İktidarın asgari ücret artışı konusundaki isteksizliği, sendikaların etkisizliği ve sığınmacıların ekonomiye etkileri tartışma yarattı. Prof. Dr. Oğuz Oyan, TELE1’de çarpıcı analizler yaptı. “Hesaplar halkı değil sermayeyi koruyor.” Detaylar haberde!
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
TELE1’in “Sabah Pusulası” programında ekonomist Prof. Dr. Oğuz Oyan, Musa Özuğurlu’nun konuğu oldu. Asgari ücret gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Oyan, iktidarın tavrı ve sendikaların tutumu üzerine çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
ASGARİ ÜCRETTE 25.000 LİRA SÜRPRİZ OLUR
Asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreci değerlendiren Oyan, iktidarın asgari ücret artışına yaklaşımını eleştirdi. “25.000 lira asgari ücret bile hükümet için fazla görülüyor. 23.000 lira civarında bir rakam öngörülüyor” diyen Oyan, bu seviyedeki bir artışın bile kamuoyuna büyük bir zam gibi sunulacağını ifade etti. Ancak bu miktarın, enflasyon farkını dahi karşılamadığını belirtti.
TÜRK-İŞ’İN TUTUMU: UZLAŞMACI SENDİKACILIK
Oyan, Türk-İş’in tutumunu eleştirerek sendikaların asgari ücret masasında etkisiz kaldığını vurguladı. Türk-İş’in yüksek bir rakam telaffuz etmemesinin arkasında sendikal oyun alanını koruma çabası olduğunu dile getiren Oyan, “Türk-İş, asgari ücrette ciddi bir artışın toplu sözleşmelerde kendi fonksiyonlarını zayıflatacağını düşünüyor” dedi. Bu nedenle, 30.000 liranın üzerinde bir talebin dahi dile getirilmediğini aktardı.
CUMHURBAŞKANI KARAR VERİYOR
Asgari ücret tespit komisyonunun göstermelik bir yapıya dönüştüğünü belirten Oyan, son kararın AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından alındığını söyledi. “Cumhurbaşkanı, komisyon üyesi olmamasına rağmen belirleyici rol oynuyor” diyen Oyan, hukuksuzlukların yaygın olduğu bir sistemde bu duruma şaşırılmaması gerektiğini ifade etti.
SIĞINMACILARIN EKONOMİDEKİ ROLÜ
Programda sığınmacılar konusuna da değinildi. Oyan, sığınmacıların Türkiye’nin demografik yapısını değiştiren ekonomik ve siyasi etkiler yarattığını vurguladı. Avrupa Birliği fonlarının kullanıldığını belirten Oyan, sığınmacıların büyük ölçüde kayıt dışı çalıştığını ve işverenler için ucuz emek kaynağı olduğunu aktardı. “Sığınmacılar giderse milli gelir düşer, kişi başına düşen gelir gerçeği yansıtmayan bir rakama dönüşür” dedi.
SINIF SENDİKACILIĞINDAN UZAKLAŞMA
Türkiye’de sendikaların zayıflatıldığını belirten Oyan, “Türk-İş’te rakipsiz seçilen başkan Ergün Atalay, uzlaşmacı sendikacılığın sembolü haline geldi. Sarı sendikacılığın egemen olduğu bir sistemde emeğin hakları savunulmuyor” ifadelerini kullandı. Oyan, DİSK gibi sendikaların sınıf sendikacılığına dönük çabalarının ise sistematik olarak engellendiğini söyledi.
Oğuz Oyan’ın değerlendirmeleri, asgari ücret tartışmalarına yeni bir perspektif kazandırırken, iktidarın ve sendikaların tutumuna yönelik eleştirileri gündeme damga vurdu.
abcpolitik.com