İktisatçı Aziz Konukman, TELE1 canlı yayınında asgari ücret tartışmalarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mevcut ekonomik düzeni eleştiren Konukman, halkın yoksulluk ve açlık sınırlarında yaşamaya mahkûm edildiğini söyledi. DİSK’in önerilerini destekleyen Konukman, aile düzeyinde asgari ücret politikasına geçilmesi gerektiğini vurguladı.

DİSK’İN ÖNERİLERİNE DESTEK

Konuşmasına DİSK’in asgari ücret raporuna dikkat çekerek başlayan Konukman, örgütün önerilerinin hem insani hem de ekonomik açıdan makul olduğunu belirtti. Konukman, “Açlık ve yoksulluk sınırları belirleniyor. Eğer bu sınırlar iktisadi politikalarda yol gösterici değilse, neden yayınlanıyor?” diye sordu. TÜİK’in bu konuda pasif kaldığını ifade eden Konukman, Türk-İş ve diğer bağımsız kuruluşların yayınladığı verilerin dikkate alınması gerektiğini söyledi.

DİSK’in önerisi olan, yoksulluk sınırının en az yarısı kadar asgari ücret belirlenmesi politikasını desteklediğini ifade eden Konukman, bu yaklaşımın asgari ücretin aile düzeyinde ele alınmasını sağlayacağını vurguladı. Konukman, “Asgari ücret, yalnızca bireysel değil, iki kişilik ya da aile düzeyinde belirlenmeli” diyerek Türkiye’nin uluslararası sözleşmelere uymadığını belirtti.

“AKP’NİN AİLE POLİTİKASI ÇELİŞKİLERLE DOLU”

Konukman, iktidarın aile kavramına dair söylemlerinin asgari ücret politikasındaki uygulamalarıyla çeliştiğini söyledi. “AKP, aileyi ve en az üç çocuk idealini sürekli vurguluyor. Ancak, asgari ücreti tek kişilik belirliyor. Aile düzeyinde bir gelir düşüncesi bile gündemlerinde yok” dedi. Konukman, Türkiye’nin imzaladığı Avrupa Sosyal Şartı ve ILO sözleşmelerine rağmen asgari ücreti bireysel düzeyde belirlemesinin, uluslararası hukuku hiçe saydığını ifade etti.

GERÇEKLEŞEN ENFLASYON VE YENİDEN DEĞERLEME ORANI

Konukman, asgari ücret artışlarının öngörülen enflasyona göre yapılmasının yanlış olduğunu belirtti. “Gerçekleşen enflasyon yüzde 44, yeniden değerleme oranı yüzde 43,93. Ancak kiralar yüzde 60 artmışken, asgari ücrete bu oranlar bile yetmez” dedi. TÜFE’nin yıllık ortalama artışına dikkat çeken Konukman, bu rakamın yüksek çıktığı için göz ardı edildiğini belirtti.

Konukman, Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedeflerini sık sık değiştirdiğini hatırlatarak, öngörülen enflasyonun gerçekleri yansıtmadığını dile getirdi. “Kira artışları yüzde 60 oranında yapılırken, asgari ücretin öngörülen enflasyona göre artırılması tam bir adaletsizliktir” dedi.

SENDİKALAŞMA VE TOPLU SÖZLEŞMELERİN ÖNEMİ

Sendikaların toplu sözleşmelerdeki rolüne değinen Konukman, teşmil mekanizmasının önemini vurguladı. Avrupa’da yaygın olan bu mekanizmanın Türkiye’de yetersiz olduğunu söyledi. “Sendikasız işçiler, toplu sözleşmelerdeki haklardan yararlanamıyor. Bu durum, asgari ücretin daha düşük seviyelerde kalmasına neden oluyor” dedi. Konukman, sendikalaşma oranının artmasıyla toplu sözleşmelerin kapsamının genişleyeceğini ve çalışma hayatında iyileşmeler sağlanacağını belirtti.

“İŞ GÜCÜ PİYASALARI ALLAK BULLAK OLDU”

Konukman, 22 yıldır uygulanan politikaların iş gücü piyasalarını altüst ettiğini söyledi. “Asgari ücret, adeta bir ortalama ücrete dönüştü. Bu, çalışma hayatını tamamen çıkmaza soktu” dedi. Konukman, iktidarın ekonomik politikalarının, halkı açlık ve yoksullukla karşı karşıya bıraktığını ifade etti.

“SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”

Konukman, Merkez Bankası başkanının telaffuz ettiği 25.000 lira rakamına dikkat çekerek, bu tür açıklamaların IMF tarafından belirlenen oranlara yakın olduğunu söyledi. “Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığına zarar veren bu politikalar, halkı açlık ve barınma sorunlarıyla baş başa bırakıyor. İnsanlar artık dayanacak güç bulamıyor” dedi.

“BU DÜZEN DEĞİŞMELİ”

Konukman, mevcut ekonomik düzenin sürdürülemez olduğunu belirtti. “Asgari ücret artışı, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmalı. Açlık sınırında yaşayan bir toplumun geleceği olamaz. Bu düzen değişmek zorunda” dedi.

abcpolitik.com