Merkez Bankası’nın faiz politikaları ve Hazine’nin tahvil ihalesine ilişkin açıklamalar, ekonomideki çelişkileri yeniden gündeme taşıdı. Ekonomistler, yüksek enflasyon ve faiz oranlarına yönelik farklı değerlendirmelerde bulundu. Hazine’nin tahvil ihalesine gelen yoğun talep, borçlanma maliyetlerinin artmaya devam ettiğini ortaya koydu.

Merkez Bankası eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, faiz indirimi tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Kara, “Ocak ayında olası bir faiz indiriminin gerekçelendirilmesi zor olur. Faiz indirimi yerine mevcut seviyeyi korumak daha sağlıklı olur.” şeklinde konuştu.

EKONOMİSTLERİN FARKLI GÖRÜŞLERİ GÜNDEMDE

Finans uzmanı İris Cibre, reel faiz oranları üzerinden yaptığı değerlendirmede, faiz indiriminin ekonomik açıdan faydalı olabileceğini savundu. Cibre, “Ocak ayında indirime gitmek KOBİ kredi kalibrasyonu ve harcanabilir gelir artışı gibi faktörler açısından önemli olabilir. Mart ayında yapılacak bir indirimi geri alma riski oluşabilir.” ifadelerini kullandı.

Ekonomist Tunç Şatıroğlu, Hazine’nin borçlanma politikasını eleştirdi. Şatıroğlu, “Enflasyonun 2026 sonunda tek haneli olması hedefleniyor. Buna karşın yüzde 40 üzerinde faizle tahvil ihraç etmek çelişkili bir durum yaratıyor.” diyerek tepki gösterdi.

HAZİNE’NİN TAHVİL İHALESİNE YÜKSEK TALEP GELDİ

Hazine ve Maliye Bakanlığı, iki yıl vadeli ve yüzde 18 kupon ödemeli devlet tahvili ihalesinde 55,4 milyar TL’lik teklif aldı. Bakanlık, bu teklif karşısında 32,3 milyar TL net satış gerçekleştirdi. Ayrıca piyasa yapıcılarına ihale öncesinde 17 milyar TL, kamuya ise 30 milyon TL tahvil satışı yaptı. Yoğun talep, Hazine’nin borçlanma maliyetlerini artırmaya devam ettiğini gösterdi.

Ekonomistlerin ve finans uzmanlarının farklı değerlendirmeleri, ekonomik politikalara yönelik eleştirileri güçlendirdi. Merkez Bankası’nın ve Hazine’nin tutumu, kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.