Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve DEM Partili heyetin İmralı görüşmeleriyle devam eden süreç tartışmalara neden oldu. Eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Engin Alan, süreci eleştiren açıklamalar yaptı. Alan, Abdullah Öcalan’ın etkisinin sona erdiğini belirtti. Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Alan, sert ifadeler kullandı.

“KİMSE ABDULLAH ÖCALAN’I İPLEMEYECEK”

Engin Alan, Abdullah Öcalan’ın artık etkisiz bir figür olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Abdullah Öcalan’ı kimse iplemeyecek. Zaten görüyoruz Kandil’deki ajanın açıklamalarını. Ben söyleyeyim, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın şu anda beş paralık kıymeti yok.”

“DEVLET BAHÇELİ’NİN DEDİĞİ YOL BU DEĞİL”

Alan, Devlet Bahçeli’nin örgüte yönelik taleplerini hatırlattı. Alan, sürecin Bahçeli’nin açıklamalarından farklı ilerlediğini ifade etti.

Şunları söyledi:

“Devlet Bahçeli beyin dediğiyle girilen yol aynı değil. Devlet Bey dedi ki ‘Örgüt lağvolacak, silah bırakılacak.’ Pazarlık edilecek, yeni bir çözüm sürecine dönülecek, o çıkacak, bu gelecek dedi mi Devlet Bey? Hiç böyle bir şey söylemedi. ‘Örgütü lağvet’ dedi ‘Silahları da bıraktır’ dedi.”

“AMERİKA’NIN VARLIĞI GÜVENLİĞİ ENGELLİYOR”

Engin Alan, ABD’nin bölgedeki varlığına dikkat çekti. YPG/PKK’nın silah bırakmayacağını söyledi. Alan’ın açıklamaları şöyle:

“Akıl var mantık var. Abdullah Öcalan dedi diye ABD’nin güdümündeki Fırat’ın kuzey doğusundaki YPG/PKK silah mı bırakır? Buna inanmak için aptal olmak, ahmak olmak gerekmez mi? Silahı bırakmaz. İstese de bırakamaz. Amerika bugün El Bab’da karakol kuruyor, üs kuruyor. ABD, Fırat’ın kuzey doğusunda olduğu sürece ne Suriye’de güvenlik olur ne bizde olur. Olmaz.”

“ABDULLAH ÖCALAN ETKİSİNİ KAYBETTİ”

Alan, Abdullah Öcalan’ın etkisinin geçmişte kaldığını belirtti. Kandil’in Öcalan’ı dinlemediğini dile getirdi. Bölgedeki ABD destekli yapıların kontrolü elinde tuttuğunu vurguladı. ABD’nin Ortadoğu’daki stratejik hedeflerine hizmet eden bu yapılar nedeniyle barış ve güvenliğin sağlanamayacağını belirtti.

Engin Alan’ın açıklamaları, İmralı görüşmeleri ve sürece ilişkin eleştirilerin artmasına neden oldu.