ABD’de Kasım ayında yapılacak Başkanlık ve Kongre yenileme seçimleri yaklaştıkça Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ağzını bozuyor, din istismarcılığı artıyor.

Başkanlık yarışı anketleri, seçmenler arasında çok az hareket olduğunu gösteriyor. Harris Demokrat aday olduğundan beri anketler lehine döndü ve seçmen istikrarsız bir duruş sergilemesine ragmen kararsız seçmenler arasında ivme kazanıyor; bu da Trump için önemli bir sorun olarak ortaya çıkıyor.

Cumhuriyetçi anketör Frank Luntz, Donald Trump’ın kampanyasının mesajlaşmada ciddi bir değişime ihtiyacı olduğunu, aksi takdirde Cumhuriyetçilerin Kasım ayında Başkanlığı, Temsilciler Meclisi’ni ve Senato’yu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağını söylüyor.

Trump kampanyası, anketlerin hala çekişmeli eyaletlerde yakın bir yarış gösterdiğini kabul ediyor ancak Trump’ın bu önemli yerlerde kaybettiğini reddediyor.

Bu durum Trump’ı daha da hırçınlaştırıyor, ırkçı ve hakaret içeren kelimelerle kontrolsüz biçimde Demokrat Parti adayı Kamala Harris’e saldırıyor.

Trump, Biden ve sonraki aylarda kampanyası boyunca seçmenler arasında ekonomik konularda önde görünüyordu. Trump, hem Biden’ı hem de Harris’i ekonomi konusunda eleştirdi ve seçimi kazanırsa Amerikalıların yaşadığı enflasyon ‘kâbusuna’ son vereceğini söylüyor. Buarada hatırlatalım. ABD’de enflasyon yüzde 3’te seyrederken, bu oran 2ö9’a düştü.

Harris Trump’a başlangıçta verilen desteği tüketmeye başladı. Ekonomi, işsizlik, vergiler ve faiz oranları konusunda Trump ile arasındaki farkı azalttı, hatta öne geçti.

HARRIS KOMÜNİST Mİ?

Trump, Harris ve başkan yardımcısı adayı Tim Walz’ın 2024 seçimlerini kazanmaları halinde ABD’yi doğrudan komünizme götürecekleri iddiasında bulundu.

Trump’ın suçlamasına milyarder bağışçısı Elon Musk’da katıldı. Trump ve Musk sosyal medya hesabı X’de sohbet ettiler. Trump Musk’ı sendika karşıtı duruşu ve greve giden insanları kovması nedeniyle övdü.

Bu görüşe karşı çıkan örgütlenme veya grev nedeniyle işçileri kovmanın ‘ekonomik terörizm’ olduğunu söyleyen Cumhuriyetçiler de vardı.

Musk, enflasyonu hükümetin aşırı harcamalarına bağladı ve maliyetleri düşürmek için düzenlemenin kaldırılmasını talep etti. Özetle Beyaz Saray daha az harcama yapsın diyor.

Başkanların uçaklara yaptığı harcama ABD’de haber. Trump Biden’ı iki başkanlık uçağı için(air force one) Boing şirketine 5.7 milyar dolar ödediğini, kendisinin ise pazarlıkla 1.6 milyar dolar düşürdüğünü anlattı.

Ülkenin ekonomik koşullarıTrump’ın lehine mi?

Konut piyasası birçok Amerikalıyı ev satın almaktan alıkoyduğu için insanlar hala ekonomiden çok memnun değil. Ancak bazı finans uzmanları, ‘birçok Amerikalının yeni fikirlere sahip taze bir yüz aradığını, Harris’in de bundan yararlandığını’ söylüyor.

Trump’ın en büyük gaflarından biri de Harris’in rengi üzerinden yaptığı yanlış oldu.

Cumhuriyetçi eski başkan, ilk siyah kadın ve Asya- Amerikalı olan Harris’in geçmişte yalnızca Kızılderili kökenini desteklediğini yanlış bir şekilde iddia etti.

‘Birkaç yıl öncesine kadar siyah olduğunu bilmiyordum, siyah oldu ve şimdi siyah olarak tanınmak istiyor. Yani bilmiyorum, o Hintli mi yoksa siyah mı?’ dedi. Üstelik bunu ‘National Association of Black Journalists- Ulusal Siyah Gazeteciler Dernegi’nde söyledi.

Harris, Jamaikalı bir babanın ve ikisi de ABD’ye göç etmiş olan Hintli bir annenin kızıdır. Lisans eğitimi sırasında Harris, ülkenin en önemli tarihi siyah kolejlerinden ve üniversitelerinden biri olan Howard Üniversitesi’ne gitti ve burada tarihi siyah kardeşlik topluluğu Alpha Kappa Alpha’ya da üye oldu. Harris, Senatörken ‘Kongre Siyah Topluluğu’nun bir üyesiydi ve oy kullanma haklarının güçlendirilmesini ve polis teşkilatının reformunu amaçlayan yasaları destekliyordu.

Trump kampanyası Harris’i Yardımcısı Minnesota Valisi Tim Walz üzerinden de vurmaya çalışıyor.

Harris için ‘aşırı solcu, komünist, zenci mi değil mi?’ gibi sözlerle aşağılamaya çalışırken, yardımcısı Walz’ı ‘ucubeye’ benzetti, solcu olduğunu (eyaletinde işçi haklarını gözettiğini, grev hakkını savunduğunu) hatta Irak’a gitmemek için emekli olduğunu söyleyerek oy almaya çalışıyor.

Walz, Minnesota Eyaletinde birçok emekli temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, Sosyal Güvenliği gelir vergilerinden muaf tutmak için çalıştı, Sosyal Güvenlik yardımları için eyalet vergi muafiyetini artırdı. Geliri ne olursa olsun öğrencilerden yemek parası alınmaması ve işçiye ücretli izin gibi sosyal haklar sağladı.
Bu nedenle sendikaların desteğini alıyor.

Walz, ‘Amerikan Eyalet, İlçe ve Belediye Çalışanları Federasyonu’na ‘Kamala Harris ile birlikte toplu pazarlık ve diğer işçi korumalarını ‘sendikanın her eyaletine’ yaymak istediklerini söyledi.

Eski bir okul öğretmeni ve sendika üyesi olan Walz, ‘Sendikalar güçlü olduğunda, Amerika da güçlüdür’ dedi.

ABD TEOKRASİYE DÖNÜŞÜR MÜ?

Trump’ın Amerika’yı Mesih için geri alacak bir elçi olduğuna inanan güçlü evanjelist grup var.

2019’daki şu resim her zaman akıllarda.

‘Ekim 2019 ve Beyaz Saray’ın Roosevelt Odası’nda, Trump mavi bir takım elbiseyle masasında duruyor, gözleri kapalı. Etrafında 25 kişi var, onlar da şık giyimli ve gözleri kapalı. Birkaç istisna dışında, çoğunlukla orta yaşlı beyaz adamlar ve Trump’a en yakın olanlar, oda dua ederek sessizliğe bürünürken ellerini onun üzerine koyuyorlar.’

Amerikan siyasetinde giderek daha önemli bir rol oynayan ve Trump’ın Kasım ayında yeniden seçilmesini ve böylece misyonlarını sürdürmesini isteyen bir dini ağ var. Adı Amerika’yı bir teokrasiye dönüştürmek isteyen ‘Yeni Apostolik Reform- The New Apostolic Reformation.’ Kısaca (NAR).

NAR, 1990’ların ortalarında Peter Wagner adlı bir New York papazı ve teoloji profesörü tarafından kuruldu.

Taraftarları, havariler ve peygamberler fikrinin İsa’nın zamanında sona ermediğine ve örgütün liderlerinin bugün yaşayan peygamberler ve havariler olduğuna inanıyor.

NAR önemli Hristiyan dini siyasi hareketlerden biri olarak görülüyor.

(NAR), toplumun her alanında Hristiyan egemenliğini tesis etmek ve kilise ile devlet arasındaki ayrılığı ortadan kaldırmak veya zayıflatmak için manevi savaşı savunmak amacıyla teolojik bir inanç ve hareket olarak biliniyor.

Siyaset, eğitim, aile, sanat, medya, iş dünyasına din etkisini dayatarak Amerika’yı Mesih için nasıl geri alabileceği konusunda faaliyet gösteren bir çeşit tarikat.

Trump’ı destekleyen din adamları arasında ‘Tanrı’nın Donald Trump’ın başkan seçilmesini istediğini’ söyleyen papazlar bile var.

ABD’de enflasyon 3,5 yıl sonra yüzde 2.9’la 3‘ün altına geriledi.

Trump şu sıralar popüler değil. Kulağını teğet geçen mermi ’tanrı korudu’ maduriyetini oya tahvil edemeyecek gibi görünüyor.

Trump seçimi Hristiyan dincilerin desteğiyle alır mı?

Avantaj Kamala Harris’ten yana görünüyor.