlerini aile başından beri anlatmakta. Biz buraya geldiğimizden beri adalete olan güvenimiz sarsıldı. Bir önceki yargılama içinde Apple’dan telefon numarasını vermek istemeyenler hakkında müzekkere talebimiz vardı. Dün yazıldı. Gönderilip gönderilmediğini bilmiyoruz. Cevap gelmeden bugün bir mütalaa açıklandı”

SELMA ATEŞ, EL ÖPMEYİ HATIRLATTI

Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş de Polis Özel Harekat Başkanı’nın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin elini öpmesini hatırlatarak, “El pençe divan durulan bir ülkede adalet denen bir şey yok” dedi. Selma Ateş yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı.

Selma Ateş, “19 aylık mahkemenin sonucunu 19 günde gördük. 2 dakika sürdü. Biz gerçek azmettiricileri görmek istiyoruz. İsimlerini verdik. Dosyada yer almaması siyasi bir el demektir. El pençe divan durulan bir ülkede adalet denen bir şey yok. Bunların azgınlaştığını hepimiz görüyoruz. Türk yargısı artık siyasi eli üzerinden kaldırmak zorunda. Türkiye hukuk devleti olduğunu göstermek zorunda. Başka Sinan Ateş’lerin ölmesini istemiyorsak birlikte olmak zorundayız. 3 dakikada karara bağlandı. Kardeşim 19 aydır toprak altında bunun hesabını verecek olanlar devletin içinde. Bunun hesabını er yada geç verecek. Hakkımızı da helal etmiyoruz. Biz de hesaplaşacağız. Türk yargısına olan güvenimizin kırılmasını istemiyoruz” dedi.

Özel Harekat Başkanı, Bahçeli’nin elini öptü! Akıllara Kılıçdaroğlu geldi