Aile Enstitüsü’nün kurulması kadın hakları için ne anlama geliyor?
SONER BAHADIR
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü Resmi Gazete’de yayınlanan kararnamesiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı “Aile Enstitüsü” kurulmasına yönelik kadın hakları örgütlerinin tepkileri sürüyor.
ABC Politik’e konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey, Enstitü’nün AKP’nin toplumu muhafazakar kalıba sokma çabalarının uzantısı olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Müjde Tozbey, “Resmi Gazete’de yayımlanan kararnameyle kurulan Aile Enstitüsü, AKP’nin uzun süredir toplumu muhafazakâr bir kalıba sokma çabalarının bir uzantısı olarak değerlendirilebilir. Bu tür yapılar, kadınların bireysel hak ve özgürlüklerini korumak yerine, onları aile içinde tanımlayan ve sınırlandıran bir politika vizyonunu yansıtmaktadır. Kadın mücadelesi açısından bakıldığında, bu Enstitü, toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirecek bir adım olmaktan çok uzaktır” dedi.
POLİTİK VİZYON: KADINI AİLEYE HAPSEDEREK KONTROL ETME ÇABASI
Müjde Tozbey, Enstitü’nün “Kadını aileye hapsederek kontrol etme” şeklinde bir politik vizyonu olduğu yorumunu yaptı.
Tozbey, “Aile Enstitüsü’nün açıklanan görev ve yetkileri, kadınları yalnızca anne, eş ve aile bireyi olarak gören bir zihniyetin ürünü olduğunu ortaya koymaktadır. Kadına yönelik şiddet, ekonomik eşitsizlik, istihdamdan dışlanma gibi temel sorunlar ortadayken, bu Enstitü’nün misyonu ‘ailenin korunması’ üzerinden kadınları aile içine hapsetmek ve mevcut eşitsizlikleri derinleştirmek gibi görünüyor. AKP’nin aile odaklı politikaları, kadını birey olarak değil, aile kurumunun bir parçası olarak ele alan muhafazakâr bir vizyonu temsil etmektedir” ifadelerini kullandı.
KADIN HAKLARINI BALTALAMA RİSKİ
Müjde Tozbey, “Aile Enstitüsü” gibi yapıların kadınların haklarını çok dar bir çerçevede değerlendirdiğine işaret etti.
Tozbey, “Kadın hareketi, yıllardır eşit yurttaşlık, ekonomik bağımsızlık ve şiddetsiz bir yaşam için mücadele ediyor. Bu mücadele, kadınların yalnızca aile üzerinden tanımlanmadığı, toplumsal yaşamın her alanında eşit haklara sahip bireyler olarak kabul edildiği bir anlayışla yürütülmektedir. Ancak Aile Enstitüsü gibi yapılar, kadın haklarını dar bir çerçevede değerlendiren bir yaklaşımı meşrulaştırmakta ve kadınların hak mücadelesini baltalama riski taşımaktadır” şeklinde konuştu.
“EŞİT HAKLARA SAHİP TOPLUM İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Müjde Tozbey, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak kadınların eşit haklara sahip olduğu bir toplum için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Tozbey, “Dernek olarak, kadınların birey olma haklarını savunan ve toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bir bakış açısını savunuyoruz. Aile Enstitüsü gibi yapılar, kadınların taleplerini ve mücadelelerini görmezden gelen bir anlayışın parçasıdır. Biz, kadınların ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda eşit haklara sahip olduğu bir toplum için çalışmaya devam edeceğiz. Bu nedenle, bu tür adımları eleştirmek ve kadın haklarını ön planda tutan politikalar için mücadelemizi sürdürmek öncelikli hedefimizdir” dedi.