ABC Politik

Dünya

Uluslararası televizyon kanalını basan İsrail’den “siber patlatma” yalanlaması | ABD’den “diplomatik” yanıt

Uluslararası televizyon kanalını basan İsrail’den “siber patlatma” yalanlaması | ABD’den “diplomatik” yanıt
Email :

İsrail askerleri, Katar merkezli uluslararası yayın kuruluşu Al Jazeera’nin Batı Şeria’nın Ramallah kentindeki ofisine düzenlediği baskınla ofisi 45 günlüğüne kapattı. Güvenlik görevlisi Abu Amer, İsrail askerlerinin kanala patlayıcı kullanarak girdiğini söyledi. Al Jazeera, yayına devam etme sözü verdi. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, “Lübnan’da meydana gelen çağrı cihazı saldırılarıyla İsrail’in hiçbir ilgisi yoktur” dedi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Kuzeydeki vatandaşlarımızı evlerine güvenle geri döndürmeye kararlıyız” şeklinde konuştu. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Direktörü John Kirby, “Çatışmayı askeri açıdan tırmandırmanın İsraillileri evlerine döndürmenin en iyi yolu olduğuna inanmıyoruz” ifadelerini kullandı.

Filistin İslami Direniş Hareketi’nin(Hamas) silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından 7 Ekim 2023 tarihinde “Aksa Tufanı” adını vererek Supernova Festivali’ne düzenlediği baskının ardından İsrail’in Filistin’deki işgal ve katliamlarla başlattığı saldırılar devam ediyor.

Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın, 18 Eylül 2024 tarihinde saldırıların ağırlık noktasının Lübnan’a kaydırıldığını belirterek başlattığını duyurduğu “yeni aşama”nın 4. gününde  İsrail askerleri, askeri emirle Katar merkezli uluslararası yayın kuruluşu Al Jazeera televizyonunun Batı Şeria’nın Ramallah kentindeki ofisini kapattı.

Al Jazeera televizyonunda yer alan haberde, “ağır silahlı İsrail askerlerinin televizyonun Ramallah’taki ofisini 45 gün süreyle askeri emir gereği kapattığı” anlatıldı.

Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, İsrail askerlerinin önce Al Jazeera’nın Ramallah’taki ofisinin bulunduğu binayı kuşattığı ve binanın demir kapısını bombayla patlatarak ofise baskın düzenlediği kaydedildi.

Baskında ofisteki tüm ekipman ve belgelere el koyan İsrail askerlerinin bunları kamyonlarla taşıdığı, çalışanların arabalarını kullanmasını engellediği aktarıldı.

PATLAYICI KULLANARAK GİRMİŞLER

Baskın sırasında nöbette olan güvenlik görevlisi Abu Amer, CNN’e yaptığı açıklamada, askerlerin binanın girişini kırmak için patlayıcı kullandığını söyledi.

Abu Amer, “Gözlerim ağırlaştı ve aniden ana kapıyı kırdıklarını gördüğümde neredeyse uyuyacaktım. Ne yaptıklarını görmek için ayağa kalktım. İlk bombayı ve ardından ikinciyi attılar. Merdivenlere doğru kaçmaya ve onlardan biraz uzaklaşmaya çalıştım. Çok korkmuştum” şeklinde konuştu.

Muhabirlerin sokakta çalışmaları da engellendi

Askerlerin, Al Jazeera muhabirlerinin Ramallah’ta sokakta çalışmasını da engelleyerek kanalın yayınını durdurduğu vurgulandı.

Al Jazeera tarafından yayınlanan görüntülerde, ağır silahlı İsrail askerlerinin ofise baskın yapması ve ofisin 45 gün süreyle kapatılması yönündeki askeri emri ofisin müdürü Velid el-Omeri’ye teslim etmesi yer alıyor.

İsrail askerlerinin baskın sırasında ofisin çevresine göz yaşartıcı gaz bombası attığına işaret edilirken, Müdür Omeri, askerlerin Ramallah ofisinin önünde bulunan İsrail tarafından öldürülen Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile’nin fotoğrafını yırtıp tahrip ettiğini belirtti.

Al Jazeera’nın Ramallah’taki ofisinin basılması ve kapatılmasından 4 ay önce de kanalın Kudüs’teki ofisi kapatılmıştı.

Yayına devam sözü

Baskının ardından açıklama yayınlayan Al Jazeera, baskının amacının Gazze’deki savaşın gerçekliğinin görülmesinin engellenmesi olduğu değerlendirmesini yaparak yayına devam etme sözü verdi.

Yapılan açıklamada, “İsrail işgal güçlerinin Ramallah’taki ofisine baskın yapmasını kınıyor ve yayına devam edeceğine söz veriyoruz. İsrail işgal güçlerinin bu suç eylemini şiddetle kınıyor, kınıyor ve bu kınanacak tedbirleri reddediyoruz. İsrail işgal yetkililerinin bu yasadışı baskını meşrulaştırmak için ortaya attığı asılsız iddiaları reddediyoruz. Bu baskıcı tedbirler, dünyanın işgal altındaki topraklardaki durumun ve Gazze’deki savaşın gerçekliğinin görülmesini engellemeyi amaçlıyor. İsrail’in bizi susturmayı amaçlayan bu tedbirlerine rağmen, gerçekleri profesyonel ve objektif bir şekilde aktarmaya kararlıyız”

KARŞILIKLI BOMBARDIMANLAR

İsrail Savunma Kuvvetleri(IDF), Lübnan Hizbullahı’nın İsrail’in kuzeyine yönelik roket atışları yaptığını ve bu nedenle uyarı sirenlerinin çaldığını açıkladı.

Israil Hava Kuvvetleri(IAF) de Lübnan’ın güneyindeki çeşitli bölgelerde füze rampaları ve askeri altyapı araçları olmak üzere çok sayıda Hizbullah hedefine saldırı düzenlendiğini belirtti. IAF ayrıca, Golan Tepeleri’nin güneyine ilerleyen bir Hizbullah uçağının da İsrail topraklarına girmeden engellendiğini duyurdu.

IAF, Lübnan’daki saldırılarının yanında Gazze Şeridi’ne de saldırılarını sürdürüyor.

IAF’nin sosyal medya hesabından yapılan duyuruda Hamas’ın üs olarak kullandığını öne sürdüğü Gazze Şeridi’nin kuzeyinde kalan Kafar Kassım Okulu’na saldırı düzenlendiği ifade edildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deir El Balah şehrinin güneyindeki Ebu El Ajen bölgesine düzenlediği bombalı saldırıda iki Filistinlinin hayatını kaybettiği, çok sayıda Filistinlinin de yaralandığı belirtildi.

Ramallah’ın kuzeyindeki Jalazoun kampındaki iki Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı(UNRWA) okuluna İsrail ordusu tarafından atılan gaz bombaları nedeniyle çok sayıda öğrenci gazdan etkilendi.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı’nın(NNA) aktardığına göre İsrail, Lübnan’ın Güneyine 60’tan fazla İsrail hava saldırısı düzenlendi. Lübnan Sağlık Bakanlığı, El-Khiyyam ve Aytarun’da 2 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Al Jazeera’nin aktardığına göre Hizbullah, İsrail’in saldırılarına yanıt olarak İsrail’in kuzeyindeki Hayfa’nın güneydoğusundaki Ramat David üssünü ve havaalanını düzinelerce Fadi 1 ve Fadi 2 füzesiyle hedef aldığını açıkladı.

Hizbullah ayrıca, Al-Manara bölgesi ve Yiftah Kışlası civarındaki İsrail askerlerinin oluşturduğu yeni mevzilere insansız hava araçlarıyla saldırdığını belirtti.

NETANYAHU: HİZBULLAH MESAJI ALACAK

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kabine toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu.

Hizbullah’a yönelik saldırılarının devam edeceğini belirten Binyamin Netanyahu, “Hiçbir ülke, şehirlerinin gelişigüzel füzelerle bombalanmasını kabul edemez, biz de bunu kabul edemeyiz. Eğer Hizbullah mesajı almadıysa – sizi temin ederim – mesajı alacaklardır. Kuzeydeki vatandaşlarımızı evlerine güvenle geri döndürmeye kararlıyız” ifadelerini kullandı.

ABD’DEN “DİPLOMATİK” YANIT

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Direktörü John Kirby, İsrailli esirlerin evlerine dönebilmeleri için diplomatik girişimlerin başlatılması gerektiğini belirterek, “Çatışmayı askeri açıdan tırmandırmanın İsraillileri evlerine döndürmenin en iyi yolu olduğuna inanmıyoruz” dedi.

Al Jazeera’de yer alan habere göre John Kerby, “Elleri Amerikan kanına bulanan İbrahim Aqeel için gözyaşı dökmüyoruz  ama gerilimin tırmanmasını da istemiyoruz. İşlerin iyi yönde gitmediğinin farkındayız ve Lübnan’da yeni bir cephenin oluşmasını istemiyoruz. Çatışmayı çözmek ve İsraillileri evlerine geri döndürmek için diplomatik eylem için hâlâ zaman ve yer olduğuna inanıyoruz. Çatışmayı askeri açıdan tırmandırmanın İsraillileri evlerine döndürmenin en iyi yolu olduğuna inanmıyoruz” şeklinde konuştu.

HERZOG: “SİBER” PATLATMALARLA ALAKAMIZ YOK

Lübnan’da Hizbullah üyelerinin çağrı cihazlarına ve telsizlerine yönelik siber sızma yoluyla patlatmalar hakkında İsrail’den beklenen resmi açıklama Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’dan geldi.

Al Jazeera’nin aktardığına göre Isaac Herzog, “Lübnan’da meydana gelen çağrı cihazı saldırılarıyla İsrail’in hiçbir ilgisi yoktur. Lübnan’la savaşla ilgilenmiyoruz ama Hizbullah’la gerilimi tırmandırma olasılıkları çok büyük. Hizbullah Lübnan’ı defalarca boğuyor, yok ediyor ve kaosa neden oluyor” ifadelerini kullandı.

İsrail, Hizbullah saldırısına, “siber” patlatma ile karşılık verdi: 9 ölü, 3 bine yakın yaralı | BM’den savaş hazırlığı çağrısı

Yeni “siber” patlatma | İsrail de “yeni aşama”ya geçti | BMGK toplanacak | Can kaybı artıyor | Türkiye’deki risk ne? | Patlatılan cihazlar nerede üretildi?