Konuşmaları dosyalayan MHP’den Kılıçdaroğlu’na hapis ve siyaset yasağı talebi!
MHP Genel Başkan Yardımcıları İzzet Ulvi Yönter, Feti Yıldız ve İsmail Faruk Aksu’nun şikayetiyle önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında siyasi yasak ve hapis cezası talebiyle açılan davanın iddianamesi kabul edildi.
Ankara’da 30 Aralık 2022 tarihinde sokakta vurularak hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında 154 kişilik liste yapıp mahkemeye sunan MHP’nin, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da 2014 yılından 2019 yılına kadar yaptığı konuşmaları dosyaladığı ortaya çıktı.
Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Seyhan Avşar’ın haberine göre, Genel Başkan Yardımcıları İzzet Ulvi Yönter, Feti Yıldız ve İsmail Faruk Aksu’nun 2022 yılı Şubat ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusu dilekçesi, 28 Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kaybetmesiyle dokunulmazlığının kalkmasıyla yürürlüğe koyuldu.
“Suç ve suçluyu zincirleme şekilde övme” suçlaması yöneltilen Kılıçdaroğlu için 2,5 yıldan 3,5 yıla kadar hapis ve Türk Ceza Kanunu(TCK) 53. madde kapsamında ‘siyasi yasak’ istendi.
“Mağduriyet” başvurusu reddedilen MHP, 154 kişinin adını mahkemeye vermiş!
ÜNİVERSİTE SÖYLEŞİSİ
İddianamede Kılıçdaroğlu’na yönelik çok sayıda suçlama yöneltildi. Kılıçdaroğlu’nun 2014 yılında İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübünde yaptığı söyleşi, 2015 yılında katıldığı televizyon programları ve toplantılardaki demeçleri suçlama konusu yapıldı. Bu durum Kılıçdaroğlu’nun adım adım kayıt altına alındığını gösterdi.
DEMİRTAŞ AÇIKLAMALARI
Kılıçdaroğlu’nun 25 Eylül 2019’da Moda Deniz Kulübü’nde gazetecilerle bir araya geldiği toplantı da iddianamede suçlama konusu oldu.
Toplantıda eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu eleştiren Kılıçdaroğlu’nun “Gayet güzel, yargının bağımsız olmadığını söylüyorum. Kendisi beyefendi hâkim yerine geçiyor, ‘bunları bırakamayız’ diyor. Sen misin hâkim, kürsüde oturan kişi mi hâkim? Hâkime diyor ki, böyle karar ver, bak bırakmayacaksın diyor. Hâkim de biliyor ki, bırakırsa başına hangi felaketlerin geleceğini biliyor. Hâkimde de vicdan kiraya verildiği için olur diyor; tutuklayalım, beyefendi böyle istedi, uzun süre hapiste tutalım diyorlar” şeklindeki eleştirel ifadeleri de iddianameye koyuldu.
Kılıçdaroğlu’nun 20 Haziran 2019’da Gazete Duvar’a verdiği söyleşide, Demirtaş’ın mahkemede salonunda söylediği, ‘Ben Kürdistan dediğim için yargılanıyorum sayın Binali Yıldırım’ın da benim yanımda olması gerekirdi’ sözlerine ilişkin değerlendirmeleri de iddianamede suçlama konusu yapıldı. Kılıçdaroğlu o söyleşide, “Demirtaş haklı. Kürt kökenli ya da Kürt vatandaşlarımızı Ekrem Bey’e ilgi göstermesi onların hoşuna gitmiyor. Diyarbakır’a gidip ‘Kürdistan’ sözcüğünü kullanıyorlar ama Selahattin Bey aynı sözcüğü kullandığı için hapse atıyorlar. Bu aklın, mantığın alacağı bir şey mi?“ ifadelerini kullanmıştı.
İddianamede Kılıçdaroğlu’nun, Demirtaş’ın tutukluluğuna dair yaptığı çok sayıda konuşma ve açıklama suçlamaya delil olarak gösterildi.
BARIŞ SÜRECİNDEKİ KONUŞMALAR
Kılıçdaroğlu’nun Mart 2019 tarihinde Habertürk TV’de, Eylül 2017’de Fox TV ekranlarında, 2019 yılında İş Dünyası Konfederasyonu toplantısında ve çok sayıda mitingde yaptığı konuşmalar da iddianamede yer aldı. Kılıçdaroğlu’nun barış sürecinde yaptığı konuşmalarda da, “suç ve suçluyu övdüğü” iddia edildi.
“BYLOKÇU MİLLETVEKİLLERİ”
İddianamede en dikkat çeken detay ise MHP milletvekillerinin Kılıçdaroğlu’na yönelttikleri “Suçluyu kayırma” suçlaması. Vekillerin suç duyurusunda Kılıçdaroğlu’nun, “Özel bir dosya hazırladım” dediği ve ByLockçu milletvekilleri listelerini bugüne kadar Cumhuriyet Başsavcılıklarına teslim etmediği belirtildi.
Kılıçdaroğlu’nun, “FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağım” demesine rağmen açıklamadığı belirtilen şikayette Kılıçdaroğlu’nun kamu görevlisinin suçu bildirmemesi nedeniyle suçluyu kayırma ve suç delillerini karartma suçunu işlediği öne sürüldü.
YSK’YA “ÇETE” DEMESİ
Ayrıca MHP’li vekiller Kılıçdaroğlu’nun iptal edilen İstanbul seçimlerine ilişkin iptal kararı veren YSK üyesi hakimlere yönelik 23 defa “çete” ifadesi kullandığını da bu nedenle de cezalandırılması gerektiğini aktardı. MHP’lilerin bir diğer şikayeti ise 25 Temmuz 2017’de Kılıçdaroğlu’nun kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma oldu. Kılıçdaroğlu söz konusu paylaşımında, “15 Temmuz darbe girişiminin nasıl karşısındaysak, menfaatleri için OHAL’i kullanıp, 20 Temmuz sivil darbesini yapanların da karşısındayız. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra, Türkiye parti devletine döndü. Haklıdan değil, güçlüden yana olan bu düzenin sürmesine izin vermeyeceğiz…” ifadelerini kullanmıştı.
İddianamede MHP’li vekillerin suç isnadında bulunduğu çok sayıda eylemin ise Kılıçdaroğlu’nun TBMM Grubunda yaptığı açıklamalar olduğu ve yasama sorumsuzluğu kapsamında olduğunu belirterek cezai tatbikat yapılamayacağını belirtildi.
KAFTANCIOĞLU HATIRLATMASI
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avukatı Celal Çelik, siyasi yasak talebiyle ilgili tele1.com.tr’den Egehan Erkün’e konuştu.
Celal Çelik, siyasi yasağın uygulanması için suçlamanın kesin hükme bağlanması gerektiğini söyledi. Eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na açılan davayı örnek gösteren Çelik, “Siyasi yasak, şu anda uygulanamaz. Ceza verilmesi, kararın kesinleşmesiyle birlikte uygulanabilir. Benzer olayı Canan Kaftancıoğlu’nda yaşadık. Suçu ve suçluyu övmekten ceza aldı. Absürt bir şey. Türkiye’de siyasi talimat söz konusu olduğunda, yargı anında yanıt veriyor. Can Atalay olayında da gördük, birçok olayda gördük” ifadelerini kullandı.
“AKP’LİLER HAKKINDA DA İŞLEM YAPILMALI”
Benzer ifadelerin AKP’li siyasetçiler tarafından da geçmişte defalarca kez dile getirildiğini belirten Çelik, “Normalde böyle bir iddianameyi düzenleyen savcının hukuken görevden alınması lazım. Ama burası Türkiye. Ortada bir suç olmadığı belli. Genel başkanımız gayet doğal bir şekilde aktarıyor. Aynı sözü AKP’li siyasetçiler de defalarca kez söyledi. Bu suçsa, onlarla ilgili de işlem yapacaksınız. Yargıda çifte standart olmaz ki” dedi.
“ÖLÜMÜNE SAVUNURUZ”
Çelik, Kılıçdaroğlu’na yönelik siyasi yasak ihtimaline ilişkin ise, “Türkiye’de hukuki olmayan kararlarla karşı karşıya olasılığımız var. Ama biz genel başkanımızı ölümüne savunuruz” dedi.