ABC Politik

Gündem

‘Suriye’nin 3 bölgeye bölündüğü net!’

Email :

Mazlum Abdi’nin açıklamaları, Suriye’deki fiili bölünmeyi ve HTŞ ile yapılan ateşkesi gözler önüne serdi. TELE1’de analiz edilen detaylar, uluslararası güçlerin bölgedeki rolünü ortaya koyuyor. Gelişmelerin tüm ayrıntıları için detaylar haberde!

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Merdan Yanardağ, “18 Dakika” programında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi’nin açıklamalarını detaylı bir şekilde ele aldı. Açıklamalar, Suriye’deki mevcut karmaşayı ve uluslararası güçlerin bölgede kurduğu yeni dengeleri gözler önüne seriyor.

ABDİ: “SURİYE ORDUSUNUN ÇEKİLMESİ BİZİ ŞAŞIRTTI”

Mazlum Abdi, Suriye ordusunun ani bir şekilde savaştan çekilerek bazı bölgeleri Heyet Tahrir Şam’a (HTŞ) teslim etmesinin kendileri için beklenmedik bir durum olduğunu belirtti. ABD’nin süreçte aktif bir rol oynadığına dikkat çeken Abdi, dost ülkelerin devreye girerek Türkiye ile bir ateşkes sağlandığını ifade etti. Abdi, “Dostlarımız Amerika Birleşik Devletleri devreye girdi ve ateşkesi sağladı” dedi. Bu süreçte HTŞ ile bir sınır çizildiğini ve Fırat’ın sınır olarak kabul edildiğini söyledi.

Ayrıca, ABD’nin Orta Doğu’daki operasyon merkezini Katar’a taşıdığı ve bu hareketliliğin bölgesel dengelere etkisi olduğunu vurgulayan Yanardağ, Katar’daki Sentcom Komutanlığı’nın YPG ile yakın temas içinde olduğunu ve garantiler verdiğini açıkladı.

SURİYE FİİLEN ÜÇ BÖLGEYE AYRILDI

Mazlum Abdi’nin açıklamaları, Suriye’nin fiili olarak üç bölgeye ayrıldığını gözler önüne seriyor:

  1. HTŞ’nin kontrol ettiği bölgeler: Özellikle İdlib ve çevresinde etkinlik gösteren HTŞ, bu bölgelerde gücünü artırmış durumda.
  2. İsrail’in işgal altında tuttuğu bölgeler: Bu alanlarda Filistinliler ve Alevi Araplar büyük baskı altında yaşıyor.
  3. SDG’nin kontrol ettiği Kuzey Suriye: Kürtlerin yoğun olduğu bu bölgelerde SDG hâkimiyetini sürdürüyor.

Yanardağ, bu durumun Suriye’nin fiilen üçe bölünmüşlüğünü açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Mazlum Abdi’nin, “Biz Suriye’nin bir parçasıyız ve sorunlarımızı Şam ile çözmemiz gerekiyor” sözleri, SDG’nin çözüm arayışında farklı taraflarla müzakerelere açık olduğunu gösteriyor. Abdi’nin, “Kuzey ve Doğu Suriye’den heyetlerin Şam’a giderek çözüm arayışında olmaları gerekiyor” açıklaması, Suriye içindeki diyalog çabalarına işaret ediyor.

YENİ SURİYE BAYRAĞI VE HTŞ ANLAŞMASI

Mazlum Abdi, SDG kontrolündeki resmi binalara Suriye’nin yeni bayrağını astıklarını ifade etti. Bu bayrak, siyah, beyaz ve yeşil yatay şeritlerden oluşuyor ve üzerinde üç kırmızı yıldız bulunuyor. HTŞ’nin ilan ettiği bu bayrağı kabul ettiklerini açıklayan Abdi, bu durumun HTŞ ile yapılan bir anlaşmanın sonucu olduğunu vurguladı.

Yanardağ, bu tür anlaşmaların son derece kırılgan olduğuna dikkat çekti. HTŞ’nin kara listeden çıkarılmak için adımlar attığını, bu nedenle diğer gruplarla geçici uzlaşmalara gittiğini belirtti. Ancak bu anlaşmaların uzun vadede sürdürülebilir olmadığını söyledi.

HTŞ’NİN MEŞRULAŞMA ÇABALARI VE BASKICI YÖNETİMİ

Yanardağ, HTŞ’nin uluslararası arenada meşruiyet kazanmak için attığı adımlara dikkat çekti. Özellikle kadınların zorla örtünmeye zorlandığı yönündeki açıklamalar, örgütün baskıcı yapısını gözler önüne seriyor. HTŞ liderlerinin, “Kadınlar kendiliğinden örtünüyor. Ancak direnirlerse şiddetimizle karşılaşırlar” ifadeleri büyük tepki çekti.

Yanardağ, bu tür uygulamaların HTŞ’nin demokrasi, çoğulculuk ve özgürlük temelli bir yönetim vaat etmesinin samimiyetsizliğini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Örgütün bölgede farklı inanç grupları üzerindeki baskısının arttığını ifade eden Yanardağ, Alevi Araplar, Dürziler ve Hristiyanların ciddi bir tehdit altında olduğunu söyledi.

BÖLGEDEKİ KÜRESEL DENGELER VE YENİ NATO STRATEJİSİ

Yanardağ, Suriye’deki gelişmeleri uluslararası güç dengeleri çerçevesinde de değerlendirdi. ABD’nin, Sentcom merkezini Katar’a taşımasının yanı sıra NATO’nun yeni genel sekreteri Mark Rutte’nin bölgedeki stratejilerde etkili bir rol oynayabileceğine dikkat çekti.

“HTŞ’NİN VAATLERİ GERÇEKÇİ DEĞİL”

Yanardağ, HTŞ’nin çoğulculuk ve inançlara saygıyı önceleyen bir yönetim vaat etmesinin gerçekçi olmadığını vurguladı. Bölgede demokrasi ve adaletin sağlanmasının bu yapılarla mümkün olmadığını belirtti. “Böylesi çağrılar yapanlar bölgedeki gerçekleri görmezden geliyor” diyerek, uluslararası kamuoyunun HTŞ’nin bölgedeki faaliyetlerine karşı dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

abcpolitik.com

‘Suriye’nin 3 bölgeye bölündüğü net!’