Nasıroğlu’nun “münafık” dediği Fernas işçileri: AKP’nin imzası var
Fernas Madencilik’in sahibi AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun “münafık” nitelemesine cevap veren Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Başaran Aksu, 2014 yılında Soma Maden Katliamı sonrası kendilerinin verdiği mücadele sonrası TBMM’deki bütün partilerin ortak imzasıyla yapılan yasal düzenlemelerin uygulanmasını istediklerini belirtti.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Başaran Aksu, Fernas Madencilik’in sahibi olan AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun Fernas işçilerinin direnişi hakkında yaptığı açıklamaya cevap verdi.
Başaran Aksu, Ferhat Nasıroğlu’nun iş yerinde çalışma koşullarına dair herhangi bir sorun olmadığı yönündeki açıklamalarını, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler’le yaptıkları görüşmede raportör olarak görevlendirilen Tokat Milletvekili Mustafa Arslan’ın kendilerine “yerden göğe kadar haklısınız” dediğini belirterek yalanladı.
Aksu, “Biz burada kendimizi dayatan bir pozisyonda olmayız. Buyurun kendi işçilerinizle görüşün dedik. Sendikanın Ferhat Beyle ya da şirket yöneticileriyle hiçbir zaman muhataplık arayışı olmadı. Madem sorun buysa buyurun kendi işçilerinizle bunu çözün diye en az 100 kez söyledik. Her yerde söyledik. Dolaysıyla bir manipülasyonu tekrar eden ama sorunun işte marjinal gruplar, işte münafıklar, dış mihraklar, siyasete alet edenler gibi doğrudan AKP Grup Başkanı Abdullah Güler dinledi. Kendisi de İSİG’ci. Yani işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna hakim olduğunu arkadaşlara beyan ediyor. Ciddiyetle dinliyor ve arkadaşların konuya hakimiyeti karşısında da şaşırıyor. ‘Ben bunu Cumhurbaşkanı’na ileteceğim’ diyor. Dolaysıyla bugüne kadar hiçbir grup başkanvekili, işçi arkadaşların ifade ettiği taleplere, ‘Hayır siz hatalısınız’ demediler. AKP Grup Başkanı, görüşmeden önce raportör olarak görevlendirdiği vekillerden Tokat Vekili Mustafa Arslan, Avukat. Vekilin bizdeki profiliyle sizin anlattığınız şey bambaşka bir şey. Yani biz de affına sığınıyoruz, çünkü bunu söylemek zorundayız. ‘Siz yerden göğe haklısınız’ diye arkadaşlarımıza bir ifadesi oldu ve raporu da Abdullah Güler’e iletti. Dolaysıyla kendisi ya bilinçli olarak bir manipülasyonu sürdürmeye devam ediyor ve insanları siyasi bir şey varmış gibi. Biz ilk günden beri diyoruz ki: Buyurun çözün. İşçileriniz burada” şeklinde konuştu.
İŞÇİLERDEN HEYET GÖREVLENDİRİLDİ
Aradan sendikanın çıkması durumunda sorunun 10 dakikada çözüleceği iddiasına da yanıt veren Başaran Aksu, işçilerden oluşan bir heyetin şirket yönetimiyle görüşmek üzere görevlendirildiğini belirtti.
Aksu, “Fakat şöyle yapmaya çalışıyor. Biz şimdi bir heyet takdim edeceğiz size birazdan ve heyette doğrudan usta işçilerle kamuoyu da hikayelerini dinledi. Bu arkadaşları buradan göndereceğiz Fernas şirketine. 10 dakika içerisinde sorunun çözülebileceğini söylüyor. Yani, Soma ortalamasına ücretlerin gelebileceğini, banka promosyonunu ödenebileceğini, sendikal nedenle attığı ve ses kayıtlarında kendi yeğeni, mekanik müdürüdür işletmenin Sabır Nasıroğlu’nun ses kayıtları sendikanın sosyal medya hesaplarında mevcut. Orada diyor ki ben bu iş yerinde sendikaya müsaade etmeyeceğim. Bunu da mahkemeye sunduk” ifadelerini kullandı.
“ARABULUCU GÖRÜŞMESİ SONRASI ÖDEME YAPILMADI”
İşçilerin haklarını mahkemede araması çağrısı üzerine de Başaran Aksu, arabulucu görüşmesinin ardından işçilere herhangi bir ödeme yapılmadığını söyledi.
Aksu, “Ayrıyeten diyor ki: İşçi gitsin hakkını mahkemede arasın. Siz de takdir edersiniz ki mahkemeler, Türkiye’de iş mahkemeleri, 2 buçuk 3 yıl sürebiliyor. Dolaysıyla bu süre içerisinde işçilerin alacağı ücretler aşağı düşüyor. Ayrıyeten arabulucuk görüşmesi oldu geçen hafta. Bu arabuluculuk görüşmesinde işçilere dediler ki biz size kıdeminizi, ihbarınızı vereceğiz fakat sendikal tazminat hakkından vazgeçmek şartıyla bunu vereceğiz. Bugüne kadar arkadaşların IBAN’ından yatmış tek kuruş para ne yazık ki yoktur” ifadelerini kullandı.
“ATILAN İŞÇİ SAYISI 5 DEĞİL 32”
Başaran Aksu ayrıca, işten çıkarılan işçi sayısının 5 değil, 32 olduğu yönünde açıklama yaptı.
Aksu, “Atılan işçi sayısı 5 değil. Çalışmaktan kaçınma hakkını kullanan, yani yasada açık. Bu iş yerinde ölüm riski görüyorsanız siz, çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilirsiniz diyor. Bu işçi arkadaşların tamamı, çalışmaktan kaçınma hakkını kullandılar. Bu durumda olan 27 işçi arkadaş daha atıldı. Yani toplam sayı 32’ye çıktı. Bu arkadaşları peyderpey farklı zamanlarda devamsızlıktan attılar.”
“AKP’NİN İMZASI VAR”
Başaran Aksu, Nasıroğlu’nun direnişin siyasete alet edilmesi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik ifadelerine de yanıt verdi.
Özgür Özel’in, Manisalı olduğunu hatırlatan Aksu, 2014 yılında yaşanan Soma Maden Katliamı’ndan beri madencilerin sorunuyla ilgilendiğini söyledi.
Başaran Aksu, Soma Maden Katliamı sonrası sendikanın öncülüğünde verilen mücadelenin ardından madencilik alanında yapılan yasal düzenlemenin AKP ve MHP’nin de dahil olduğu tüm partilerin ortak imzasıyla yapıldığını hatırlattı ve bu yasal düzenlemenin uygulanmasını talep ettiklerini belirtti.
Aksu şunları söyledi:
“Burada çok açık bir yalan var. Burada siyasi bir durum yok. Özgür Özel’in buradaki pozisyonu, sadece Manisalı olmasından kaynaklıdır ve daha önce de biliyorsunuz 6 bin işçinin tazminat mücadelesi vardı Soma’da ve bu tazminat mücadelesi, işçiler Soma katliamında öldükten sonra o ocaktan sağ kurtulmuş arkadaşların tazminatları 6 yıl boyunca ödenmedi. Sonra sendikamız öncülüğünde yaklaşık 1 buçuk yılı aşan bir mücadele oldu. Meclis’te tüm gup başkanvekillerinin ortak imzasıyla 12 Eylül’den sonra ilk defa İş Kanunu’na madde eklenerek bir holdingin ve sarı sendikanın işçilere kurduğu tezgah boşa çıkarıldı. Meclis’te çıktı bu yasa ve AKP’nin burada imzası var. AKP vekilleri, yöneticileri, o dönemin grup başkanvekilleri Özlem Zengin’in katkıları var. MHP grup başkanvekillerinin, o dönem HDP grup başkanvekillerinin, CHP grup başkanvekili Özgür Özel’in ortak imzasıyla çıktı. Dolaysıyla tarihi de çarpıtarak orada 6 bin insanı ve 50 bin insanın hak mücadelesini de bir tür münafıklar ve marjinaller diye anlatarak sendika üzerinde de bir gölge oluşturmaya çalışıyor.”