CHP’nin Özer talebi reddedildi
CHP’nin, açığa alınan ve yerine kayyım atanan İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutukluluğuna itirazı reddedildi.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
CHP, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 30 Ekim 2024 gecesi tutuklanan ve 31 Ekim 2024 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında harekete geçti.
CHP Gölge İçişleri Bakanı Murat Bakan’ın başkanlığındaki heyet, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek, Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutukluluğuna itiraz dilekçesi verdi.
Murat Bakan, Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasına karar verildiği, daha sonra bu siyasi karara hukuki altyapı oluşturulduğu değerlendirmesinde bulunarak şunları söyledi:
“Hiçbir hukuk devletinde; yargının bağımsız, hukukun üstün olduğu, kolluk kuvvetlerinin de yasanın gerektirdiğini yaptığı devletlerde görülmeyecek bir şafak operasyonuyla evinde, yatağından kaldırılarak, bugün cezaevinde özgürlüğü elinden alındı belediye başkanımızın. Aslına bakarsanız önce Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmaya karar verilmiş, sonra bu siyasal kararın hukuki altyapısı oluşturulmuş bir dosya olarak değerlendiriyoruz biz olayı. İtiraz dilekçemizde tüm tutukluluk sebeplerini avukat arkadaşlarımız tek tek irdelediler. Bunların tamamı delilleriyle birlikte çürütülmüş durumda.”
DREYFUS DAVASI’NA BENZETTİ
Bakan, Ahmet Özer’in yargılandığı davayı, 1894 yılında Fransa’ya ait bilgileri Almanya’ya sızdırmakla suçlanan Yüzbaşı Alfred Dreyfus’un yargılandığı davaya benzetti.
Murat Bakan, “Biz şunu görüyoruz: Aslında bu tutuklama, hem bir cezalandırma hem de kamuoyunda Ahmet Özer’in suçluluğuna kanaat getirilsin diye yapılmış bir şey. Dolaysıyla bu, 19. yüzyılın sonlarında Fransa’daki Dreyfus Davası, Fransa’daki kutuplaşmanın, Fransa’daki ayrışmanın sembolü olmuş Dreyfus Davası’nın Türkiye’de 21. yüzyılda benzer bir örneğidir. Biz, Emile Zola gibi iktidarı suçluyoruz. İktidar; hukuk devletini, demokrasiyi, yargının bağımsızlığını ayaklar altına almıştır. Umudumuz, bu ülkede büyük baskı altında olsalar da vicdanlı hakimler, savcılar var. Bu, tutuklamaya bakan vicdanlı bir vicdanlı hakimin hukukun gereğini yapacağını ve Ahmet Özer’in tutukluluğunu kaldıracağını umuyoruz” dedi.
REDDEDİLDİ
Başvuruyu değerlendiren Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi, tahliye talebini reddetti.
DREYFUS DAVASI
Bakan’ın bahsettiği ve literatüre “Dreyfus Davası” olarak geçen davada, 1984 yılında Yüzbaşı Alfred Dreyfus’un, isimsiz bir mektuptaki yazıya el yazısı benzetilerek Almanya’ya casusluk yaptığı suçlamasıyla tutuklandığı ve rütbesi söküldü.
Aradan geçen yılların ardından Alfred Dreyfus’un mahkum edildiği evrakların sahte olduğu ortaya çıktı. Fransa Yargıtay Genel Kurulu, 1906 yılında Dreyfus’un beraatine karar verdi ve rütbesi iade edildi.
Alfred Dreyfus’a, Fransa’nın en yüksek sivil nişanı olan “Legion d’honneur” nişanı verildi.
ZOLA’NIN “SUÇLUYORUM” MEKTUBU
Dreyfus Davası devam ederken Yazar Emile Zola ise 13 Ocak 1898 tarihinde Üçüncü Fransız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Félix Faure’ı eleştiren bir mektup yayınladı.
L’Aurore (Şafak) gazetesinde yayınlanan “Suçluyorum” başlıklı mektup nedeniyle Emile Zola, hakaret suçlamasıyla mahkemeye çıkmış, yargılama sonrasında 23 Şubat 1898’de suçlu bulunmuştur. Hapse girmemek için İngiltere’ye kaçan Zola 1899 yılı Haziran ayında ülkeye geri dönmüştür.
(ABCPolitik.com)