28 Haziran’da Cuma namazı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte nasıl yaptıysak yine yapabiliriz. Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar sayın Esed’le geçmişte nasıl yaptıysak yeniden yapmamamız için bir sebep yok,” demişti.
3 Temmuz’da Astana’da Putin’le görüştükten sonra Ankara’ya dönüş yolunda beraberindeki gazetecilerle sohbet eden Erdoğan “Bizim Sayın Putin ile Beşşar Esed’e bir davetimiz olabilir. Sayın Putin Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirebilirse, bu yeni bir sürecin başlangıcı olabilir” diye konuşmuştu.
Bu da yetmeyince dün de Almanya dönüşü beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan “Beşar Esed şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz. Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik ki, biz Esed ile ailece görüşüyorduk. Başkan Putin ve Irak Başbakanı Sudani bu konuda devredeler.Biz davetimizi yapacağız. İnşallah bu davetle birlikte de Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz. Davetimiz her an olabilir,” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hızla açıklamalarına devam ederse Esad’ın uçağı ‘Bir gece ansızın’ Ankara’ye ya da Erdoğan’ın Katar’dan hediye olarak aldığı uçağı Şam’dan Esad’ı alarak Bağdat, Moskova ya da Kahire’ye uçabilir.
Peki ne zaman?
Elbette Erdoğan’ın yarın Washington’da başlayacak NATO Zirvesi ve bu zirve sırasında Başkan Biden’la yapacağı görüşmeden sonra. Bakalım orada neler olacak!
O zamana kadar da Esad ne der henüz belli değil.
Suriye ve Arap medyasına göre Esad; Erdoğan’la buluşmaya sıcak bakıyor ama Erdoğan’a güvenmediği için tüm koşullarının yerine getirilmesi için Başkan Putin’den sağlam garantiler istiyor.
Yine haberlere bakılırsa Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de olası Esad-Erdoğan buluşması için devrede. Hatta böyle bir buluşmada kendisi de olabilir. Önceki gün Sisi’yi telefonla arayan Esad büyük olasılıkla bu konuyu konuşmuştur.
Özetle olaylar çok hızlı gelişiyor ama süreç nasıl işlerse işlesin Erdoğan’ın işi zor.
Söylemediğini bırakmadığı BAE Başkanı Muhammed Bin Zayed, Suudi Arabistan Veliahtı Muhammed Bin Selman ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile barışan ama beklediği avantajları sağlayamayan Erdoğan’ın Esad ile olası barışmasının Ankara için yükümlülükleri çok fazla:
1-Türk askeri Suriye’nin kuzeyinden çekilecek.
2-Türkiye; 2019 yazında Ankara’da kurulan ‘Suriye Milli Ordusuna verdiği desteği sonlandıracak.
3-İdlib’teki NUSRA terör örgütünün varlığına son vermek için Suriye ve Rusya ordularıyla işbirliği yapacak.
4-Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşünü sağlamak için Esad’la anlaşacak ve gereğini yapacak.
5- Bütün bunlar olduktan sonra ABD korumasındaki PYD/YPG sorununu çözmek için ( savaşsız) Esad’la ortak plan hazırlayacak.
Peki Erdoğan; bunların tümünü yapmak ister mi?
Erdoğan; 12 yıllık Suriye politikalarının iflas ettiğini kabul eder mi?
Erdoğan; Esad’ı devirerek iktidara getirmek istediği Müslüman Kardeşlerden vazgeçer mi?
Ama sorulması ve yanıtı zor olan temel soru Ankara’nın Şam ile barışmasına karşı çıkan ve çıkacak olan Suriye Milli Ordusuna bağlı gruplarla birlikte NUSRA’nın Türkiye’ye karşı ayaklanması durumunda Erdoğan ne yapar?
Gerçekten ben de hem çok merak ediyorum hem de çok tedirginim. Çünkü adamlar ruh hastası ve öldürmenin dışında bildikleri hiç bir şey yok.
Kim daha fazla öderse onun için öldürürler.
Onlara göre kimi neden öldürecekleri önemli değil.