Haldun Solmaztürk, yeni çözüm sürecinin siyasi hesaplara dayandığını ve geçmişteki hataların tekrarlandığını ifade etti.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
TELE1’de yayımlanan Türkiye’nin Yönü programında emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, Kore Savaşı’ndaki kayıplar ve yeni çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Solmaztürk, önemli tarihi olayları ve güncel siyasi süreci detaylı bir şekilde ele aldı.
YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ VE KAYGILAR
Haldun Solmaztürk, programda İmralı heyetinin siyasi partilerle yaptığı görüşmelere ve yeni çözüm sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.
Şöyle konuştu:
“Heyet, hapishanede Selahattin Demirtaş’ı ve ardından Figen Yüksekdağ’ı ziyaret ederek onların da görüşlerini aldı ve bir basın toplantısı düzenledi. Ancak kamuoyu, bu süreç hakkında tam anlamıyla bilgilendirildi mi emin değilim. Heyetin Abdullah Öcalan ile yaptığı iki saatlik görüşme olduğu açıklandı. Fakat kamuoyuna yapılan açıklama yalnızca yedi maddelik bir metinden ibaret.
Siyasi partilerle görüşmeler ise yaklaşık 40 dakika sürdü. Hatta, karşılıklı hoş geldin-hoş buldun faslını çıkarırsak bu görüşmelerin içeriği hakkında elimizde ciddi bir bilgi bulunmuyor. Dolayısıyla, bu iki saatlik görüşmede ne konuşuldu? Siyasi partiler bu ayrıntılara vakıf oldu mu? Kamuoyunun bu sürece dair öğrenebildiği bilgiler neler? Bu soruların yanıtları hâlâ belirsiz.
Tabii ki, her konuda olduğu gibi bu meselede de tam bir karartma var. İktidardaki küçük bir grup ve Dem heyetinin muhatapları dışında kimse gerçekte neler olduğunu veya ne yapılmaya çalışıldığını bilmiyor. Ancak dışarıya yansıyan bilgilerden bazı sonuçlar çıkarmak mümkün. En azından benim vardığım sonuçlar şu şekilde:
Yaklaşık 10 yıl önce başlatılan süreç tekrar ediliyor. Yani, PKK ile bir siyasi müzakere yürütülüyor. Bunu ifade ederken, Türkiye’de yaşayan Kürtlerle ilgili bir sorun olduğunu, bu sorunların çözülmesi gerektiğini inkar etmek mümkün değil. Bu sorunların geride bırakılması şart.
Bu temel gerçekleri yok saymak, akıl dışı bir tutum olur. Sadece Türkiye ile sınırlı olmayan, özellikle Suriye’de son 10 yılda yaşananlarla bölgesel bir boyut kazanan bir sorundan bahsediyoruz. Ancak iktidar, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bu gerçeklikleri görmezden geliyor. Bu da kaygı verici. Çünkü gerçeklikleri inkar ettiklerine göre, sorunu çözmek dışında başka bir hesapları olduğu açık.
Bu hesabın, 2028 seçimlerine avantajla girmek ve mevcut Cumhurbaşkanı’nın tekrar aday olmasını ve seçilmesini sağlamak olduğunu düşünüyorum. Bazıları, bu yaklaşımımızı küçümseyip, ‘Öyle şey olur mu?’ diyebilir. Ancak mesele sadece adaylık değil, seçilmek ve iktidarın devamını sağlamak. Bunun için de, bugünkü anayasal düzenlemeleri gerçekleştirmek adına Dem tabanına ihtiyaç duyuluyor.
Bir terör problemi varsa, bu problemin muhatabı terör örgütü değildir. Terör örgütü ile müzakere ederek bir sonuca varılamaz. Her terör örgütünün bir siyasi amacı vardır. Eğer siyasi müzakereye oturulursa, bu talepleri müzakereye açmak anlamına gelir. Terör örgütü, bu durumu pes edildiği şeklinde yorumlar ve taleplerini dayatma noktasına gelir. Bu, geçmişte denenmiş ve başarısız olmuş bir yöntem.
Bugün Dem aracılığıyla yürütülen süreç de aynı hataları tekrar ediyor. Dem, şu anda iktidar adına Abdullah Öcalan ile müzakere yürütüyor. Bu bir arabuluculuk değil, doğrudan iktidarın PKK ile müzakere yaptığı bir durum. Bu süreçten makul ve mantıklı bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü bu tarz girişimler, sorunu çözmekten çok, siyasi bir hesap üzerine inşa edilmiş durumda.”
SONUÇLARIN BELİRSİZLİĞİ
Solmaztürk, açıklamalarında sürecin geçmişteki hataları tekrarladığına vurgu yaptı. Ayrıca, süreç hakkında kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediğini ve siyasi hesapların çözümün önüne geçtiğini ifade etti.