Bu ses Erdoğan’a çok yakından geldi: Esad düşerse Suriye daha da perişan olur
Önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de yaşanan gelişmeler üzerinden AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltti.
X hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin dış politikasını hedef alarak şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, domino taşlarından biri olmayı yüz bir yıl önce reddetti! Demokrasi ile taçlandırılmış Cumhuriyetimiz, güçler ayrılığına dönmediği sürece, devletimizin geleceği tehdit altındadır. Bölgemiz ateş çemberine dönmüşken, dış politikada savrulma lüksümüz yoktur. Devlet günlük düşünemez, refleksi gecikemez!”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Suriye ile barış görüşmeleri yapmak istediğini açıklamasının üzerinden iki ay geçmeden tutum değiştirdiğini vurgulayarak, “Aldığı hangi emirle dış politikada yön değiştirdi?” diye sordu. Ayrıca Türkiye’nin tek adam rejiminden kurtulması gerektiğini belirtti.
AHMET HAKAN: “ESAD DÜŞERSE SURİYE DAHA DA PERİŞAN OLUR”
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, kaleme aldığı yazısında Suriye’deki otorite boşluğunun sonuçlarına dikkat çekti. Hakan, “Esad düşerse… Zaten otorite boşluğunun etkisiyle perişan olan Suriye, daha da perişan olur mu acaba diye kaygılanıyorum” ifadelerini kullandı.
Hakan, yazısında Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi’nin devrilmesinin ardından Irak ve Libya’da yaşanan kaosları hatırlattı. Şöyle dedi:
“Saddam düştü. Irak, bir daha gün yüzü göremedi. Kaddafi düştü. Libya, feci bir kaosun içine sürüklendi. Esad düşerse… Suriye’nin geleceği daha da karanlık olabilir.”
Hakan’ın bu yorumu dikkat çekti.
BÖLGEDE NELER OLUYOR?
Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı terörist gruplar, Halep ve Hama’dan sonra Şam’a doğru ilerliyor. Selefi gruplar, stratejik öneme sahip Humus kentini ele geçirerek, Şam’ın Esad yönetiminin kaleleri olan Lazkiye ve Tartus’tan kopmasına neden oldu.
Uluslararası haber ajansları, Suriye Ordusu’nun Humus’taki birliklerini geri çekmeye başladığını duyurdu. Rus savaş uçakları bazı bölgeleri bombalasa da cihatçıların ilerleyişini durduramadı. Bu durum, Suriye Devleti’nin Akdeniz’e açılan kalelerini kaybetme tehlikesini beraberinde getiriyor.
Şam’ın güneyinden harekete geçen Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı çeteler Ghariyat ash Sharqiyah ve İnhil bölgelerinde kontrolü ele geçirdi. ÖSO mensupları, Şam ile Ürdün sınırı arasındaki stratejik bir karargahı ele geçirdiklerini duyurdu. Bazı Suriye Ordusu askerlerinin ÖSO’ya katıldığı iddia edildi.
BÖLGEDE GÜÇLERİN ÇATIŞMASI
Irak Hizbullahı, HTŞ’nin liderine tehdit mesajı gönderirken, Humus’a milis sevkiyatı gerçekleştirdi. Reuters haber ajansı, İran’ın Suriye’ye insansız hava araçları ve füze gönderme hazırlığında olduğunu duyurdu. İran, ayrıca bölgedeki askeri danışmanlarını artırarak HTŞ ilerleyişine karşı koymak için harekete geçti.
İsrail ise farklı bir cepheden Suriye’ye yönelik saldırılarını artırdı. İsrail ordusu, Lübnan ile Suriye sınırındaki geçiş noktalarını bombaladığını açıkladı. Lübnan basını, saldırıların Hizbullah’ın silah taşımak için kullandığı geçiş yollarını hedef aldığını aktardı. Bu durum, Suriye ordusunun gücünü zayıflatırken, cihatçı grupların ilerleyişini cesaretlendirdi.
ERDOĞAN: “CİHATÇILARIN YÜRÜYÜŞÜ SÜRSÜN”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada cihatçı grupların ilerlemesini desteklediğini açıkça dile getirdi. Erdoğan, “İdlib, Hama ve Humus… Hedef tabii ki Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü şu an itibarıyla devam ediyor. Temennimiz kazasız belasız sürmesidir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Suriye Devleti ile barışma teklifine olumlu yanıt alamadıklarını belirterek, Suriye Milli Ordusu’na (SMO) desteğini sürdürdüğünü yineledi. Bu tutum, Saray rejiminin cihatçı yapılarla kurduğu ilişkiyi bir kez daha gündeme taşıdı.
HTŞ’nin ilerleyişi ve bölgedeki müdahaleler, çatışmaları daha karmaşık bir hale getirirken, Türkiye’nin dış politikadaki tutumu iç ve dış siyasette tartışmalara neden oluyor.
Çatışmaların sonuçlarının sadece Suriye’yi değil, tüm bölgeyi etkileyeceği değerlendiriliyor.
abcpolitik.com