ABC Politik

Gündem

İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu gizli görüşme mi planlıyor?

İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu gizli görüşme mi planlıyor?
Email :

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşeceği iddialarına, “Sizlere de haber vermeden yemeğimizi yeriz sohbet ederiz” yanıtını verdi.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Metro İstanbul Bröve Töreni sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Ekrem İmamoğlu’na, önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Çarşamba günü görüşme yapacağı yönündeki iddialar soruldu. Ekrem İmamoğlu, Kurban Bayramı’nda telefonla bayramlaştığı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara’da birlikte bir yemek yeme dileğini ilettiğini, Kılıçdaroğlu’nun da bu dileği olumlu karşıladığını fakat görüşmenin tarihinin belli olmadığını söyledi.

Birlikte çalışmış önceki dönem Genel Başkan ile İBB Başkanı’nın görüşmesinin doğal olduğunu ve başka anlamlar yüklenmemesi gerektiğini belirten İmamoğlu, “Önceki dönem Genel Başkanımızla bayramlaştım her bayramda bayramlaştığım gibi. Kendisiyle de bir yemekte buluşma arzumu dile getirdim Ankara’ya geldiğimi söyledim. Ama o bu gelişte mi olur, bir başka gelişte mi olur kendisiyle telefonda konuşur karar verir sizlere de haber vermeden yemeğimizi yeriz sohbet ederiz” dedi.

İmamoğlu soruya şu yanıtı verdi:

“Ben burada şunu söylemek isterim: Tabii ben sayın önceki dönem Genel Başkanımızla Kurban Bayramı’nda kendisini arayarak bayramlaştık. Bayramlaştığımız esnada da “Ben artık Ankara’ya geliyorum, muhtemelen Türkiye Belediyeler Birliği görevinden ötürü ve geldiğimiz bu esnada da olabilirse de bir yemekte sohbet etmeyi arzu ederim” dedim kendisine. O da memnuniyetle dedi ama net olarak şu tarih bu tarih yok. Bunun farklı şekilde basına yansıması, tarihin hatta gündemin içeriğinin aktarılması ya da birilerinin bunu bir şekilde çatır çutur farklı anlamlara çekerek yazılmasını hayretle izliyorum. Yani benim tek bir arzum var: Önceki dönem Genel Başkanımızla aramızdaki münasebetin yanlış anlaşılmalardan uzak, samimi bir ilişkide yürüdüğünü ve bunu da bir yemek yiyerek gayet samimi bir ortamda toparlama girişimiydi. Bu hafta müsait olur muyuz bilmiyorum. Yani olursam zaten ararım. Haftaya da olabilir. Önümüzdeki hafta da olabilir. Yani bu bir iki ülke cumhurbaşkanının görüşme muhabbeti değil yani. Bir arada görev yapmış olan önceki dönem Genel Başkanı ile İstanbul Belediye Başkanı arasındaki bir dost muhabbeti. Bu kadar merak edilmesini de garipsiyorum. Bunu bu şekilde basına yansıtan aklı da şaşarak izliyorum. Zaten bu tür kurulan diyaloglar ve yapılan perdelemeler bazen Parti içi muhabbetlerin de kötü şekliyle deşifre edilmesini sağlıyor kamuoyuna dönük. Yazık ediyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi içindeki ilişkileri Ben, siyasi hayatım boyunca hiçbir zaman ne deşifre ettim ne bununla ilgili cümleler kurdum. Son cümlemi de kurmuş olayım: Önceki dönem Genel Başkanımızla bayramlaştım her bayramda bayramlaştığım gibi. Kendisiyle de bir yemekte buluşma arzumu dile getirdim Ankara’ya geldiğimi söyledim. Ama o bu gelişte mi olur, bir başka gelişte mi olur kendisiyle telefonda konuşur karar verir sizlere de haber vermeden yemeğimizi yeriz sohbet ederiz.”

ADALAR’DA KATILIMCI MODEL VURGUSU

Ekrem İmamoğlu, Adalar’da hizmete sokulan ve karşı çıkan eylemcilerin “Azmanbüs” olarak adlandırdığı elektrikli minibüslere karşı eylemler hakkında da açıklamalarda bulundu.

Adalar’ı düşünen katılımcı bir süreç yürüttüklerini belirten İmamoğlu, “Ben bir kere şunu söyleyeyim: Adalar halkıyla olan üst seviye samimi diyaloğumuza zarar getirecek hiçbir davranışta ne ben ne hiçbir çalışma arkadaşım bulunamaz. Adalar’ı çok düşünen ve karşılıklı diyaloğunda hep şeffaf, onların ne hissettiğini anlamaya çalışan bir süreci işlettik. Bakın Adalar’da malumunuz, hatırlarsınız faytonlardaki atların görmüş olduğu zulmü gidermek adına, Adalar’daki faytonların kaldırılma sürecinde ne kadar halkçı, katılımcı ve aynı zamanda emekçisinden oradaki insanların ne düşündüğüne kadar fikirlerini alan katılımcı bir model yönettiğimizi en iyi Adalar halkı biliyor” dedi.

“TEPKİLERİ DUYUYORUM VE ANLIYORUM”

Ekrem İmamoğlu, tepkileri duyduğunu ve anladığını belirtti. İmamoğlu, “O bağlamda bizim bu ilişkimizin üzerinden bu gelişen olayları kötü yorumlayan veya bunları başka türlü yorumlamaya çalışan bir kısım halkın bu duygularını sömürmeye diyeceğim çalışan bir kısım yayınları da buradan gülerek izliyorum. Zira bizim siyaset anlayışımızda tepkiyi gösteren insanları duymak en önemli fıtratımızdır. Ben Adalar halkının ya da orada bir kısım vatandaşımızın tepkisini elbette duyuyorum, hissediyorum ve anlıyorum” şeklinde konuştu.

“ADALAR NÜFUSUN YÜZDE 70’TEN FAZLASI ORTA YAŞ VE ÜSTÜ”

İmamoğlu, Adalar nüfusunun ciddi bir bölümünün orta yaş ve üzeri yaşta olduğunu belirterek bir toplu taşıma zorunluluğu olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Şunu söylemek isterim ki tespiti sağlam yapmak lazım. Adalar’da faytonları kaldırdıktan sonra buradaki toplu taşımayı sağlama mecburiyetimizin olduğunu yani Adalar toplu taşımasız olmaz. Adalar’ın neredeyse yüzde 70 küsuru orta yaş ve orta yaş üstü vatandaşlarımızdan oluşuyor ve insanlarımızın toplu taşımadan faydalanma mecburiyeti var. Artı Adalar epey ciddi bir alandır başta Büyükada olmak üzere ve Heybeliada bunlardan birisi ve buralarda mezarlıklara erişim, hastaneye erişim, sağlık ve kamu kurumlarına erişim gibi mecburiyetler var. Artı tatil günlerinde bazen 60 bini aşan Adalar’a giden misafirimiz var. Dolaysıyla Adalar’da bir toplu taşıma zarureti var.”

“LİSANSLANABİLİR TEK ARAÇ”

Ekrem İmamoğlu, faytonların kaldırılmasıyla birlikte doğan toplu taşıma ihtiyacı için o dönem hizmete sokulan araçların lisanslanabilir araçlar olmadığını ve özel izinle hizmete alındığını söyledi. 30 Nisan itibarıyla bu araçların izninin sona ermesinden dolayı yeni bir hizmet vermek zorunda olduklarını belirten İmamoğlu, hizmete sokulan araçların ellerindeki tek lisanslanabilir araç olduğunu belirtti.

İmamoğlu şöyle konuştu:

“Peki toplu taşımayı nasıl yapacaksınız? Değerli hemşehrilerime buradan seslenmek istiyorum: Toplu taşımada tanımlı araçlar var. Bu tanımlı araçların dışında bir aracı siz lisanslayamıyorsunuz ya da ruhsatlandıramıyorsunuz. Biz o dönemde geçici bir ruhsatla daha doğrusu geçici bir izinle L tipi araçlarla orada hizmet etmeye başladık. L tipi araçlar şu anda ülkemizde ruhsatlanabilen araçlar değil. Geçici izinle bize hizmet eden araçlar. Ve biz o günden bugüne araçların dizaynıyla ve araçların Adalar’a uygun bir araç üretimiyle ilgili yoğun bir çaba içerisinde olduk. Ve ülkemizin o gün de söz verdiğimiz üzere yerli üretimle bu işi ayarlamaya dönük adımlar attık. Ve en nihayetinde şunu söyleyeyim: Biz ülkemizde yeni tip bir aracın ruhsatlı bir aracın dizaynıyla ilgili farklı ihalelere çıkmamıza rağmen, farklı bir takım sistemleri devreye sokarak buna katılımı teşvik etmemize rağmen ne yazık ki biraz ekonominin düzeninin bozuk olması, dönemsel bir takım zorluklar ve de buna hazır olduğunu görmediğimiz bir takım kurum ve kuruluşlardan ötürü katılım olmadı. En nihayetinde bizim 30 Nisan 2024 yani bundan iki ay önce taşımayla ilgili o verilen geçici iznin süresi doldu. Bizim bir an önce araç almamız gerekiyordu ve tek lisanslı araç olan M tipi araç dediğimiz ama çevreye duyarlı, elektrikle çalışan, sessiz ve güvenlik koşullarını sağlayan ve lisanslanabilen tek araç tipi buydu ve hızlıca bu araç ihalesini yaparak bu araç -ki bu araç da Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı destekli, ASELSAN lisanslı ve KARSAN ortak imalatıyla yapılmış yerli üründür.-Biz bu araçları satın aldık çünkü biz orada lisanslı bir biçimde toplu taşımayı sağlama zorunluluğumuz var.

“BİRİ ŞİKAYET ETSE YARGILANIRIZ”

Ekrem İmamoğlu, Adalar’da toplu taşıma hizmeti vermenin aynı zamanda yasal zorunluluk olduğunu belirtti.

İmamoğlu, “Yani ben İstanbul’da toplu taşıma yapmıyorum diyemezsiniz. Adalar’da da diyemezsiniz. Halka o hizmeti sunmak zorundasınız. Bu araçlarımızla orada o hizmeti sunuyoruz. Elbette ki bizim daha farklı bir dizaynla, daha farklı bir sistemle lisanslanabilir bir aracın üretimi konusunda AR-GE çalışmalarımız sürüyor ama şu anda böyle bir imkan yok. Bizim orada toplu taşımayla ilgili çabamız olmak zorunda. Yasal zorunluluğumuz var. Yani biri şikayet etse bu konuda biz yargılanırız” dedi.

ADALAR HALKINA SUNUM YAPACAK

Ekrem İmamoğlu, toplu taşımayla ilgili ilçe halkıyla şeffaf bilgilendirme toplantıları yaptıklarını dile getirdikten sonra Adalar halkına yönelik bir sunumu olacağını belirtti.

İmamoğlu, “Bu bağlamda oradaki mevcut araçların ne şekilde oluştuğu, ne şekilde olgunlaştığıyla ilgili başta Adalar Belediye Başkanımız Ercan Akpolat olmak üzere İETT Genel Müdürümüz halka şeffaf bilgilendirme toplantılarını yapıyor ve büyük oranda aslında halkla uyumlu bir şekilde bu şekilde karşılıyorlar. Ama dizayn hassasiyeti, estetik hassasiyeti olan bir kısım vatandaşlarımızın tepkileri var. Bunu da saygıyla karşılıyoruz. Buna karşı bizim niye böyle yapıyorlar diye bir tepkimiz yok. Ben bu tepkileri uzaktan da olsa takip ettim. Adalar halkına dönük bir açıklamam, bir beyanım da olacak. Kendilerine bütün bu bilgileri aktaran bir sunumum da olacak” ifadelerini kullandı.

KAÇAK TAŞIMACILIĞA KARŞI ÇAĞRI YAPTI

Ekrem İmamoğlu, Adalar’da toplu taşıma eksikliğinden ötürü kaçak taşımacılık yapan elektrikli araçlar olduğunu belirterek Emniyet ve Kaymakamlık’a bu taşıtların trafikten toplatılması için yardım çağrısı yaptı.
İmamoğlu şunları söyledi:

“Fakat farklı bir yere dikkat çekmek isterim. Bu noktada mülki idare noktalarının başta emniyet olmak üzere katkılarını en üst seviyede talep ediyoruz. O da şu: Şu anda toplu taşımanın eksikliğinin var olduğunu düşünen ya da bunu fırsat bilen inanılmaz ruhsatsız taşımacılık yapan ve Adalar’ı esas çirkin gösteren bir kısım elektrikli araçlar. Yani böyle küçük, minik, isimlerini de diyemeyeceğim yani farklı tipolojideki elektrikli araçlar, şarjlı cihazlar, iki tekerlekli üç tekerlekli, dört tekerlekli şarjlı cihazlarla orada asla ve asla ulaşım hizmeti veremeyecek bir kısım araçlar iş görür durumda ve acayip bir sayısı artmış. Bunların tümünün toplatılması şart. Hangi araçların hangi bireysel ihtiyaçlara hizmet edeceği Adalar’da belli. Bu bağlamda hem Emniyet’in hem Kaymakamlık’ın hem Valilik’in bir kısım birimleriyle görüşüyor arkadaşlarım. 1) Bunları temizlememiz lazım. Adalar’ı çirkin gösteren husus budur. 2) Şu andaki mevcut toplu taşımamızın belli hassasiyetler ve belli zaman dilimleri gözetilerek hizmet edilmesinin sağlanması lazım. Buna lütfen hemşehrilerim engel olmasınlar. Seslerini duyuyoruz ve bu hassasiyeti de takip ediyoruz. Üçüncüsü de dediğim gibi inşallah ilerleyen zaman diliminde ruhsatlanabilir bir takım çalışmalarla elde edeceğimiz dizaynla, ruhsatlanabilir bir araç oluşturduğumuz takdirde hızlıca da o aracın teminine ya da üretimine geçmek istiyoruz. Bu arada şunu da söyleyeyim: Şu anda bizim orada hizmete sunduğumuz M tipi araçlar Floransa’da, Roma’da ve bunun gibi bir kısım tarihi şehirlerin tarihi bölgelerinde kullanılan araçlardır. Yani bu araç öylesine sadece Adalar için getirilmiş bir araç değil, dünyanın tarihi alanlarda toplu taşımayla ilgili insanların hizmetine sunulan araçlardır. Bizim de bu konuda hassasiyetimizin olduğunu hemşehrilerimiz bilsin.”