ABC Politik

Haber

TBMM’de konuşan Abbas: Kudüs ve Gazze’ye gideceğim

Email :

TBMM’de konuşan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, “Uygulanmayan 80 kararı veren BM Genel Kurulu’na da sesleniyorum: Bizler, Gazze’den sonra inşallah Kudüs’ü Şerif’e yöneleceğimi de ifade etmek istiyorum. Ebedi başketimize de gideceğim” dedi.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

Filistin İslami Direniş Hareketi’nin(Hamas) silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın “Aksa Tufanı” adını vererek 7 Eylül 2023 tarihinde Supernova Festivali’ne düzenlenen baskının ardından Gazze’yi işgal eden İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde konuşma yapması ve sık sık alkışlanmasına tepki olarak çağrılan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM’de konuştu.

Oturuma AKP’li Cumhurbaşkanı ve kabine üyeleri katılırken oturuma AKP’li Numan Kurtulmuş başkanlık etti.
Mahmud Abbas, konuşmasının başında, 31 Temmuz’da yeni seçilen Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için gittiği İran’ın başkenti Tahran’da öldürülen eski Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye için Fatiha okuyarak başladı.

“ULUSLARARASI TOPLUM NASIL SESSİZ KALIYOR?”

Abbas, uluslararası toplumun İsrail’in katliamlarına tepki gösterdi.

Abbas şunları söyledi:

“Allah aşkına soruyorum: Her gün İsrail işgal devletinin Gazze’de özellikle de birkaç gün önce 100’den fazla şehidin verildiği El Tabin okulu katliamı da dahil olmak üzere her gün sığınma kamplarına yönelik gerçekleştirdiği katliamlara nasıl oluyor da uluslararası toplum sessiz kalabiliyor? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin öncü rolünü takdirle karşılıyoruz. Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlığa yönelik meşru haklarını savunan cesur ve etkili tutumundan dolayı kendisini kutluyoruz.”

SOYKIRIM MÜDAHİLLİĞİNE TEŞEKKÜR

Abbas, Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in soykırımla yargılandığı davaya müdahil olmasına teşekkür etti.

Abbas şöyle konuştu:

“Öte yandan, İsrail’in halkımıza, topraklarımıza ve kutsal mekanımıza karşı işlediği iğrenç suçları reddeden ve kınayan Türkiye’nin tüm siyasi partilerini ve sivil toplum kuruluşlarını tutumlarından dolayı kutluyorum. Yine, samimi duyguları ve asil duruşu nedeniyle Filistin halkını ve haklı davasını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum. Halkımız, Filistin ve Kudüs için şehit olan Türk halkını unutması mümkün değildir.

Özel olarak da Türkiye’nin İsrail’in Gazze’deki soykırımı karşısında Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı’na müdahil olma kararını da kutluyorum. Yine aynı şekilde İsraille ticareti durdurması, 10 milyar dolarlık bir ticareti Türkiye, Filistin halkına destek için durdurdu.”

“İSRAİL TEHCİR ETMEK İSTİYOR”

Abbas, İsrail’in Filistinlileri kendi topraklarından sürmek istediği yorumunu yaptı.

Abbas şöyle konuştu:

“İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te yürüttüğü soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak ve Filistinlileri bir kez daha tehcir ettirmektir. 1948 ve 1967’de olduğu gibi aynı tehcir trajedisini tekrardan yaşatmak istiyorlar Filistinlilere ama bu asla olmayacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar ve ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu asla gerçekleşmeyecektir. Zira halkımız toprağına, vatanına, kutsallarına ve kutsal mekanlarına bağlıdır ve ne pahasına olursa olsun oradaki gaspçıları, işgalcileri oradan def edecektir.”

ÜRDÜN VE MISIR’A TAKDİR

Abbas, Ürdün ve Mısır’a arabuluculuk faaliyetlerinden dolayı takdirini sundu.

Abbas, “7 Ekim’den bugüne 40 bin Filistinli kadın, çocuk şehit edildi. 10 bin kayıp var. 80 bin yaralı var. Batı Şeria’da da 10 bin şehit var. Ancak buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Bu bağlamda Mısır ve Ürdün’ün tutumlarını İsrail’in tehcir planlarını reddetmeleri sebebiyle takdirle karşılıyoruz. Bu tutumlar tamamen bizimle örtüşmektedir ve tüm platformlarda da destekliyoruz. İsrail’in uluslararası hukuka aykırı planlarına karşı çıkan uluslararası yaklaşımı da takdirle karşılıyoruz” şeklinde konuştu.

BAŞKENTİ DOĞU KUDÜS OLAN BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ

Abbas, Gazze’yi yeniden imar edeceklerini ve başkenti Doğu Kudüs olan bir bağımsız Filistin devleti kurmayı hedeflediklerini belirtti.

Abbas şu ifadeleri kullandı:

“Geçmişte de söyledik, bugün de yarın da söylemeye devam edeceğiz: Gazze, Filistin devletinin ayrılmaz, asli bir parçasıdır. Gazze’de başka bir devlet kurulamaz ve Gazzesiz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız teslim olmayacaktır. Bizler Gazze’yi tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Şu an %70’inden fazlası yıkılsa da yapacağız.
Halkımızın desteğiyle, Arap ve İslam ümmetinin ve dünyanın özgür insanlarının desteğiyle gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletimizi inşa etmek için yapacağız ne pahasına olursa olsun. Ne kadar çok bedel ödersek ödeyelim, ne kadar zaman alırsa alsın bunu yapacağız.”

“SAVAŞ SUÇLULARI HESABA ÇEKİLECEKTİR”

Abbas, İsrail’in savaş suçu işlediğini söyleyerek suçluların hesaba çekileceğine inandığını söyledi.

Abbas şunları söyledi:

“Ancak katiller ve savaş suçlularına gelince, işledikleri suçlardan dolayı kurtulamayacaklar. Bu işledikleri suçlar da öyle zaman aşımıyla filan düşmez ve bunlar şüphesiz hesaba çekileceklerdir. Bizler burada uluslararası kuruluşlarla işbirliği halinde devam edeceğiz. Başta Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi özellikle Netanyahu’nun cezayla orada mahkemeyle yargılandığını da söylemiştir.

Bunun yanında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyiyle de çalışmaya devam edeceğiz. Bizler Filistin Devleti’ni layık olduğu uluslararası toplumdaki yerini sağlamak için devam edeceğiz.”

KUDÜS’TE OSMANLI ATFI

Abbas, Kudüs’ün kendileri için önemini tarif ederken Osmanlı’ya atıfta bulundu.

Abbas şöyle dedi:

“Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Kudüs, bizde de olduğu gibi sizlerin de kalbinde tarih boyunca önemli bir yere sahiptir. Kudüs-ü Şerif konusunda hiçbir şekilde ödün vermemiz mümkün değildir. Osmanlılar da bunu söylüyordu bugüne kadar da söylüyorsunuz, devam ediyorsunuz.

Kudüs, ilk kıblemiz. Mescid-i Aksa, ilk kıblemzi. Üçüncü kutsal mescid ve aynı şekilde Harem-i Şerif. Bu bilinen bir şey. Yani Mescid-i Nebevi’den bile önce kurulmuştur. Hz. Muhammed (S.A.V), İsra gecesini yaşadığı tacın mücevheridir. Hz. İsa’nın doğup göğe yükseldiği yerdir. Sizin ve bizim için kırmızı çizgidir.

Biliyorsunuz işgal hükumeti, Mescid-i Aksa’ya girdiler. Neydi şu adamın adı? İşte bu tür saldırılar, hakaretler hiçbir sonuç vermeyecektir. Orası bizim camimizdir ve oradaki kiliseler bizim kiliselerimizdir.”

GAZZE, BATI ŞERİA VE DOĞU KUDÜS’TE TEK BİR MEŞRU HÜKUMET

Abbas, Filistin’in Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ten oluşan bir bütün olduğunu hatırlattı.

Abbas, “Bugünlerde orada ve şurada savaş sonrası diye bir şeyden bahsediyorlar. Bizler diyoruz ki çok açık ve net bir şekilde. Herkes bunu duysun ve işitsin: Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs, bağımsız Filistin Devleti’ni oluşturan tek bir meşru hükumet tarafından yönetilen coğrafi bütünün adıdır. Yani, uluslararası meşruiyet tarafından belirlenen budur” şeklinde konuştu.

“BARIŞA GİDEN YOL FİLİSTİN’DE BAŞLAR VE BİTER”

Abbas, barışa giden yolun Filistin’de başladığı ve bittiği ifadesini kullandı.

Abbas şöyle konuştu:

“Bu bölge, bu gerçekleşmezse hiçbir şekilde istikrar, sükunet ve kalkınma olmaz. Bu, olmazsa olmaz. Ya bize hakkımızı verirsiniz ya da siz bilirsiniz. Eğer bu yapılmazsa bu şiddet sarmalı devam edecektir ve barış ve güvenliğe giden yol, Filistin’den başlar ve Filistin’de biter.
Burada herkesin bizimle birlikte hareket ederek bu ihlallerin bir an önce durdurulması için reaksiyon göstermelidir ve tüm tutsaklarımız da serbest bırakılmalıdır. Şu an 10 bin kadar kadın ve erkek tutsak İsrail tarafından cezaevinde bulunmaktadır.”

ZAFERE ULAŞMANIN EN KISA YOLU ULUSAL UZLAŞI

Abbas, Filistin’in mücadelesini kazanmasının ne kısa yolunun “ulusal uzlaşı” olduğunu söyledi.

Abbas şu ifadeleri kullandı:

“Bizler, ülkemizin birliği için samimi bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Kendi aramızda ulusal uzlaşı konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. Ulusal uzlaşıyı ne kadar hızlı bir şekilde tesis edersek zafere de o kadar hızlı bir şekilde ulaşabiliriz. Bildiğimiz üzere pusuda bekleyen ve hepimizi hedef alan bu düşmana karşı zafere ulaşmanın en kısa yolu gördüğümüz ulusal birliğimizdir.”

“TÜM DÜNYA DUR DERKEN ABD VETO ETTİ”

Abbas, İsrail’in katliamlarının durdurulmasının karar altına alınmasını ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda veto yetkisini kullanarak engellemesine tepki gösterdi.

Abbas, “Filistin halkı tümüyle evsiz, yurtsuz bırakılmıştır. Buna rağmen Amerika Birleşik Devletleri, veto hakkını kullanmıştır tam 3 kez. Yani İsrail’in düşmanca saldırısına tüm dünyanın ‘dur’ dediği bir zamanda ABD, Güvenlik Konseyi’ne gelip rahat bir şekilde veto hakkını kullanabiliyor. Amerika bir felakettir ve Amerika felaketi devam ediyor” dedi.

İSRAİL, GAZZE’Yİ FKÖ’DEN UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR

Abbas, İsrail’in Hamas’ın kontrolündeki Gazze’yi Filistin Kurtuluş Örgütü’nden uzaklaştırmaya çalıştığını söyledi.

Abbas, “İşgal devleti, Gazze Şeridi’ni Batı Şeria ve Kudüs’ten ayrı tutarak burayı Filistin Kurtuluş Örgütü’nden uzaklaştırmaya çalışıyor. Biz her zaman diyoruz ki Filistin Devleti; Batı Şeria’dan da Kudüs’ten ve Gazze’den de sorumludur ve Kudus-ü Şerif, O’nun ebedi başkentidir” şeklinde konuştu.

GÜVENLİK VE ASKERİ YÖNTEMLE SONUÇ GETİRMEYECEKTİR

Abbas, askeri yöntemlerin yaşanan sorunu çözmeyeceğini ve siyasi ve uluslararası hukuka uygun çözümlerin gerektiğini söyledi.

Abbas, “Burada bir şeyi vurgulamak isterim: Güvenlik ve askeri yöntemler hiçbir sonuç getirmeyecektir. Siyasi çözümler, adalet ve uluslararası hukuka dayalı yöntemler ve Filistin’in meşru haklarına dayalı yöntemler barışı getirebilir. Bizler hiçbir şekilde topraklarımızı 1 karış dahi olsa parçalayan çözüme eyvallah demiyoruz” dedi.

BM’YE SESLENDİ: GAZZE VE KUDÜS’E GİDECEĞİM

BM’ye seslenen Abbas, 80 karara rağmen İsrail’in katliamlarının durdurulamamasına tepki göstererek Kudüs ve Gazze’ye gideceğini söyledi.

Abbas şunları söyledi:

“Önümüzde bir çözüm kalmadı. Bugün yapacağımız en iyi çözüm Filistin liderliğindeki bütün kardeşlerimle birlikte Gazze’ye gitme kararı aldım. Bunu yapacağım. Herkese şu mesajı vermek istiyoruz: Sınır tanımayan bu düşmanlığa karşı beraberiz. Bunun bedeli hayatımız da olsa, benim hayatım, bizim hayatımız Gazze’deki en ufak bir çocuğun hayatından daha değerli değildir.

Güvenlik Konseyi’ne de sesleniyorum, BM’ye çağrıda bulunuyorum. Uygulanmayan 80 kararı veren BM Genel Kurulu’na da sesleniyorum: Bizler, Gazze’den sonra inşallah Kudüs’ü Şerif’e yöneleceğimi de ifade etmek istiyorum. Ebedi başketimize de gideceğim.”

TBMM’de konuşan Abbas: Kudüs ve Gazze’ye gideceğim