İris Cibre’den sert tepki! Döviz kuru düşerse maaşlar ne olur?
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
Finans uzmanı İris Cibre, sosyal medya üzerinden döviz kuru ile enflasyon arasındaki ilişkiye dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Paylaşımda, döviz kurunun sabit tutulmasına rağmen ekonomik göstergelerdeki olumsuz etkilerin sürdüğünü savundu.
CİBRE’NİN ELEŞTİRİLERİ
Cibre, asgari ücretin 628 dolar seviyesinde olmasını yüksek bulduğunu belirten çevrelere tepki gösterdi. “Kurun serbest bırakılmasının ekonomik sorunları çözmeyeceğini” ifade etti. Paylaşımında şu tespitlere yer verdi:
“Kur ataklarının olduğu dönemlerin ardından bile, kur sabit kalsa da fiyat artışları hız kesmeden devam ediyor. Kasım 2021 ile 2022 arasında döviz kuru yüzde 76,6 artarken, aynı dönemde enflasyon yüzde 95,7 seviyesine ulaştı. Bu durum tesadüf olamaz.”
Cibre, kur artışı ile fiyat artışlarının senkronize bir şekilde ilerlediğini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
“Kuru herkesin ‘makul’ gördüğü 45 seviyesine bıraktığımızı varsayalım. Asgari ücret 491 dolara düşer. Ancak bu durum sadece dört ay içinde maliyet artışlarını tetikler. Bu maliyetler tüketici fiyatlarına yansır ve alım gücü erir. Üstelik, asgari ücretlinin maaşı düşerken yaşam standardı daha da kötüleşir.”
GIDA VE TARIMDAKİ SORUNLAR
Cibre, döviz kurunun sabit kalmasının da ekonomik sorunları çözmediğini belirtti. Gıda ve tarım sektöründeki yapısal eksiklere dikkat çekerek şunları dile getirdi:
“Kur sabitken bile sebze fiyatları iki ayda yüzde 40 arttı. Kur artışı olduğunda bu maliyetlerin artmaması mümkün mü? Gübre, mazot ve yem fiyatları artıyor. Tarımdaki sorunlar çözülmedikçe fiyat artışları sürecek.”
Bir takipçisinin, fiyat artış hızının kur sabit kaldığında da düşmediği yönündeki yorumuna Cibre şu yanıtı verdi:
“Artış hızı kesildi ancak yeterli değil. Konut arzı, tarım politikaları, fırsatçılar ve hükümete duyulan güvensizlik gibi yapısal sorunlar nedeniyle bu süreç başarıya ulaşmadı. Sadece kur ve faiz politikalarıyla çözüm beklemek gerçekçi değil.”
KRONİK SORUNLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
Cibre, kısa vadeli çözüm önerilerinin sürdürülebilir olmadığını belirtti. Kur artışının rekabetçiliği yalnızca geçici olarak artırabileceğini savundu. Ayrıca, bu süreçte asgari ücretlilerin alım gücünün eridiğini ifade etti. Kur politikasının yerine, tarım, üretim ve gelir dağılımında reformların yapılması gerektiğini vurguladı.