Altaylı, Bahçeli’nin neden azarladığını açıkladı
Gazeteci Fatih Altaylı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Gazeteci Hilal Köylü’yü azarlamasını, “Bu konuda ayrı düştük ve siz bunu deşerek yarayı kanatıyorsunuz demektir” şeklinde yorumladı.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında Yazar Mümtazer Türköne tarafından gündeme getirilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’a PKK’nın lağvedildiğini ilan etmesi karşılığında “Umut Hakkı”ndan yararlanması konusunda fikir ayrılığı oluştuğu iddiası gündemdeki yerini koruyor.
Gazeteci Fatih Altaylı, Devlet Bahçeli’nin, böyle bir fikir ayrılığının olup olmadığı sorusunu soran Gazeteci Hilal Köylü’ye, “Bir defa basın mensubu kardeşlerim, Türkiye’yi tahrik edici yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçin. Geçemiyorsan mesleğini bırak” cevabını vermesini değerlendirdi.
Gazetecilerin görevinin gündemdeki konularla ilgili soru sormak olduğunu belirten Fatih Altaylı, Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışı ziyaretinden dönüşünde uçağında buluna gazetecilerin bu konuda soru sormamasını eleştirdi.
Altaylı, Bahçeli’nin kullandığı ifadelerin fikir ayrılığını doğruladığı yorumunda bulundu.
Fatih Altaylı’nın “Bahçeli’den net yanıt” başlıklı yazısında konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Devlet Bahçeli, Hilal Köylü’nün sorusuna yanıt vermedi ama aslında farkında olmadan yanıtı da vermiş oldu.
Bu soruya Bahçeli’nin “Ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçin” demesi bana göre cevabın tillahıdır.
Verilmeden verilmiş yanıt, bilerek veya bilmeyerek yapılmış bir itiraftır.
“Cumhurbaşkanı ile aynı fikirde misiniz?” sorusunu “ayrımcılığı körüklemek” olarak algılamak ve buna sinirlenmek, aslında “Bu konuda ayrı düştük ve siz bunu deşerek yarayı kanatıyorsunuz” demektir.
Böylelikle ilk kez olarak bir gazetecinin sorduğu soru sayesinde bu konuda iktidar ortakları arasında bir fikir ayrılığı olduğunu, iktidarın küçük ama güçlü ortağının, iktidarın büyük ama zayıf ortağı ile aynı yaklaşımda buluşmadığını öğrenmiş olduk.
Demek ki neymiş önemli olan soru imiş.
Doğru soruyu sorduğunuz zaman doğruya ulaşabiliyormuşsunuz!
Tayyare gazetecilerine duyurulur.”