ABC Politik

Gündem

Ahmet Özer açığa alındı, kayyım göreve başladı

Ahmet Özer açığa alındı, kayyım göreve başladı
Email :

Açığa alınan CHP’li İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy, Başkanvekili olarak atandı. Can Aksoy, göreve başladı.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı.

“PKK/KCK silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Ahmet Özer’in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy, Başkanvekili olarak atandı.

İçişleri Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan duyuru şu şekilde:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2024/162302 sayılı soruşturma kapsamında “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak” suçundan mahkemece tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı şüpheli Ahmet ÖZER;

Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca İstanbul Vali Yardımcısı Can AKSOY İstanbul Valiliğince Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir.”

 

KAYYIM GÖREVE BAŞLADI

Can Aksoy, Belediye binasına gelerek göreve başladı.

Esenyurt Belediyesi’nin sosyal medya hesabından yapılan duyuruda, “İstanbul Vali Yardımcısı Sayın Can AKSOY, Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevine başlamıştır” denildi.

 

MANSUR YAVAŞ: NEDEN BU TARİHE KADAR BEKLENMİŞTİR?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da düzenlenen operasyonu hukuka aykırı ve itibarsızlaştırma amaçlı olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Mansur Yavaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı:

“1. Öncelikle seçilmiş bir belediye başkanının davetle çağrı mümkün iken sabahın 5.30’unda evinin basılarak gözaltına alınması hukuka uygun değildir. Sadece itibarsızlaştırmak istendiğinin bir göstergesidir.

2. Akşam internette yayınlanan Cumhuriyet savcılığının tutuklama talep müzekkeresinde bahsettiği olay ve iddiaların 5-10 yıl kadar geriye giderek tespit edildiği açıklanmaktadır. Neden bu tarihe kadar beklenmiştir?

3. Hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir. Belediye Başkanının varsa suçu yasalara uygun şekilde yargılaması yapılıp cezalandırılması mümkün iken delillerin karartılma ihtimali olmaması, sabit ikametgah sahibi olması ve bunun gibi nedenlerle tutuksuz yargılama usulü varken tutuklama yapılması usul ve yasaya aykırıdır.

4. Son günlerde bir yandan terör örgütü liderine yasal statü verilmeye çalışılıp (Yargıtay İçtihatlarında terör örgütü üyeliği için çok somut ve ciddi kanıtlar aranmasına rağmen) Ahmet Özer’in afaki ve soyut suçlamalarla tutuklanması demokrasi ve hukuk devleti adına endişe vericidir.

5. Henüz tutuklama yapılmadan soruşturma esnasında bazı internet sitelerinde Esenyurt Belediyesine kayyum atandığı iddiaları ve bu iddianın gerçekleşmiş olması işin siyasi boyutunun inkar edilemez bir hal aldığını göstermektedir.”

 

KILIÇDAROĞLU’NDAN “SİNE-İ MİLLET” ÇAĞRISI

Önceki CHP Genel Başkanı ve 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu da Ahmet Özer’in açığa alınmasının ardından “sine-i millet çağrısı yaptı.

Sosyal medya hesabından yaptığı çağrıda Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Yargı ve yürütme, tek adamın emrine girdi. Yasama organımız işlevsiz hale getirildi. Liyakat gerektiren bütün makamlar, hukuksuz talimatlara itaat eden beceriksizlerle dolduruldu. Denetleme mekanizmaları yok edildi. Şeffaflık ve hesap sorulabilirlik ortadan kaldırıldı. Muhalif siyasetçiler, gazeteciler, aydınlar, öğrenciler, sanatçılar, karşı duran herkes davalarla ve hapis cezalarıyla sindirilmeye çalışıldı. Yaratılan korku ikliminde toplum edilgenleştirildi.

Ahlaksızlık ve yolsuzluk olağanlaştı ve kurumsallaştı.

Dillerinden düşürmedikleri “dış güçler,” metaforuyla kendilerine bağlı kalacak bir kitle ve tek adam rejimini tesis ettiler. Talimatlarına harfiyen uyacak ve her türlü hukuksuzluğu gerçekleştirecek sözde savcıları etkin yerlere atayıp, onlar eliyle millet iradesini yok sayacak işlemler yaptırdılar. Böylesi ahlaksız bir yapı ile karşı karşıyayız.

Karşımızda bir kişi yok; emperyal güçler tarafından teslim alınmış ve bütün gücü elinde bulunduran, onların emriyle hareket eden bir yapı var.

O nedenle buradan tekrar ediyorum: Müzakere yok, mücadele var…

Saray ve kullanışlı aparatlarından kurtuluşumuzun tek yolu: Sine-i Millettir.

Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yapılan hiçbir hukuksuzluğu ve kayyum garabetini kabul etmiyoruz.”