ABC Politik

Gündem

Ayşe Ateş: Buradan alınan cesaretle, peş peşe cinayet işlenebilir

Ayşe Ateş: Buradan alınan cesaretle, peş peşe cinayet işlenebilir
Email :

Cinayetin aydınlatılması için TBMM’de araştırma komisyonu kurulması çağrısı yapan eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “Buradan alınan cesaretle, peş peşe bir çok cinayet işlenebilir” dedi.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022 tarihinde silahla vurularak hayatını kaybetmesi hakkındaki davanın ilk duruşması Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Mahkeme, 10 sanığın tahliyesine ve mütalaa verilmek üzere duruşmanın 19 Temmuz tarihine ertelenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, Tolgahan Demirbaş’ın Olcay Kılavuz’un evinde yakalandığına dair raporun dava dosyasına girmesi ve 17 kişi hakkındaki soruşturmanın da ana dosyaya eklenmesi taleplerini ise reddetti.

Sinan Ateş davasında 10 tahliye, iki ret! Avukatlar itiraz edecek

5 gün süren ilk duruşmayı ve mahkemenin verdiği kararları değerlendiren Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “kumpas tiyatrosu” olarak niteledi.

Ayşe Ateş, “Şu anda dudağımdan dökülecek her sözün bütün vicdanlar için adalet dilenen birer yoksulluk olarak kayda geçmesini talep ediyorum. Dost dediklerimizden gördüğümüz onca vefasızlıktan ve alçaklıktan düşman bildiklerimizin gösterdikleri bunca merhametten ve şefkatten sonra hayatta tutunduğum tek dalın iyilik olduğunun, insanları iyiler ve kötüler olarak ayırdığımın altını bir kere daha çizmek istiyorum. Sincan Yerleşkesi’nde 5 gün boyunca sanıkların ve müdafiilerin siyasi bir cinayeti alacak verecek davasına indirgeme çabalarına sahne olan basın yayın ve sosyal medya destekli kumpas tiyatrosu bugün sonlandı” ifadelerini kullandı.

“EKSİK İDDİANAMEYLE YARIM MAHKEME”

Mahkemeyi “Eksik iddianameyle yapılan yarım mahkeme” olarak niteleyen Ayşe Ateş, “Malumunuz olduğu üzere kapsadığı şüpheliler, şüpheliler arasındaki bağlantılar ve ihtiva ettiği deliller bakımından bütünüyle ilişkili olmasına karşın birbirinden ayrılan iki dosya var. Bu yüzden biz, Sincan’daki bu yargılamaya eksik iddianameyle yapılan yarım mahkeme diyoruz. Olumlu olsun ya da olmasın alınan her kararda hukuki olarak eksik bulduğumuzu aziz milletimize beyan ediyoruz” dedi.

Yaptığı nitelemenin gerekçelerini sıralayan Ayşe Ateş, “Bunun sebeplerini sıralamam gerekirse; Bildiğiniz üzere dosyaya bakan savcılar hakkında FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle HSK’ya suç duyurusunda bulunuldu. Bu suç duyurusunun en önemli dayanağı da torbacıların, kiralık katillerin beyanlarıydı. Düne kadar eksik iddianameyi beğenip bize nispet yapanlar bugün ise bunu beğenmez oldu. İddianamenin hakkında suç duyurusunda bulunulan savcıların soruşturma süreci boyunca ortaya koyduğu tablo üzerinden hazırlandığı bilinmesine rağmen Meclis kürsüsünden yapılan ‘İddianame bir an evvel kabul edilmeli, yargılama başlamalı’ çağrısı akla gelen yeni bir senaryoyla bir anda unutuldu” şeklinde konuştu.

BURAK BEKİROĞLU’NUN FETÖ TEHDİTLERİ

Ayşe Ateş, Avukat Burak Bekiroğlu’nun sosyal medya üzerinden kendisine yönelttiği FETÖ tehditlerini hatırlatarak müdafi avukatlarının FETÖ iddialarını duruşmada gündeme getirdiğini söyledi.

Ayşe Ateş şu ifadeleri kullandı:

“Hatırlayınız. Çok değil, birkaç hafta önce sosyal medyada Burak Bekiroğlu isimli bir şahıs, yapmış olduğu paylaşımda, beni de etiketleyerek, ‘Eğer bir daha konuşursan seni FETÖ’ye öyle bir monte ederim ki 100 avukat tutsan kurtulamazsın. Seni Pensilvanya’ya gömerim’ şeklinde tehditlerde bulunmuş, bu cinayeti de firari FETÖ sanığı olduğu bilinen Mustafa Özcan’ın azmettirdiği iddiasını ortaya atmıştı. Üstüne bir de zihnimi okuyarak, ‘Bu gerçeği sen de biliyorsun’ demişti. Ben, tehditlerine ilişkin, avukatlarım aracılığıyla kendisi hakkında suç duyurusunda bulundum. Kendisi ise bu cinayeti firari FETÖ İmamı Mustafa Özcan’ın azmettirdiğine dair bilgi ve belgeleri henüz savcılığa teslim etmedi.

Peki sonra ne oldu? Müdafiiler bu cıvık iddiaları ısıtıp duruşma salonunda önümüze koydular. Bulgu ya da belge sunmadılar. Tıpkı Sinan’ı, Selman’ın öldürdüğüne dair kiralık katil beyanını esas alarak konuşanlar bu beyanlarla aklandığını iddia edenler gibi.”

Ayşe Ateş, söz konusu iddialar hakkında dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı işaret ederek, “Müdafiilerin duruşma boyunca yaptığı sorgulamaların çerçevesi sosyal medyada belirli bir odak tarafından günler önce öne sürülen iddia ve ithamları kapsıyordu. Dün, X hesabım üzerinden bununla ilgili belgeli bir paylaşım yaptım. Gerçekleri görmek isteyenler oraya bakabilirler” dedi.

AYŞE ATEŞ’İN BURAK BEKİROĞLU’NA YANITI

Ayşe Ateş’in işaret ettiği sosyal medya paylaşımında şu ifadeler yer almıştı:

“Artık zırvaları bir kenara bırakalım. Biraz da gerçekleri konuşalım. Çünkü bizim gerçeğe ihtiyacımız var.

FETÖ usulü taktik ve tertiplerle sosyal medyada uzun zamandır yürütülen bu alçak kampanya bizlere kiralık katillerle bu sızma karanlık yapı arasındaki bağı çok iyi gösteriyor. İkisinin de menşei hakkında fikir veriyor.

“Duruşmada ağız birliği nasıl sağlandı? İfadeler nasıl değişti? Değişen ifadeler duruşmadan önceki 15 gün boyunca sosyal medyada nasıl ve kimler tarafından dolaşıma sokuldu?” sorularının cevabı tam karşımızda duruyor.

Sosyal medya paylaşımlarında “Otopsi raporu ortaya çıktı!” diyorlar. Duruşmada müdafiler, bu iddialar incelensin, diyor. Önce “Selman yurt dışına kaçtı!” şeklinde bilgi kirliliği yapıyor, duruşma günü de katillerin ifadesi biter bitmez “Selman yurt dışına kaçmış, duruşmada yok, demek ki iddialar doğru!” diyerek haklılıklarını ortaya koymaya çalışıyorlar. Sosyal medyada kesin ifadeler, duruşmada sağa sola yalpa. Ama konumuz bu değil. Bu tertip ve taktikler size bir şey hatırlattı mı?

Bu ve benzeri yüzlerce paylaşım dikkatle incelendiğinde sosyal medyada duruşmadan önceki bir ay boyunca FETÖ usulü taktik ve tertiplerle belirli bir odak tarafından servis edilen ve hiçbir belge ve bulguyla da uyuşmayan mermi markalarının, “Sinan Ateş’in kafasına Selman sıktı” yalanlarının duruşmada kiralık katil Eray Özyağcı ve azmettirici Doğukan Çep’in tutuklandıktan 19 ay sonra ağzından bir anda nasıl döküldüğü, bu sufleleri kimlerden aldıkları konusunda hiç kimsenin şüphesi kalmayacaktır.

Paylaşım tarihlerine dikkat! Duruşmalar 1 Temmuz günü başladı.

Not: X, 4 adet görsel aldığı için diğer görselleri alt alta paylaşma gereği duymadım. Elimizdeki ekran görüntüleri bunlarla sınırlı değil. Organize bir yapıyla karşı karşıyayız.”

 

“ÇİZDİĞİNİZ ÇERÇEVEYİ AYAĞINIZIN ALTINA ATACAĞIM”

Ayşe Ateş ayrıca, “karanlık güçlerin satılık kalemleri” cinayetin FETÖ tarafından işlenip olayın üzerinin kapatılmasının hedeflendiğini öne sürdü.

Ayşe Ateş, bahsettiği kişilerin bir çerçeve çizip bunu kabul ettirmeye çalıştığını ve bu çerçevenin dışına çıkanların FETÖ’cülükle itham edildiğini savunarak, “Çizdiğiniz o çerçeveyi de paramparça edip ayağınızın altına atacağım!” dedi.

Ayşe Ateş şöyle konuştu:

“Ayrıca, dün sabah yaptığım basın açıklamasında da, duruşma esnasında maruz kaldığımız bu saldırıya da dikkat çekmiştik. Hemen akabinde karanlık güçlerin satılık kalemleri ‘Ayşe Ateş, FETÖ İmamı’nı savundu’ şeklinde tezvirat yapmaya başladı. Çünkü bu olayı ‘FETÖ yaptı’ diyerek kapatmak istiyorlar. Tezgahı açmışlar: Aksi beyanlarımızı; ‘FETÖ’yü, FETÖ’cüleri, FETÖ İmamı’nı savunmak olarak pazarlıyorlar. Aslında diyorlar ki: Biz ne diyorsak onu kabul edecek, çizdiğimiz çerçevenin dışına çıkmayacaksınız. Çıkarsan seni mahvederiz.’ Çıktım, çıkıyorum, çıkacağım. Bunu herkes böyle bilsin! Çizdiğiniz o çerçeveyi de paramparça edip ayağınızın altına atacağım!

Müşahede ettiğimiz süreç bizi şu sonuca ulaştırdı: Hem katledilmeden hemen önce resmi hesaplar üzerinden hem de katledildiği andan itibaren açılan sahte hesaplar aracılığıyla Sinanla alakalı olarak yürütülen karalama kampanyalarının, FETÖ’cü iftiralarının merkezinde kurgulanan ve içinde bulunduğumuz süreçte sergilenen bu tiyatro varmış. ‘Biz bunu öldürdükten sonra savcı, emniyet mensubu, ana, bacı, eş demeden karşımıza kim çıkarsa FETÖ’cü ilan eder, Sinan da FETÖ’cüydü. Bu bizi hedef almak için gerçekleştirilmiş örgüt içi infaz der ve elimizdeki gücü kullanarak da üzerini kapatırız’ şeklinde bir plan yapılmış. Bunu iddia etmiyorum. Bu senaryoyu karanlık gücün satılık kalemleri ve troll hesapları, sosyal medyada ve basında her gün yazıp çiziyor. Bu organize kötülüğü sizler de müşahede ediyorsunuz.”

KOMİSYON ÇAĞRISI

Ayşe Ateş son olarak, cinayetin aydınlatılmamasının başka cinayetler için cesaret verebileceğini belirterek TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulması çağrısı yaptı.

Milletvekillerine seslenen Ayşe Ateş, “Bir daha bu dosyada delil karartıldığına dair en ufak bir şüphe uyanmaması, bu yargılama sürecinin hızlı bir şekilde ilerleyip hakikatten şaşmaması, korkutucu bir güce sahip bu karanlık tarafından, yargının ve emniyetin üzerinde kurulmak istenen baskının önüne geçilmesi ve bu siyasi cinayetin bütün yönleriyle aydınlatılabilmesi için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerekliliği açıkça ortadadır. Çünkü, Ankara’nın göbeğinde, Cumhurbaşkanlığı Küllyesi’nin dibinde, kameraların önünde ve güpegündüz işlenen bu siyasi cinayet karartılırsa bu namlunun bir sonraki hedefi karanlık ve kuytu bir köşede herhangi bir vatandaşımız olabilir. Sizler de olabilirsiniz. Buradan alınan cesaretle, peş peşe bir çok cinayet işlenebilir. Malumunuz olduğu üzere tarihimiz bu ve benzeri acı tecrübelerle doludur. Sinan’ın katli, siyasi cinayet silsilesinin son halkası olarak kalmalıdır. Şüphesiz ki kurulacak olan bu komisyonla ülkemizde adalet dilenen bütün yoksulluklara umut olacak yeni bir sürecin ilk adımı da atılmış olacaktır. Bu kapsamda, yüce Meclis’imizdeki her bir milletvekilimizden bu hususta ortaya bir irade koymasını rica ediyorum” şeklinde konuştu.