Netanyahu’dan ABD himayesinde yeni savaş hazırlığı
Lübnan’da yapılan ateşkesin ardından, “ABD’nin tam onayıyla, askeri eylem özgürlüğümüzü tam olarak koruyoruz” diyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, birinci hedeflerinin İran olduğunu belirttikten sonra Hizbullah’a lojistik destek vermekle suçladığı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad için de “ateşle oynadığını anlamalı” ifadelerini kullandı.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
Filistin İslami Direniş Hareketi’nin(Hamas) silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim 2023 tarihinde “Aksa Tufanı” adını vererek Supernova Festivali’ne yaptığı baskının ardından İsrail’in Filistin ve Lübnan’da giriştiği işgal ve katliamların ardından bir süredir ABD ve Fransa gibi ülkelerin girişimde bulunduğu Lübnan’da ateşkes anlaşması sağlandı.
ABD Başkanı Joe Biden; anlaşmanın, Lübnan’ın güneyinde bulunan Hizbullah güçlerinin silahsızlandırılarak Litani Nehri’nin kuzeyine çekilmesini öngördüğünü ve 60 günlük süre içerisinde İsrail askerlerinin kademeli olarak bölgeden çekileceğini açıkladı.
Joe Biden’ın sözünü ettiği 60 günlük sürenin 5 Kasım 2024 tarihinde yapılan Başkanlık Seçimi’ni kazanan Donald Trump’ın 20 Ocak 2025 tarihinde yemin edip görevi devralacağı dönemden 5 gün sonrası olan 25 Ocak 2025 tarihine denk gelmesi dikkat çekti.
İRAN VE SURİYE TEHDİTLERİ
Ateşkes anlaşması İsrail hükumeti tarafından onaylanmadan önce Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yaptığı açıklama ise dikkat çekti.
Ateşkesin 3 nedeninin olduğunu söyleyen Binyamin Netanyahu, ilk hedeflerinin İran tehdidine odaklanmak, ikinci hedeflerinin askerlerini dinlendirmek ve askeri stokları güncellemek, üçüncü hedeflerinin ise Hizbullah’ı devre dışı bırakarak Hamas’ı izole edip yok etmek olduğunu söyledi.
Netanyahu ayrıca Lübnan Hizbullahı’na lojistik destek verilmesine imkan sağlamakla suçladığı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad içinse “Ateşle oynadığını anlamalı” ifadelerini kullandı.
NETANYAHU’NUN KONUŞMASININ TAMAMI
İsrail Başbakanlık Ofisi’nin sosyal medya hesabından aktardığına göre Binyamin Netanyahu’nın konuşmasının tamamı şöyle:
“Ateşkesin uzunluğu Lübnan’da ne olacağına bağlı. Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlik olmaya devam edeceğiz.”
İsrail vatandaşları, size zafer vadettim ve zafere ulaşacağız.
Hamas’ı yok etme görevini tamamlayacağız, rehinelerimizin hepsini evlerine getireceğiz, Gazze’nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlayacağız ve kuzeydeki sakinleri güvenli bir şekilde evlerine geri döndüreceğiz.
Savaş, kuzeydeki sakinlerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesi de dahil olmak üzere tüm hedeflerini gerçekleştirene kadar bitmeyecek. Ve size söylüyorum, tıpkı güneyde olduğu gibi olacak.
Kuzeydeki dostlarım, Sizlerle gurur duyuyorum, azminizle gurur duyuyorum ve güvenliğinize, toplumlarınızın yeniden inşasına, geleceğinize tamamen bağlıyım.
Bugüne kadar, IDF, İsrail Güvenlik Ajansı, Mossad ve İsrail Polisi’ndeki savaşçılarımızın cesareti sayesinde, “Kurtuluş Savaşı”nın yedi cephesinde büyük ilerlemeler kaydettik.
Bu başarılar, tüm dünyada hayranlık ve hayret uyandırıyor ve İsrail’in Ortadoğu’daki kudretini yansıtıyor:
Önce ahtapotun başı—İran. İran’ın hava savunma sisteminin ve füze üretim kabiliyetlerinin önemli parçalarını imha ettik ve nükleer programlarının önemli bir bileşenini yok ettik.
İran’ın nükleer silah edinmesini engellemek için gereken her şeyi yapmaya kararlıyım. Bu tehdit her zaman en büyük önceliğim olmuştur ve bugün, İran liderlerinin nükleer silah edinme niyetlerini tekrar tekrar dile getirdiklerini duyduğunuzda daha da fazla önem kazanmaktadır.
Bana göre bu tehdidi ortadan kaldırmak, İsrail Devleti’nin varlığını ve geleceğini güvence altına almak adına en önemli görevdir.
Gazze’de Hamas taburlarını dağıttık ve 20.000’e yakın teröristi öldürdük. Sinwar’ı öldürdük, Deif’i öldürdük, üst düzey Hamas yetkililerini öldürdük ve 154 rehineyi geri getirdik.
Hepsinin, Gazze’de hala bulunan 101 rehinenin, hala hayatta olanların ve ölülerin evlerine dönmesini ve ailelerinin korkunç acısını sona erdirmeyi taahhüt ediyoruz. Elbette Hamas’ın yok edilmesini tamamlamaya taahhüt ediyoruz.
Judea ve Samaria’da teröristleri ortadan kaldırıyoruz, terörist altyapısını yok ediyoruz ve tüm terör kalelerinde faaliyet gösteriyoruz. Ulaşamayacağımız hiçbir yer yok.
Yemen’de Husilerin kontrolündeki Hudeyde Limanı’na uluslararası koalisyonun yapmadığı bir saldırıyı biz yaptık. Irak’ta birçok İHA saldırısını başarıyla engelledik ve engellemeye devam ediyoruz, önümüzde daha birçok zorluk var.
Suriye’de İran, Hizbullah ve Suriye ordusunun Lübnan’a silah transfer etme girişimlerini sistematik olarak engelliyoruz. Esad ateşle oynadığını anlamalı.
Ve şimdi yedinci cepheye—Lübnan. Hizbullah 8 Ekim’de Lübnan’dan bize saldırmaya karar verdi. Bir yıl sonra, aynı Hizbullah değil. Onları onlarca yıl geriye ittik. Eksenin ekseni olan Nasrallah’ı ortadan kaldırdık.
Örgütün üst düzey yöneticilerini ortadan kaldırdık, roket ve füzelerinin çoğunu imha ettik, binlerce teröristi öldürdük ve yıllardır sınırlarımıza bitişik olan yeraltı terör altyapılarını yerle bir ettik.
Lübnan’ın dört bir yanındaki stratejik hedeflere saldırdık ve Beyrut’un Dahieh semtindeki onlarca terör binasını yıktık. Beyrut’taki zemin sallanıyor. Sadece üç ay önce, bunların hepsi bilimkurgu gibi gelirdi. Ama değil. Bunları yaptık.
Lübnan’ın dört bir yanındaki stratejik hedeflere saldırdık ve Beyrut’un Dahieh semtindeki onlarca terör binasını yıktık. Beyrut’taki zemin sallanıyor. Sadece üç ay önce, bunların hepsi bilimkurgu gibi gelirdi. Ama değil. Bunları yaptık.
Bu kampanyayı yönettiğim her anda, tüm cepheleri aynı anda gözlemliyorum. Savaşın başında Gazze’ye odaklanmaya ve Lübnan’da daha geniş bir cephe açmamaya karar verdiğimde yaptığım da buydu.
Ben de aylar önce, kuzeye gitme koşulları olgunlaştığında aynısını yaptım ve sonra Hizbullah’a odaklanmaya karar verdik. İran’dan gelen füze saldırısından sonra da aynısını yaptık; tepkimizin zamanını ve niteliğini titizlikle belirledik.
Ve bugün yaptığım da bu. Tüm cepheleri aynı anda gözlemliyorum ve genel resmi görüyorum. Cesaretli askerlerimize onları güvende tutmak ve bize zaferi getirmek için her türlü kaynağı sağlamaya kararlıyım.
Bu nedenle bu akşam ateşkes taslağını Bakanlar Kurulu’nun onayına sunacağım. Ateşkesin süresi Lübnan’da neler yaşanacağına bağlı. ABD’nin tam onayıyla, askeri eylem özgürlüğümüzü tam olarak koruyoruz.
Hizbullah anlaşmayı ihlal eder ve kendini silahlandırmaya çalışırsa, saldıracağız. Sınıra yakın terörist altyapısını yeniden inşa etmeye çalışırsa, saldıracağız. Roket fırlatırsa, tünel kazarsa, roket taşıyan bir kamyon getirirse, saldıracağız.
Neden şimdi ateşkes olmalı? Üç ana sebepten dolayı: Birinci neden İran tehdidine odaklanmaktır, bu konuya girmeyeceğim. İkinci sebep ise kuvvetlerimize nefes aldırmak ve stokları yenilemektir.
Silah ve mühimmat teslimatlarında büyük gecikmeler yaşandığı bir sır değil. Bu gecikmeler yakında çözülecek. Askerlerimizi güvende tutacak ve görevimizi tamamlamak için bize daha fazla saldırı gücü sağlayacak gelişmiş silah tedarikleri alacağız.
Ateşkesin üçüncü nedeni cepheleri ayırmak ve Hamas’ı izole etmektir. Savaşın ikinci gününden itibaren Hamas, Hizbullah’ın yanında savaşacağına güveniyordu.
Hizbullah’ın devre dışı kalmasıyla Hamas kendi başına kaldı. Hamas’a baskımızı artıracağız ve bu, rehinelerimizi serbest bırakma kutsal görevimizde bize yardımcı olacak.
Geçtiğimiz yıl, durumu tersine çevirdik. 7 cepheden saldırıya uğradık ve güçlü bir şekilde karşılık verdik. Ortadoğu’nun yüzünü değiştiriyoruz. Tüm bunları cesur askerlerimiz, sizin azminiz ve savaşın kararlı ve akıllı yönetimi sayesinde yapıyoruz.
Defalarca söyledim, iyi anlaşma uygulanan anlaşmadır ve biz onu uygulayacağız. Allah’ın yardımıyla güvenliği sağlayacağız, kuzeyi onaracağız ve zafere kadar birlik ve beraberlikle yolumuza devam edeceğiz.”
Why should we have a ceasefire now? For three main reasons:
The first reason is to focus on the Iranian threat, and I won’t expand on that.
The second reason is to give our forces a breather and replenish stocks.
— Prime Minister of Israel (@IsraeliPM) November 26, 2024