Lübnan Hizbullahı: ABD ve müttefikleri suç ortağıdır
Hamas’ın “Aksa Tufanı” baskını ve İsrail’in katliamları hakkında açıklama yayınlayan Lübnan Hizbullahı, “ABD ve dünyadaki ve bölgedeki müttefikleri ve araçları, Filistin ve Lübnan halklarına ve bölge halklarına karşı saldırganlık ve suçlarında bu işgalin ortağıdır. Öldürme, suç, adaletsizlik ve yürek parçalayıcı insan trajedilerinden tam olarak sorumludurlar” ifadelerini kullandı.
Lübnan Hizbullahı, Filistin İslami Direniş Hareketi’nin(Hamas) silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim 2023’te “Aksa Tufanı” adını vererek Supernova Festivali’ne düzenlediği baskın ve İsrail’in Filistin’deki katliamlarının 1. yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, İsrail’in ABD desteği olmadan varlığını sürdüremeyeceği ve ABD ve müttefiklerinin İsrail’in Filistin ve Lübnan’da uyguladığı bütün suçlardan tam olarak sorumlu oldukları değerlendirmesine yer verildi.
“ALLAH’IN ZAFERİ GELDİ”
Lübnan resmi haber ajansı NNA’nın aktardığına göre açıklama şu şekilde:
“Bugün, 1948’den bu yana mazlum halkın maruz kaldığı saldırı, haksızlık ve işgale, ardından gelen savaşlara, trajedilere ve yıkımlara karşı Filistin direnişinin iradesinin tecelli ettiği kahramanca Mescid-i Aksa Tufan Harekatı’nın üzerinden tam bir yıl geçti.
İşgalin sonlandırılması, adaletin sağlanması ve Filistin halkının denizden nehre kadar özgür ve tam topraklarındaki meşru hakkına kavuşması sağlanıncaya kadar bu harekatın tüm bölge üzerinde tarihi etkileri ve stratejik sonuçları olacaktır.
Bu tarihi vesileyle aşağıdaki hususları vurgulamak isteriz:
1- Filistin halkının işgale karşı her türlü direnişi sergilemesi, meşru haklarının iade edilmesi ve işgalin ortadan kaldırılması hakkı tamdır.
2- On binlerce Filistinlinin şehit edilmesine ve Gazze Şeridi’nin benzeri görülmemiş bir vahşice yıkıma uğramasına yol açan işgalin vahşeti ve saldırganlığına rağmen, bu adaletsiz ve saldırgan yapı, ABD desteği olmadan varlığını sürdüremeyecek ve varlığını sürdüremeyecek kadar kırılgan bir yapı olduğunu kanıtlamıştır.
3- Bölgemizde ve toplumsal, kültürel ve insani yapımızda bu geçici Siyonist varlığa yer yoktur. O, ne kadar uzun sürerse sürsün, ortadan kaldırılması gereken ölümcül, saldırgan bir kanserli bezdi ve öyle kalacaktır.
4- ABD ve dünyadaki ve bölgedeki müttefikleri ve araçları, Filistin ve Lübnan halklarına ve bölge halklarına karşı saldırganlık ve suçlarında bu işgalin ortağıdır. Öldürme, suç, adaletsizlik ve yürek parçalayıcı insan trajedilerinden tam olarak sorumludurlar.
5- Filistin halkının, trajediye ve acıya rağmen bir yıllık sabır, tahammül ve kahramanlığın ardından gösterdiği kararlı duruşu ve yiğit direnişini selamlıyor, zaferi hak ediyorlar.
6- Aziz Yemen ve büyük Irak’taki destek cephelerindeki savaşçı kardeşlerimizin gücünü ve cesaretini, ayrıca İran İslam Cumhuriyeti’nin Filistin ve Lübnan halklarına destek olmak amacıyla işgalci varlığın derinliklerini füzelerle bombalama yönünde aldığı tarihi kararı ve bunun Siyonist düşmanla bu açık çatışmanın doğası üzerindeki büyük etki ve sonuçlarını övüyoruz.
7- Hizbullah’ın Filistin halkını ve onurlu direnişini desteklemek için 8 Ekim’de bir destek cephesi açma kararı, hakikat, adalet ve insanlık tarafında alınmış bir karardır. Aynı zamanda direnişimizin ve halkımızın liderlik, askeri ve maddi yapı, yüz binlerce sivilin yerinden edilmesi ve özel mülklerin ve binaların ağır yıkımı ile ağır ve pahalı bedeller ödediği Lübnan’ı ve halkını savunma kararıdır. Bu, düşmanın suçlarını ve saldırganlığını herhangi bir sınırdan uzakta sürdürdüğü bir zamanda geliyor. Ancak, Allah’ın izniyle, direnişimizin saldırganlığı püskürtme yeteneğine ve büyük ve dirençli halkımızın bu felaket ortadan kalkana kadar sabırlı, kararlı ve dayanıklı olacağına güveniyoruz. Zorluktan sonra kolaylık ve zorluktan sonra rahatlama görüyoruz. Yenilgilerin zamanı geçti ve Allah’ın zaferi geldi.”