ABC Politik

Gündem

AKP ile Davutoğlu arasında “Stratejik” flört mü?

AKP ile Davutoğlu arasında “Stratejik” flört mü?
Email :

Eski AKP MKYK Üyesi Mücahit Birinci, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve milletvekillerinin yeniden AKP’de siyaset yapmasının yolunun açılması gerektiğini savundu.

HABER – ANALİZ: SONER BAHADIR

2001 yılında yayınladığı “Stratejik Derinlik: Türkiye’nin Uluslararası Konumu” isimli kitabı halen AKP’nin dış politika rehberi olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile cihatçıların yönetime el koymasının ardından adeta bir “flört” dönemi başladı.

Ahmet Davutoğlu, ABD ve AKP iktidarının desteklediği cihatçıların 27 Kasım 2024 tarihinde Halep kentine başlattıkları saldırılar devam ederken 2 Aralık 2024 tarihinde, dönemin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad‘ın, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşme taleplerine olumsuz yanıt vermesini “Küstah tavırlarının bedelini ödüyor” şeklinde yorumlamıştı.

Aynı Davutoğlu’nun AKP seçmenine küskün olmadığını ve manen aralarında olduğunu belirten ifadelerine eski AKP MKYK Üyesi Mücahit Birinci‘den yanıt geldi.

Mücahit Birinci, AKP iktidarları döneminde 2009-2014 yılları arasında Dışişleri Bakanı, 2014-2016 yılları arasında da Başbakan olan Ahmet Davutoğlu’nun AKP’den ayrılmasının “yapay” olduğu değerlendirmesinde bulundu. Birinci, Davutoğlu’nun fotoğrafının ve sözlerinin yer aldığı bir paylaşımı alıntılayarak, “Bu kardeşlerimizin Ak Parti çatısında siyaset yapabilmelerinin önü açılmalıdır. Milletvekilleri dahil” ifadelerini kullandı.

 

STRATEJİK DERİNLİK VE AKP DIŞ POLİTİKASI

Uluslararası İlişkiler Profesörü olan Ahmet Davutoğlu, “Stratejik Derinlik” isimli kitabında dış siyaseti, “küresel güçler” ve “bölgesel güçler” dengesine dayanan bir konu olarak değerlendirmişti. ABD, Almanya, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya gibi ülkeleri “küresel güç” olarak niteleyen Davutoğlu; Türkiye, İran ve Mısır gibi ülkeleri de “bölgesel güç” olarak sınıflandırmıştı.

Ahmet Davutoğlu’na göre dış politikada bütün küresel güçlerle yakın ilişkiler kurulmalı ve bu küresel güçler arasındaki karşıtlıklardan faydalanarak “ülke çıkarlarına göre” bölgesel güç olarak hareket alanı kazanılmalı.

AKP’nin halen uyguladığı bu strateji, AKP iktidarının zaman zaman ABD ile zaman zaman da Rusya ile yakınlaşmasına, bu durum da dış siyasette Türkiye’nin “güvenilmez” bir ülke olarak tanımlanmasına neden oluyor.

ABD’nin 2019 yılındaki F-35 projesine dahil edilmeyen AKP iktidarının buna karşılık Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini alması ise uluslararası siyasette “eksen kayması” tartışmalarına neden olmuştu.

AKP iktidarının bugün de Türkiye’nin bir NATO üyesi olmasına rağmen, NATO’ya karşı “tek kutuplu dünyayı bitirmek” amacıyla kurulan BRICS‘e üyelik başvurusu yapması benzer eleştirileri gündeme getiriyor.

AKP’YE YAKINLAŞMA ÇABASI MI?

Bu gelişmeler, Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık döneminde desteklediği Suriye’de Beşar Esad karşıtı siyasetin yerine geldiği düşüncesiyle yeniden AKP ile yakınlaşma çabası içerisine girdiği, Mücahit Birinci’nin de bu yakınlaşma için aracılık yaptığı görüşünü akıllara getirdi.