ABC Politik

Gündem

“Şov”a başlayan Atay, MYK’dan ayrıldı! Baş’tan Atalay için TBMM’ye başvuru

Email :

TİP’te yeni MYK görevlendirmeleri açıklanırken, sanat alanında mücadele edeceğini söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, görevinden kendi isteğiyle ayrıldı. Barış Atay, “Türkiye İşçi Partisi’nden istifa etmedim. Bir oyuncu yönetmen olarak kendi mesleğime devam edeceğim” dedi. Atay, “İntihar Şov” isimli yeni tiyatro oyununa başlamıştı. AYM’nin hak ihlali gerekçeli kararını hatırlatarak vekilliğinin yeniden tanınmasını talep eden Can Atalay, “Artık söz konusu olan meclisin saygınlığıdır” dedi. Atalay için TBMM Başkanlığı’na dilekçe veren TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise, “Milletvekili kaydının yapılarak özlük haklarının tesis edilmesini talep ederiz” ifadelerini kullandı.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

Türkiye İşçi Partisi(TİP), Merkez Yürütme Kurulu(MYK) ve Parti Meclisi(PM) toplantılarının ardından sonuç bildirgesini yayınladı.

 

8 maddelik bildirgede, 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “yumuşama” süreciyle ilgili, “31 Mart seçimleri sonrasında ortaya atılan ve uzun ömürlü olmayacağı daha o günlerde partimiz tarafından ileri sürülen “yumuşama” beklentisi hiç vakit kaybetmeden berhava olmuştur” değerlendirmesinde bulunuldu.

Bildirgede, “31 Mart seçimleri sonrasında ortaya atılan ve uzun ömürlü olmayacağı daha o günlerde partimiz tarafından ileri sürülen “yumuşama” beklentisi hiç vakit kaybetmeden berhava olmuştur. Özellikle sokaklarda yaşayan hayvanların katledilmesine yönelik yasa tasarısının Meclis’ten geçirilmesi sürecinde sergilenen iktidar tutumu sözü edilen “yumuşama” sürecinin bir yanılsama olduğunu göstermiş; dahası bu tür söylemlerin sadece AKP iktidarına zaman kazandırmak amacıyla ortaya atıldığını kanıtlamıştır. AKP bu tür söylemlerle kazandığı zamanı ise siyasi hegemonyasını kuvvetlendirmek ve yeni mevziler kazanmak için kullanmaktadır” denildi.

“SİYASİ PARTİLERİ DİZAYN ÇABASI”

Bildirgede yapılan değerlendirmelerden biri de AKP’nin siyasi partileri ve muhalefet blokunu dizayn etme çabası içerisinde olduğu.

Bildirgede konuyla ilgili, “AKP’nin kendi hegemonyasını kuvvetlendirmek için hazırladığı oyun planının bir başka boyutu ise, 31 Mart seçimleri öncesinde farklı bir siyasal kompozisyon sergileyen siyasi partiler alanını merkezinde kendisinin durduğu yeni bir kuşakta dizayn etmektir. Başta Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi gibi Milli Görüş/AKP kökenli partilerden vekil transferleri ile İyi Parti’den çıkarılacak milliyetçi yeni oluşumların teşvik edilmesi gibi adımlar bu kapsamda değerlendirilmelidir. Bu tür girişimler bir yandan AKP’nin muhalefet blokunu zayıflatma ve Saray karşısındaki kompozisyonu dağıtma amacıyla ilgiliyken, bir yandan da MHP ile yaşanan ve şiddetleneceğine yönelik emarelerin bulunduğu gerilime karşı da bir dayanak noktası oluşturma amaçlıdır. Tüm bunlar Meclis aritmetiğini olduğu kadar, önümüzdeki seçim sürecini de etkileyebilecek gelişmeler olarak görülmeli ve toplumsal muhalefet, süreci izlemek yerine hem Meclis’te hem de önümüzdeki seçim döneminde izleyeceği mücadele stratejisini masaya yatırmalıdır. TİP, halkımızı düzen siyasetinin kıskacına mahkum bırakmamak için kendisi ve olası ittifakları üzerinden solda yeni bir odak yaratmak üzere imkanları değerlendirecektir” ifadelerine yer verildi.

Gerekçeli Atalay kararı

Anayasa Mahkemesi’nin(AYM) 1 Ağustos’ta, 2023 Genel Seçimleri’nde Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay hakkında 22 Şubat 2024 tarihli hak ihlali kararının gerekçesini açıklaması da bildirgede ele alınan konulardan biri oldu.

AYM’nin kararının hukukun işlemez hale getirildiği yorumu yapılan bildirgede, “AYM’nin Can Atalay yoldaşımız hakkındaki kararı, hukukun bir kez daha işlemez hale getirildiğinin ve Saray iktidarının faşizan karakterinin çıplak bir işareti olmuştur. Partimiz, toplumsal muhalefetin ve hukuk örgütlerinin bileşenleriyle birlikte Can Atalay yoldaşımızın gasp edilen özgürlüğünün ve hukuki haklarının iadesi için mücadele etmeyi sürdürecektir. Bu başlıkta atılacak adımlar ve görüşmeler konusunda detaylı bilgiler kamuoyuna sunulacaktır” denildi.

Filistin’e destek

TİP PM ve MYK, İsrail’in işgal ve katliamlarına maruz kalan Filistin’e desteğini yineledi.

Bildirgede, “ İşgalci İsrail, emperyalist merkezlerin desteği ile katliamlarını sürdürmektedir. Filistin halkının direnişinin yanındayız. Artan savaş tehlikesine karşı halkların kardeşliği ve barış talebini ulusal/uluslararası ölçekte yükselteceğiz” ifadeleri kullanıldı.

YENİ MYK: ATAY AYRILDI

Bildirgenin son maddesinde yeni görevlendirilen MYK üyeleri açıklanırken, Genel Başkan Yardımcısı ve MYK Üyesi Barış Atay’ın görevlerinden kendi isteğiyle ayrıldığı belirtildi.

Bildirgede, “Parti Meclisi kendi iç iş bölümüyle, merkezi büro ve komisyonlarımızın bileşimine ilişkin değerlendirmelerini tamamlamış tüm merkez organlarımızın bileşimi netleşmiştir. Bu kapsamda önümüzdeki dönem Yunus Başaran, İlke Bereketli, Bilge Seçkin Çetinkaya, Cenk Dik, Doğan Ergün, Sera Kadıgil, Can Soyer, Oya Sönmez, Özgür Urfa ve Cengiz Yeter yoldaşlarımız Merkez Yürütme Kurulu üyesi olarak görevlendirilmiştir. Geçen dönem Genel Başkan Yardımcılığı görevini özveriyle üstlenen Barış Atay yoldaşımız bu görevini tamamlamış ve yeni dönemde kendi isteği ile MYK’da görev almamıştır. Yoldaşımıza emeği ve katkısı İçin teşekkür ediyoruz” denildi.

Doktor ve avukat örneği

Barış Atay, MYK ve Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılması hakkında bir video yayınladı.

Atay, “Bir doktor ya da avukat bir milletvekili nasıl ki milletvekilliği süreci bittikten sonra işlerine geri dönüyorsa ben de bir oyuncu yönetmen olarak kendi mesleğime devam edeceğim” dedi.

Barış Atay videoda şu ifadeleri kullandı:

“Arkadaşlar ben Türkiye İşçi Partisi’nden istifa etmedim. Hala üyesiyim. Aslında ortada herhangi bir istifa da yok. Ben, Genel Başkan Yardımcılığı ve Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği görev süremi tamamladım ve yeni Merkez Yürütme Kurulu seçildi. Yeni Genel Başkan yardımcıları seçildi. Bu sadece Parti tarafından sosyal medyada deklare edildi. Yeni arkadaşlara görevlerinde başarılar dileyip Parti üyesi olarak hayatıma devam edeceğim. Buradaki mesele ne? Buna bir açıklık getirmek istiyorum. Bir doktor ya da avukat bir milletvekili nasıl ki milletvekilliği süreci bittikten sonra işlerine geri dönüyorsa ben de bir oyuncu yönetmen olarak kendi mesleğime devam edeceğim.”

 

Yerini Atalay’a bırakmıştı

Barış Atay, 2018 Genel Seçimi’nde, TİP’in ittifak halinde olduğu HDP listelerinden aday olmuş ve Hatay’dan milletvekili seçilmişti.

Barış Atay, 2023 Ocak ayında, Oğuzhan Uğur’un sunduğu “Mevzular: Açık Mikrofon” programına konuk olmuş ve programda yaptığı açıklamalar büyük ilgi uyandırmıştı.

Barış Atay’ın programından sonra TİP’e çok sayıda üye kaydı yapılmıştı.

Barış Atay, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimi’nde ise yerini, cezaevinde bulunan Can Atalay’a bırakmıştı. Barış Atay; 2023 Genel Seçimleri’nde, MYK Üyesi Yunus Başaran’ın 1. sıradan aday olduğu Antalya’da 2. sıra Adayı olmuş ve seçilememişti.

“Sanat da önemli bir mücadele alanı”

Barış Atay’ın adı Yerel Seçimler’de de Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için geçmişti.

TİP, ilk olarak eski milli Futbolcu Gökhan Zan’ı Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklamıştı.

İstanbul İl Merkezi’nde 12 Şubat 2024 tarihinde düzenlenen toplantıda konuşan Barış Atay, TİP’in isimler üzerinden siyaset yapmadığını ve sanat alanının da önemli bir mücadele alanı olduğunu söylemişti.

Barış Atay, “Biz isimler üzerinden siyaset yapmayız. Sonuç itibariyle dönem dönem aldığımız görevler var. Burada parti üyelerimizden il ilçe teşkilatı yöneticilerimize, milletvekillerinden olası belediye başkanlarına kadar herkesin TİP’teki statüsü aynı derecededir. Ben bana verilen görevi uzun süre yerine getirmeye çalıştım. Hayatın başka bir akışı var. Burada partiyle beraber yürüdüğüm açık. İsimler üzerinden siyaset yapmadığımıza göre beraber kolektif bir iş yaptığımız gerçeğini önünüze koymamız gerekiyor. Barış Atay’ı TİP’in üyelerinden biri olarak değerlendirmek lazım. Ayrıca sanat da önemli bir mücadele alanı. Oradaki mücadeleyi de büyütmekte yarar var” şeklinde konuşmuştu.

Barış Atay daha sonra “İntihar Şov” isimli kendisinin yazdığı ve Edip Tepeli’nin yönettiği tek kişilik tiyatro oyununu sergilemeye başlamıştı.

Gökhan Zan’ın adaylığının, hakkında çıkan ses kayıtlarının ardından 18 Mart 2024 tarihinde TİP tarafından geri çekildiği açıklanmıştı.

ATALAY: ARTIK SÖZ KONUSU OLAN MECLİSİN SAYGINLIĞIDIR

Yargıtay kararıyla milletvekilliği kaydı düşürülen Can Atalay ise AYM’nin Yargıtay kararının “yok hükmünde” olduğu kararının gerekçeli kararını açıklamasını hatırlattı.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Can Atalay, söz konusu olanın TBMM’nin saygınlığı olduğu değerlendirmesinde bulunarak vekilliğinin yeniden tanınmasını talep etti.

Atalay’ın paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

“Anayasa’nın açık, hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın “olmayan hükümlerle”, “olmayacak işlemlerle” seçilmiş bir milletvekilinin milletvekilliğini “düşürdüler”. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni Anayasa’nın açıkça çiğnenmesine ortak ettiler. Tepkim, itirazım, uğradığım haksızlığın yanı sıra ülkemize yaşatılan “anayasal kriz”dir. Kimin hangi hakkı, hangi yetkiyi nasıl kullanacağının öngörülemediği; kuralsızlığın egemen olduğu bu halin memlekete vereceği zararlardan ülkem adına endişe duydum.

Anayasa Mahkemesi’nin bir kez daha gelişmeyi hukuk zeminine çekme kararını hem kendim hem de ülkem için çok önemli buluyorum. Milli iradeye ve kolu bacağı budanmış dahi olsa demokrasiye zerre saygısı olanlar memlekete daha fazla zarar vermemelidir.

Artık söz konusu olan meclisin hukukudur.

Artık söz konusu olan meclisin saygınlığıdır.

Artık söz konusu olan meclise talimatla işlem yaptırılmasına itirazdır.

Anayasa Mahkemesi Kararı’nın derhal uygulanarak hukuka dönülmesini, Anayasa açık hükümlerinin uygulanmasını, zaten kaybettiğimi hiçbir zaman düşünmediğim vekilliğimin yeniden tanınmasını, hakkımda art arda verilen hak ihlalleri kararlarının doğal sonucu olarak tahliye edilmemi bekliyorum.

Yenileyerek diyorum ki: Anayasa Mahkemesi kararının gereklerinin ivedilikle uygulanmasını, Anayasa’nın açık hükümlerine daha fazla direnilmemesini, zaten hiç düşmediği tespit edilen milletvekilliğine ilişkin tüm prosedürün yerine getirilmesini, Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili üç kararının doğal ve zorunlu sonucu olarak bekliyorum.”

 

Meclis Başkanlığı’na dilekçe

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, AYM’nin gerekçeli kararını hatırlatarak Can Atalay’ın milletvekilliği kaydının yapılması ve özlük haklarının tesisi talebiyle TBMM Başkanlığı’na dilekçe verdi.

Dilekçede Erkan Baş, “Hakkında kesin hüküm olmamasına rağmen bir mahkeme kararının okunması suretiyle, Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşme işleminin ‘yok hükmünde’ olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu AYM kararının, Anayasanın 138. maddesi uyarınca TBMM’nin de bağlayıcı niteliği göz önünde bulundurulduğunda, başkaca bir işleme gerek duyulmaksızın Şerafettin Can Atalay’ın milletvekili kaydının yapılarak özlük haklarının tesisi hususu Anayasal bir zorunluluktur” ifadelerine yer verdi.

Dilekçede ayrıca, “Şerafettin Can Atalay ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 30.01.2024 tarihli 28. Dönem, 2. Yasama Yılı, 54. Birleşimi sırasında milletvekilliğini düşürülmesine ilişkin işlemin yok hükmünde olduğunun tespitini içeren kararı uyarınca milletvekili kaydının yapılarak özlük haklarının tesis edilmesini talep ederiz” ifadeleri yer aldı.

138. maddede ne var?

Erkan Baş’ın dilekçesinde sözünü ettiği Anayasa’nın 138. maddesi, “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlığını taşıyor.

Söz konusu maddenin 4. fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” hükmü yer alıyor.

Anayasa’nın 138. maddesinin tamamı şu şekilde:

“Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.

Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.

Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”

 

“Şov”a başlayan Atay, MYK’dan ayrıldı! Baş’tan Atalay için TBMM’ye başvuru