Enerji sisteminin dönüşümü için McKinsey Global Institute yedi ana alan belirledi. Düşük emisyonlu enerji, elektrikli araçlar ve karbon azaltımı gibi hedefler, sürdürülebilir bir gelecek için kritik adımları içeriyor.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
Enerji sisteminin sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm süreci, yedi ana alanda şekilleniyor. Bu kapsamda, enerji üretiminden karbon emisyonlarına, hammadde tedarikinden mobiliteye kadar kritik adımlar atılması bekleniyor. McKinsey Global Institute, dönüşüm hedeflerini sıralayarak enerjinin geleceğine yön veriyor.
GÜÇ: DAHA BÜYÜK VE DÜŞÜK EMİSYONLU SİSTEM
Öncelikle, enerji sistemini beş kat büyütmek hedefleniyor. Uzmanlar, düşük emisyonlu kaynakların oranını yüzde 90’ın üzerine çıkarmanın önemine işaret ediyor. Bu değişim, fosil yakıtların yenilenebilir enerjiyle yer değiştirmesiyle mümkün.
MOBİLİTE: ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA HIZLI ARTIŞ
Elektrikli araç sayısının 1 milyara ulaşması hedefleniyor. Bu kapsamda, elektrikli araçların yaygınlaşması, karbon ayak izinin düşürülmesine katkı sağlayacak.
ENDÜSTRİ: DEKARBONİZASYON VE YENİ TEKNOLOJİLER
Diğer yandan, çelik, çimento, plastik ve amonyak gibi sektörlerde dekarbonizasyon süreci hız kazanacak. Uzmanlar, alternatif enerji kaynakları ve hammadde çeşitliliğiyle karbon emisyonunu azaltmayı amaçlıyor.
BİNALAR: ISI POMPASI KULLANIMI YAYGINLAŞIYOR
Enerji verimliliği için binalarda ısı pompası kullanımı büyük önem taşıyor. Isı pompası sayısının 200 milyondan 1,8 milyara yükseltilmesi hedefleniyor. Bu artış, binalardaki enerji tüketimini önemli ölçüde düşürecek.
HİDROJEN VE DİĞER ENERJİ TAŞIYICILARI: TEMİZ ÜRETİME GEÇİŞ
Özellikle, hidrojen üretiminde emisyon oranlarını düşürmek için elektrolizör kapasitesinin binlerce kat artırılması planlanıyor. Mevcut üretimin yüzde 99’u yüksek emisyon içeriyor ve bu durum temiz hidrojen ihtiyacını doğuruyor.
HAMMADDELER: NADİR METALLERDE TEDARİK ARTIYOR
Enerji dönüşümünde kritik olan lityum, nikel, kobalt ve nadir toprak elementleri talebinde önemli bir artış bekleniyor. Uzmanlar, mevcut arzın öngörülen ihtiyacı yalnızca yüzde 10-35 oranında karşılayabileceğine dikkat çekiyor.
KARBON AZALTIMI: YÜKSEK KAPASİTELİ KARBON YAKALAMA
Karbon yakalama teknolojisinin kapasitesini yüz kat artırmak hedefleniyor. Bu süreçte, çimento gibi düşük yoğunluklu süreçlerde karbon yakalama uygulamaları yaygınlaştırılacak. Bu adımlar, karbon ayak izini küçültmede kilit rol oynayacak.
Enerji sisteminin dönüşüm süreci, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik için hayati adımlar içeriyor.
abcpolitik.com