İşgal ve katliamlarını sürdüren İsrail’in sürekli hedef aldığı BM’nin, İsrail’in Gazze’deki saldırıları hakkında yazdığı raporda İsrail’in askeri faaliyetlerinin “soykırım” suçu oluşturabileceği uyarısı yer aldı.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ – ANKA
İran’ın, askeri üslerini hedef alan füze saldırılarının ardından İsrail’in her fırsatta hedef aldığı Birleşmiş Milletler(BM), İsrail’in Gazze’deki katliamları hakkında bir rapor yayınladı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin (OHCHR) önceki gün Gazze Raporu’nda, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ilk 6 ayında 34 bin 500 kişinin öldürüldüğü ve bunlardan 8 bin 119 kişinin kimliğinin tespit edilebildiği belirtildi. Kimliği tespit edilenlerin büyük bir kısmının en küçüğü bir günlük bebek olan çocuk ve kadınlardan oluştuğu kaydedilen raporda, sivillere yönelik “yaygın veya sistematik” saldırıların “insanlığa karşı suç” ve “soykırım” suçunu oluşturabileceği uyarısında bulunuldu.
Sivillere yönelik “yaygın veya sistematik” saldırıların “insanlığa karşı suç” teşkil edebileceği uyarısında bulunulan raporda, “Ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu tamamen veya kısmen yok etme niyetiyle işlenirse, soykırım da teşkil edebilir” denildi.
YOĞUN NÜFUSLU BÖLGELERDE GENİŞ ALANLARI ETKİLEYEN SİLAHLAR
Vakaların yüzde 88’inde aynı saldırıda beş ya da daha fazla kişinin öldüğü tespitine yer verilen rapor, İsrail ordusunun nüfusun yoğun olduğu bölgelerde geniş alanları etkileyen silahlar kullandığına işaret ediyor. Raporda, ölümlerin bir kısmının Filistinli silahlı gruplardan gelen serseri mermilerin kısa düşmesi sonucu meydana gelmiş olabileceği de belirtildi.
Raporda ayrıca, “İsrail hükümetinin insani yardımın girişine izin verme, kolaylaştırma ve sağlama konusunda devam eden hukuka aykırı başarısızlıklarına, sivil altyapının tahrip edilmesine ve tekrarlanan kitlesel yerinden edilmelere” işaret edilirken, “İsrail güçlerinin bu tutumu daha önce görülmemiş düzeyde ölüm, yaralanma, açlık, hastalık ve sakatlıklara neden olmuştur” denildi.
İsrail’in Cenevre’deki diplomatik misyonu ise, raporu “kategorik olarak reddettiğini” bildirirken; BM’yi “doğrulanmamış bilgilere” dayanmakla suçladı.
GENEL SEKRETERLİĞE BAĞLI
OHCHR, 20 Aralık 1993 tarihinde BM Genel Kurulu kararıyla kuruldu.
BM Genel Sekreterliği’ne bağlı olan OHCHR, 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin korunması ve uygulanmasını sağlamakla görevli bir departman.
UAD DA “İŞGALCİ” İLAN ETMİŞTİ
BM’ye bağlı yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı(UAD) da 19 Temmuz 2024 tarihinde danışma görüşünü açıklamıştı.
UAD, İsrail’in Gazze’de “işgalci” konumda olduğu değerlendirmesini yapmıştı.
İRAN SALDIRISINDAN BERİ BM’YE DÜŞMANLAR!
İsrail, İran Devrim Muhafızları Birliği’nin 1 Ekim 2024 tarihinde hipersonik füzelerle İsrail askeri üslerini vurmasının ardından BM’ye adeta “düşman kuvvet” gibi davranıyor.
Saldırı nedeniyle İran’ı kınamadığını söyleyerek BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e İsrail’e giriş yasağı koyan dönemin Dışişleri Bakanı Israek Katz, 2 Ekim 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, “Bugün BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i İsrail’de istenmeyen bir kişilik ilan etmeye ve İsrail’e girişinin yasaklanmasına karar verdim. İran’ın İsrail’e yönelik canice saldırısını, neredeyse tüm dünya ülkelerinin yaptığı gibi, açıkça kınayamayan hiç kimse, İsrail topraklarına ayak basmayı hak etmez” demişti.
UNIFIL İKİYÜZLÜLÜĞÜ!
İsrail tankının 10 Ekim 2024 tarihinde Lübnan’ın güneyindeki Nakura kentinde bulunan Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü’nün (UNIFIL) karargahındaki gözlem kulesine ateş açması sonucu iki UNIFIL askeri yaralanmıştı.
İsrail, UNIFIL’e yönelik devam eden saldırı ve tacizlerini, UNIFIL’in Lübnan Hizbullahı’na etrafında askeri faaliyette bulunmaya müsaade ettiği için yaptığını savunmuştu.
Hizbullah’a yakınlarında askeri faaliyetlere izin verdiği iddiasıyla defalarca UNIFIL karargahına saldıran İsrail, 29 Ekim 2024 tarihinde UNIFIL karargahına isabet eden roketi attığını öne sürdüğü Hizbullah’ın uluslararası örgütleri tehlikeye soktuğunu savunmuştu.
UNRWA’YA HAMAS SUÇLAMASI
İsrail Ordu Radyosu, yine 10 Ekim 2024 tarihinde, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın(UNRWA) Kudüs’teki genel merkezinin bulunduğu arazilere el konulması ve yerleşim birimleri inşa edilmesi için tahsis edilmesi yönünde talimat bulunduğunu açıklamıştı.
İsrail Savunma Kuvvetleri(IDF) Arap Medyası Sözcüsü Avichay Adraee ise, 18 Ekim 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, öldürdükleri Filistin İslami Direniş Hareketi(Hamas) Siyasi Büro Şefi Yahya Sinvar’ın üzerinden sahte UNRWA öğretmeni kimliği çıktığını iddia etmişti.
İsrail Dişişleri Bakanlığı da, 31 Ekim 2024 tarihinde Hamas’ın UNRWA’ya sızması konusunda isimler verdiklerini fakat hiçbir işlem yapılmadığını öne sürmüştü.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Jacob Blitshtein, 3 Kasım 2024 tarihinde BM’ye, UNRWA’nın faaliyetini düzenleyen anlaşmadan çekildiklerine dair resmi yazı göndermişti.
TUSAŞ SALDIRISI SONRASI GUTERRES HEDEFTE
Israel Katz, PKK’nın üstlendiği TUSAŞ’a yönelik 23 Ekim 2024 tarihli terör saldırısının ardından TSK’nın Suriye ve Irak’a yönelik hava harekatı düzenlemesine tepki göstermişti.
Bugün yaptığı açıklamada AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “Kürtleri katletmek”le suçlayan Katz, Antonio Guterres hakkında ise “Savaş suçlarına sessiz kalma” iddiasında bulunmuştu.