İşgal sırasında Suriye’de bulunan Profesör: Rusya ve İran ordu gönderecekti
TELE1 yayınında Şam’dan bağlanan Prof. Dr. Mehmet Yuva, Suriye’deki kritik gelişmeleri detaylı şekilde anlattı. Yuva, Beşer Esad’ın Şam’dan ayrılışı ve orduya verilen tartışmalı emirler hakkında konuştu.
2016’NIN KIRILMA NOKTASI VE SURİYE ORDUSUNUN TEPKİSİ
Prof. Dr. Mehmet Yuva, 2016 yılını Suriye için önemli bir dönüm noktası olarak tanımladı. O dönem yaşananları açıklayan Yuva, şu ifadeleri kullandı:
“2016 kesinlikle Suriye için bir dönüm noktasıdır. Ancak sonrasında yaşananlar büyük bir muammadır. Suriye askerleri neden savaşmayı reddetti? HTŞ geldiğinde birçok bölge bomboştu. Peki, Suriye ordusu nereye kayboldu? Bir anda askerler sahadan çekildi. Bu olaylar, emir-komuta zincirindeki sorunları anlamamız gerektiğini gösteriyor.”
BEŞER ESAD’IN MOSKOVA’YA GİDİŞİ
Yuva, Cumartesi akşamı gerçekleşen kritik toplantıdan bahsetti ve Esad’ın Moskova’ya gitme sürecine dair detayları şöyle aktardı:
“Cumartesi akşamı Beşer Esad hâlâ Şam’daydı. Ancak Pazar sabahı Ruslar, onu Hımeymim Havaalanı’na yönlendirdi. Oradan da Moskova’ya gönderdi. Esad’ın eşi ve çocukları, kendisinden 10 gün önce Moskova’ya ulaştı.”
Bu süreçte Esad’ın telefonla toplantıya katıldığını belirten Yuva, şunları ekledi:
“Esad, Rusya kara kuvvetlerinin geleceğini ve İran ordusunun hazır beklediğini söyledi. Komutanlarına, ‘Humus’ta savunma hattı kurun. Şehirlerde çatışmaya girmeyin. Zayiat olmasın. Şehirlerin çevresini ablukaya alın’ dedi.”
Yuva, ayrıca Esad’ın verdiği talimatlarla sahadaki olayların çeliştiğini vurguladı. Bu durum, sahada kafa karışıklığına yol açtı.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NDAN GELEN ŞOK TALİMAT
Yuva, Suriye Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen talimatın yarattığı krizi vurguladı. Sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Cumartesi gecesi Humus’taki savunma birliklerine, ‘Savaşmayın, silahlarınızı bırakın ve karargâhlarınıza dönün’ emri geldi. Bu talimatı sorgulamak isteyen saha komutanları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ve savunma bakanlığına ulaşmayı denedi. Ancak kimseye ulaşamadı. Emirlerin kaynağını doğrulayamayan komutanlar, geri çekilmek zorunda kaldı.”
Yuva, komutanların yaşadığı kafa karışıklığını şu sözlerle açıkladı:
“Esad’ın sesi yapay zekâ ile taklit mi edildi? Bu emirleri başka güçler mi verdi? Bu soruların yanıtı hâlâ belirsizdir.”
HİZBULLAH’IN ROLÜ VE GERİ ÇEKİLİŞİ
Prof. Dr. Yuva, Hizbullah’ın bu süreçteki aktif rolüne de değindi:
“Hizbullah, HTŞ’nin ilerlemesini durdurmak için bölgeye 3.000-5.000 savaşçı gönderdi. Ancak Genelkurmay’dan gelen emirler, Hizbullah’ın da planlarını alt üst etti. Hizbullah, birliklerini hızlıca Lübnan’a çekti.”
Yuva, ayrıca İsrail’in Humus ve çevresine yönelik yoğun bombardımanının nedenlerini şu şekilde açıkladı:
“İsrail, özellikle Humus-Lübnan sınırındaki bölgeleri hedef aldı. Çünkü burada Hizbullah’ın askeri üsleri ve önemli füze depoları vardı. Bu bölge aynı zamanda Lübnan’ın Baalbek bölgesine ve Güney Lübnan’a açılan bir koridordur.”
Yuva, bu noktada Hizbullah’ın çekilmesiyle bölgede güvenlik zafiyetinin daha da arttığını ifade etti.
HAKAN FİDAN’IN DOHA GÖRÜŞMELERİ VE KÜRT ULUSAL KONSEYİ
Yuva, konuşmasının devamında Türkiye’nin Suriye’deki rolüne ve Hakan Fidan’ın açıklamalarına dikkat çekti. Hakan Fidan’ın Doha görüşmelerine atıf yapan Yuva, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Fidan, ‘Biz kansız bir çözüm için Rusya ve İran’la görüştük’ dedi. Ancak bu açıklama, AKP’lilerin zafer çığlıklarıyla çelişiyor. Mecliste ‘Musul 82’ plakası dağıtılıyor, yandaş medya coşkuyla yayın yapıyordu.”
Kürt Ulusal Konseyi’ne dair açıklamaları da gündeme taşıyan Yuva, şu bilgileri paylaştı:
“Kürt Ulusal Konseyi, federatif bir Suriye istiyor. Bu, Türkiye’nin toprak bütünlüğü tezine tamamen aykırıdır. Fidan’ın meşru Kürt temsilcileri vurgusu, bu açıdan dikkat çekicidir.”
Yuva, ayrıca Türkiye’nin Kürt Ulusal Konseyi ile kurduğu dolaylı ilişkilere dair soru işaretlerini gündeme getirdi.
abcpolitik.com