ABC Politik

Hüsnü Mahalli
24 Ekim 2024
Email :

GARİP AMA GERÇEK

Herkes  MHP lideri Bahçeli’nin ‘Öcalan gelsin TBMM’de konuşsun’ açıklamasını konuşurken dün teröristler  TUSAŞ’a saldırdı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya göre ‘ilk belirtiler teröristlerin PKK’lı olduğunu gösteriyor’. Saldırının zamanlamasına bakılırsa bu işin arkasında dolaylı-dolaysız ABD, İsrail ve NATO’cu ülkeler var çünkü bu ülkeler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü  BRICS zirvesine katılmasına kızmış ve öncesinde hiç bir zaman Türkiye’nin esenlik içinde olmasını istememişlerdir.

Örneğin son 50-60 yılda Türkiye’de yaşanan sağ-sol çatışmalarında, mezhep provakasyonlarında, askeri darbelerde, dinsel yozlaştırma planlarında ve toplumu çürütme çabalarında hep bu ülkeler var. Benzer şekilde İkinci Dünya Savaşı sonrasında Filistin toprağı üzerinde İsrail devletinin kurulmasında, bu terör devletinin Arap ülkeleriyle savaşmasında, Kaide, Taliban, Boko Haram, El-Şebab ve sonrasında IŞİD, NUSRA ve benzeri radikal İslamcı çetelerin kurulup kullanılmasında ve bölge ülkelerinde emperyalizmden yana işbirlikçi ve dikta siyasetçilerin  iktidara taşınmasında ve uzun süre iktidarda tutulmasında hep bu ülkelerin parmağı vardır.

BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi ve onun devamı olarak ‘Arap Baharı’ son yılların en canlı örneğidir.

Bir milyona yakın  insan yaşamını yitirdi, bir o kadarı yaralandı ya da sakat bırakıldı, Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Lübnan perişan edildi ve yıkımın maliyeti iki trilyon doları aştı. Durum böyle olunca on milyon insan ülkesinden kaçmak zorunda bırakıldı ve ortam İsrail için çok kullanışlı hale getirildi.

Son bir yılda bölgede yaşanan HER ŞEYE bu çerçevede bakmayan herkes yanılır ve yanılacaktır.

Örneğin İsrail; Gazze ve Batı Şeria’dan sonra Lübnan ve Suriye’yi  bombalıyor, Hamas ve Hizbullah lider ve komutanlarıyla birlikte on binlerce insanı öldürüyor ama Arap ve Müslüman ülkelerin HİÇ BİRİ sesini çıkarmıyor ya da çıkaramıyor. Bu durumdan  cesaret alan ABD ve batı destekli ruh hastası Netanyahu  savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor. Filistin, Lübnan ve Suriye’den sonra herkes sıranın İran’a geleceğini biliyor. İran’la İsrail savaşa tutuşursa karmaşık etnik ve mezhepsel yapısıyla komşu Irak karışır. Irak karışırsa Türkiye mutlaka etkilenir. Çünkü Irak, Suriye’ye komşu ve Türkiye’nin güney sınırında bulunan bu iki ülkede Amerikan üsleri var. Yaklaşık 70-80 bin militanıyla PYD/YPG yani PKK, Türkiye ve müttefiği Katar dahil bölgenin diğer ülkelerinde bulunan Amerikan üslerinin korumasında.

Şimdi dönelim Türkiye’ye.

Diyelim ki; Bahçeli’nin konuşmasıyla başlatılan süreç olumlu gelişti ve TBMM’de konuşmasına izin verilen Öcalan örgütü feshetti ve savaşı durdurdu. Böyle bir durumda Fırat’ın doğusunda 15 kadar üssü bulunan ABD ne yapar?

Örneğin PYD/YPG’nin yani PKK’nın Ankara ile barışmasına izin verir mi? Ya da son 8-9 yılda bölgeye taşıdığı silahları ellerinden alarak Suriye ordusunun bölgeye yönelik operasyonuna izin mi verir. Böyle bir durumda Ankara ile barışacak olan PYD/YPG Türk ordusundan ya da Türkiye müttefiği Barzani Peşmergelerinden yardım ister mi?

Bağdat ve Tahran bu karışık işlere ne der?

NATO üyesi ve ABD’nin 75 yıllık stratejik müttefiği Ankara tercihini kimden yana yapar?

Dün Rusya’nın özerk cumhuriyeti Tataristan’ın başkenti Kazan’da toplanan BRICS liderler zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük olasılıkla bu detayların tümünü Başkan Putin’le görüşmüştür. Bir araya gelen Putin ve Bezişkiyan’nın da gündeminde kesin bu konular vardı.

Ve elbette İsrail’in tüm bölgeyi kapsayacak ve Katil Netanyahu’nun dinsel inancıyla dile getirdiği  ‘Kıyamet Savaşı’nı konuşmuşlardır. Her iki lider ABD ve NATO destekli böyle bir savaşın müttefik olan iki ülkelerini hedeflediğini biliyordur. Üstelik Rusya’nın bölgede bir tek Suriye’de askeri üsleri var ve bu üsleri kaybederse Ukrayna savaşını da kaybeder. ABD, NATO ve müttefikleri ise Rusya’yı yenmenin peşinde ve İsrail onlara yardım ediyor.

Her şey Arap ve Müslüman ülke liderlerinin gözü önünde ve elbette  ihaneti sayesinde oluyor.

Olup bitenin başka hiç bir açıklaması yok ve olamaz.

Bir tarafta İsrail’de yaşayan sekiz milyon Yahudi ve dünyada onlara destek veren bir o kadar Yahudi ve diğer tarafta 1.7 milyar Müslüman. Yahudiler tarafından çarmıha gerilen İsa’ya inanan 2.3 milyar Hıristiyanın yöneticileri  ise ‘Bu kavga bizi ilgilendirmez” modunda.

Garip ama yüzde yüz gerçek.

www.tele1.com.tr’den alınmıştır.