ABC Politik

Gündem

Kemal Okuyan, Suriye’deki cihatçılar sonrası Türkiye’nin önemine dikkat çekti

Kemal Okuyan, Suriye’deki cihatçılar sonrası Türkiye’nin önemine dikkat çekti
Email :

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Suriye’de cihatçıların yönetime el koymasının ardından bölgede verilecek mücadelede gerçek bir ideolojik ve siyasi silkinme için tek zeminin Türkiye’de olduğu değerlendirmesinde bulundu.

RÖPORTAJLIK

Türkiye Komünist Partisi(TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, 13 yıl süren Batı ve AKP iktidarı desteği sonrası Heyetu Tahrir Şam(HTŞ) öncülüğündeki cihatçıların Suriye’de yönetime el koyması hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Kemal Okuyan, Suriye’nin devrik Devlet Başkanı Beşar Esad zamanında “güllük gülistanlık” bir ülke durumunda olmadığını fakat 2011 yılındaki saldırıların ardından sömürgeciliğe karşı bir direniş unsuru olarak ortaya çıktığını söyledi. Suriye’nin saldırılar öncesi laik ve kadınların özgür olduğu bir ülke olduğu fakat Beşar Esad’ın liberal politikalar uygulamaya başlamasıyla halkın sorunlar yaşamaya başladığı değerlenmesinde bulunan Okuyan, bu durumun sömürgeciler ve cihatçı gruplar tarafından istismar edildiğini belirtti.

“DESTEK VERENLER EKONOMİNİN AYAĞA KALKMASIYLA İLGİLENMEDİ”

Kemal Okuyan, Rusya ve Çin gibi Esad yönetimiyle yakın ilişkiler geliştiren ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiği fakat Suriye ekonomisinin ayağa kalkmasıyla ilgilendiği eleştirisini yöneltti. Okuyan, cihatçıların kurduğu geçiş hükumetinin Devlet Başkanı Ahmet el Şara’nın CNN’de verdiği röportajı örnek göstererek Suriye’nin “özgürleştiği” imajının verilmeye çalışıldığını fakat bunun doğru olmadığını söyledi ve İsrail, emperyalizm ve cihatçılıkla özgürlüğün gelemeyeceğini vurguladı.

SIRADA İRAN VE LÜBNAN

Emperyalizmin bölgedeki yeni hedeflerinin İran ve Lübnan olacağı öngörüsünde bulunan Kemal Okuyan, bu ülkelerdeki gelişmeleri de değerlendirdi.

Kemal Okuyan, İran’da mevcut şeriat rejimini savunmanın geleceği olan bir tavır olmayacağını fakat İran’da rejim karşıtlarının da sağlıklı bir çizgide mücadele edemedikleri ve dış müdahale bekleyenlerin sayısının çok olduğu eleştirisini yaptı.

Lübnan konusunda da iç dinamiklerin küçümsenmemesi gerektiğini ve Lübnan’ın her yerine cihatçıların salınamayacağını vurgulayan Okuyan, Lübnan halkının “direnmeyi bilen” bir halk olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Lübnan’daki direnişin tek unsurunun Hizbullah olmadığını ifade eden Kemal Okuyan, Lübnan halkının laik bir kültüre sahip, birbirine dönük hoşgörüsü olan ve İsrail karşıtlığının ağır bastığı bir ülke olduğu yorumunu yaptı.

“SİLKİNİŞ İÇİN TEK ZEMİN TÜRKİYE”

Okuyan, bölgedeki gelişmelerin Türkiye üzerine etkilerini de değerlendirdi.

Kemal Okuyan, bölgedeki gelişmelerin evirileceği nokta için Türkiye’de verilecek mücadelenin belirleyici olacağı fikrini dile getirdi. Okuyan, henüz Türkiye’deki gelişmelerin bu mücadele için umut verici olmadığı fakat kısa vadede bölgede gerçek bir ideolojik ve siyasi silkiniş için tek zeminin Türkiye’de olduğu değerlendirmesi yaptı.