Foreign Policy yazdı: Avrupa’da bölünme riski!
Foreign Policy’nin analizine göre, Trump’ın ikinci dönemi Avrupa Birliği için ciddi riskler taşıyor. Avrupa başkentlerinde, bu dönemde izlenecek ABD politikalarının etkileri üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapılıyor. Ancak Trump’ın ne yapacağı konusundaki belirsizlik, bu değerlendirmeleri zorluyor.
TRUMP 2.0: AB İÇİN EN BÜYÜK TEHLİKE PARÇALANMA
Analize göre, Trump’ın yeniden seçilmesi Avrupa’da birliğin bozulmasına yol açabilir. ABD baskısına karşı ortak bir yanıt geliştiremeyen AB, üye ülkeler arasında derin ayrışmalara tanık olabilir. Bu risk, özellikle ticaret tarifeleri, Çin ile ilişkiler ve Rusya yaptırımları gibi konularda kendini gösterebilir.
Foreign Policy, Avrupa’nın Trump’a karşı bir arada hareket edememesi durumunda, Pekin ve Moskova’nın bu durumdan memnuniyetle yararlanacağını belirtiyor.
TİCARET TARİFELERİ: EN BÜYÜK RİSK ALMANYA’YA
Trump’ın, Avrupa’dan ithal edilen ürünlere yüzde 10 ila yüzde 20 arasında gümrük tarifesi uygulamayı planladığına dikkat çekiliyor. Foreign Policy’ye göre, Almanya, İrlanda ve İtalya gibi ekonomiler ABD pazarına bağımlılıkları nedeniyle bu durumdan en çok zarar görecek ülkeler.
Belçika, Hollanda ve İspanya gibi ülkeler ise ABD ile daha dengeli ticaret ilişkileri nedeniyle bu tarifelerden daha az etkilenebilir. Ancak Trump’ın, üye ülkeleri ayrı ayrı hedef alarak AB’nin ortak bir duruş sergilemesini engelleme stratejisi, birliğin geleceği için ciddi tehdit oluşturuyor.
AB-ÇİN İLİŞKİLERİ: İKİ ATEŞ ARASINDA
Foreign Policy analizine göre, Trump’ın Çin’e yönelik politikaları, Avrupa’nın ticari ilişkilerini daha da karmaşık hale getirebilir. Trump’ın Çin’den ithalata yüksek oranlarda gümrük tarifesi getirme planı, Çinli şirketlerin Avrupa pazarına daha fazla yönelmesine yol açabilir.
Bu durum, Baltık ülkeleri ve Polonya gibi Çin’e karşı sert tutum sergileyen ülkeler ile Almanya ve Macaristan gibi daha temkinli yaklaşımlar sergileyen ülkeler arasında yeni bir çatışma zemini yaratabilir. Avrupa’nın Çin politikalarında birlik sağlaması zorlaşabilir.
RUSYA YAPTIRIMLARI: MOSKOVA İÇİN FIRSAT MI?
Trump’ın Moskova’ya yönelik yaptırımları gevşetme olasılığı da Avrupa için bir diğer kritik nokta. Foreign Policy, ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlardan çekilmesi durumunda, AB’nin yaptırımları tek başına sürdürebilme kapasitesinin sınırlı olduğunu vurguluyor.
Macaristan gibi Moskova’ya yakın ülkeler, yaptırımların uzatılmasına karşı çıkabilir ve bu durum AB’nin ortak tavır geliştirmesini daha da zorlaştırabilir. Ayrıca, Trump’ın Ukrayna’ya verilen mali yardımları kesmesi, Avrupa’nın Kiev’i destekleme stratejisini de sekteye uğratabilir.
FOREIGN POLICY’NİN SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ
Foreign Policy, Avrupa liderlerine Atlantik’in ötesine odaklanmak yerine kendi iç dinamiklerini güçlendirme çağrısı yapıyor. Trump’ın öngörülemez politikaları ve birliğe zarar verme stratejileri karşısında, AB’nin birlik içinde hareket etmesinin şart olduğu belirtiliyor.
Trump 2.0 dönemine hazırlık için, Avrupa’nın kendi güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirerek dayanıklı bir politika üretmesi gerektiği vurgulanıyor. Ancak analize göre, bu süreçte üye ülkelerin bölgesel çıkarları birliğin geleceği için büyük bir tehdit oluşturabilir.
abcpolitik.com