ABC Politik

Gündem

Arınç, “Yeni çözüm süreci heyeti” için AKP’ye isimler önerdi

Arınç, “Yeni çözüm süreci heyeti” için AKP’ye isimler önerdi
Email :

İlk “Çözüm Süreci” döneminin başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Kürt Sorunu’nun çözümü için yeni bir sürece ihtiyaç duyulduğu yorumunu yaparak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya gibi isimlerin oluşacağı bir heyetin iktidar adına süreci yürütebileceği önerisinde bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen TBMM açılışında DEM Parti grubuna giderek tokalaşmasının ardından başlayan “yeni çözüm süreci” tartışmaları devam ediyor.

İlk “Çözüm Süreci” döneminde başbakan yardımcısı olan Bülent Arınç, söz konusu tartışmalar hakkında Artı Gerçek’e açıklamalarda bulundu.

Bülent Arınç, Türkiye’nin geçmişten gelen bir Kürt Sorunu olduğunu ve siyasi olarak bu sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.

Yeni sürecin aynı isim ve içerikle yürütülmesinin mümkün olmadığı değerlendirmesini yapan Arınç, “Türkiye’de geçmişten bu yana bir Kürt sorunu var. Toplumsal ve siyasi açıdan bakarsak, bu sorunun çözülmesi lazım. Çözüm süreci denen sürecin aynı içerik ve isimle tekrarlanması mümkün değil. Bu artık lanetli bir kavram haline geldi. O yüzden Mevlana’nın tabiriyle şimdi “yeni bir gün, yeni şeyler söylemek lazım.” Dolayısıyla “barış süreci”, “çözüm süreci” gibi artık demode olmuş veya kullanılıp bir kenara atılmış ve bana göre örgütün ihanetiyle sonlanmış süreci bir kenara atıp yeni argümanlarla, yeni bir diyalektikle, yeni bir stratejiyle ülkedeki bu ikiliğin, bu üçlüğün ortadan kaldırılmasına ihtiyacımız var. Evet, adına isterseniz ‘kuşkonmaz’ deyin, yeni bir sürece ihtiyacımız var. Ama bir içeriği olsun” dedi.

“DEM PARTİ KENDİNİ HAZIRLASIN”

Bülent Arınç, sorunun çözülmesi için uzmanların bir araya geldiği ve doğrudan siyasi muhatap ve halkla bir araya gelinen bir sürecin inşa edilmesi, DEM Parti’nin de bu sürece kendini hazırlaması gerektiği değerlendirmesini yaptı.

Arınç, “Bu meseleyi geçmişten beri takip edenler, tarihçiler, sosyologlar, siyasetçiler, bir araya gelelim ve bence Meclis bu süreci yürütsün. Çünkü “çözüm sürecinde” bizden “Meclis bu süreci yönetsin” diye bir talep oluyordu. Ama biz bunu bir taraftan MİT’in yaptığı çalışmalarla, bir taraftan da hükümetin yön göstermesiyle yürüttük. Bundan sonra doğrudan siyasi muhataplarıyla ve doğrudan halkla bu işi götürmemiz lazım. DEM Parti’de aklıbaşında insanlar varken, kendi içlerinde bir muhasebeye girsinler ve kendilerini buna hazırlasınlar. Sanıyorum bugünlerdeki konuşmalar da biraz buna yöneliktir” ifadelerini kullandı.

AKP’YE HEYET İÇİN İSİM ÖNERİLERİ

Bülent Arınç, karşılıklı heyetler kurularak sürecin yürütülebileceğini savundu.

Heyet için AKP’ye isimler de öneren Arınç, işin dinamiklerini bilen; Hakan Fidan şu an Dışişleri Bakanı’dır, İbrahim Kalın geçmişten beri çalıştığımız bir insandır. Belki Ali Yerlikaya… Veya bütün bunların dışında isimlerden oluşan bir heyet bu işi iktidar adına götürebilir ve sonuç olumlu olur. Millet buna hazır. Genel bir irade beyanını ortaya koyup, ‘Biz bu düşüncedeyiz, bunu gerçekleştirmek istiyoruz’ demek yeterli. Manifestoya da gerek yok. İktidar tarafı, ‘Şu insanlar bu işle memur’ desin, karşı taraf da ‘Tamam, bizim de şu arkadaşlarımız bu işte size yardımcı olacaklar’ desin. Gerekirse Meclis’te bir komisyon kurarak, gerekirse dışarıdan bir platform üzerinden bu iş devam ettirilebilir. Tabii onlara da tam yetki verilmesi suretiyle. İnşallah olacak, biz buna yürekten inanıyoruz. Yeter ki, irade olsun” şeklinde konuşsun.

METİNERLE TERS DÜŞTÜ

Öcalan yeni Barzani mi?

Bülent Arınç, ilk “Çözüm Süreci”nde AKP Milletvekili olan ve Abdullah Öcalanla görüşülüp DEM Parti’nin güçlendirilmemesini savunan Mehmet Metiner’le ters düşerek Abdullah Öcalan’ın yeniden asıl faktör olarak kabul edildiğinden emin olmadığını belirterek muhatap olarak DEM Parti’yi işaret etti.

Arınç, “Şimdi tekrar Öcalan’ı asıl faktör olarak mı kabul ediyoruz, bundan tam emin değilim. Tabii Kandil’i muhatap almayacağımıza göre, Kürt siyasetinin temsilcisi olarak DEM Parti var, HDP de kapatılmadı, o da var. Keza Demokratik Bölgeler Partisi var. Onların bu konuda ne diyeceğini bilmiyorum. Bir de Öcalan’ın son durumunu gerçekten bilmiyorum” dedi.

BAHÇELİ’YE: NEDEN BASRA HARAP OLDUKTAN SONRA YAPIYORUZ?

Bülent Arınç son olarak, DEM Parti grubu ile tokalaşan Devlet Bahçeli’ye, geçmişte DEM Parti ve eski ismi olan HDP’ye yönelik tutumunu eleştirdi ve “Madem bunu yapacaktık, falanla barışacaktık, filanla konuşacaktık, neden Basra harap olduktan sonra yapıyoruz?” sorusunu yöneltti.

Arınç, “Sayın Bahçeli saygı duyduğumuz bir devlet adamı. Ama ben biliyorum ki, en az iki senedir her gün ‘HDP kapatılmalıdır’, ‘HDP’yi kapatmıyorsa Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır’, ‘DEM Parti kapatılmalıdır’, ‘DEM’in milletvekillerine maaş verilmemelidir’ diyen bir insan, sonunda çıkıp artık yeni bir sürece girdik diyor. Buna sevinmek gerekir ama, içimizde de ‘Niye bu kadar zaman boşa geçti’ diye bir burukluk var. Son yıllarda öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki, bunun eski tabirle karşılığı, ‘Bad-el harab-ül Basra’dır. Madem bunu yapacaktık, falanla barışacaktık, filanla konuşacaktık, neden Basra harap olduktan sonra yapıyoruz?” şeklinde konuştu.