ABC Politik

Gündem

CHP’de kurultay tartışmaları: Gücü olan buyursun

CHP’de kurultay tartışmaları: Gücü olan buyursun
Email :

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay tartışmalarının partiye oy kaybettirdiğini savunarak, “Parti yine kendini tartıştıracak, Erdoğan nefes alacak. Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin” İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ise CHP’nin oy kaybettiği iddiasıyla kurultay istediklerini belirtti.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

Cumhuriyet Halk Partisi’nde(CHP) kurultay tartışmaları kamuoyuna yansımaya başladı.

Ankara’da gazetecilerle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay tartışmalarının partiye oy kaybettirdiği yorumunda bulundu.

Kurultay yapılması durumunda kendisinin güçlü bir biçimde kazanacağı fakat partinin oy kaybedeceği değerlendirmesi yapan Özgür Özel, “Parti içe döndükçe oy düşüyor. Şimdi ben ‘hodri meydan bir kurultay yapalım’ desem iki ay da onunla meşgul olacağız. Bin 200’e karşı karşı 50 oyla kurultayı kazanacağım. Özgür Özel güçlü lider olacak ama partinin oyları içe döndüğümüz için yine düşecek. Bunu mu istiyorlar? Partinin oyunu düşürmek pahasına kimse benden kurultay dilenmesin. Gücü olan gitsin kurultaya. En iyi kurultayda bile parti içe döndü diye güç kaybediyoruz. Benim işim Erdoğan’ı erken seçime zorlamak, birilerinin işi beni kurultaya zorlamak ama gücü yok benden istiyor. Benden rica ediyor. Senin gücün yok, kuvvetin yok, kudretin yok. Geçmişte ezdiğin örgüt karşına geçmiş, yanında değil. Sen dönmüşsün benden kurultay talep ediyorsun. Bunun karşında ne olacak? Parti yine kendini tartıştıracak, Erdoğan nefes alacak. Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin” ifadelerini kullandı.

SALICI: LÜTUF DEĞİL HAKTIR

Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Örgütlerden Sorumlu Yardımcısı ve şu anda İstanbul Milletvekili olan Oğuz Kaan Salıcı da Özel’in bu açıklamalarına cevap niteliğinde bir açıklama yaptı.

Oğuz Kaan Salıcı, Özgür Özel’in kararlarıyla yürütülen parti politikalarının her kademe tartışma yarattığını gözlemlediğini öne sürdü.

Salıcı, 31 Mart 2024 Genel Seçimleri’nden CHP’nin en çok oy alan parti olarak çıkması sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan “normalleşme” süreci, TBMM Açılışı’nda Recep Tayyip Erdoğan’ın gelişinde ayağa kalkılması ve TBMM Açılışı sonrası CHP’ye bu konuda eleştiri yönelten Türkiye İşçi Partisi’ne(TİP) yönelik ifadelerini eleştirdi.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Oğuz Kaan Salıcı şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Genel Başkanımızın kararlarıyla yürütülen parti politikalarının, Partimizin her kademesinde ve seçmenlerimiz arasında açtığı tartışmayı üzülerek gözlemliyorum.

Edirne’den Kars’a kadar mücadele arkadaşlarımız partimizin siyasi rotasına ilişkin endişelerini benimle ve arkadaşlarımla paylaşıyor.

Amacım Sayın Genel Başkanımızla polemik yapmak değildir. Sayın Genel Başkanımızın, partisinin bir milletvekiliyle basın üzerinden polemik yapmasını da uygun bulmam.

Görülmektedir ki, partililerimiz arasında rahatsızlık yaratan normalleşme süreci, Erdoğan’ın kaybettiği yerel seçimin ardından kendisine çok değerli bir zaman kazandırmıştır. Buna rağmen her platformda normalleşmenin savunulmasının nedeni anlaşılamamaktadır. “Normalleşme” vaadi ne Kurultay’da ne de 31 Mart seçimlerinden önce dile getirilmiştir. Seçim, normalleşme vaadiyle kazanılmamıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin yakın geçmişte iktidar partisine oy veren seçmene yönelik olarak “normal olmayan” bir siyaset izlediği iddiası ancak iktidar yandaşlarına ait olabilir.

Milletvekillerine hiçbir açıklama yapılmadan Erdoğan’ın önünde ayağa kalkmalarının istenmesi de parti örgütümüzce sorgulanmaktadır. Sonuç olarak görülmüştür ki, TBMM Genel Kurulu’nda belediyemize kayyım atayan iradenin önünde ayağa kalkılmıştır.

Kayyım atanmasını protesto mitinglerinde bir başka siyasi parti ile paylaşılan kürsü, parti tabanımızda rahatsızlık yaratmıştır.

Sayın Genel Başkanımızın neredeyse her açıklamasının ardından, ne demek istediğini izah etmek durumunda kalması makamına yakışmamaktadır.

Erdoğan’la el sıkışılırken, Bahçeli’yle “siyasetin gereği” diye şakalaşılırken hayata soldan bakan Türkiye İşçi Partisi’ne küçümseyici bir dille cephe açılmasındaki “stratejik” beklenti merak edilmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde rüşvet iddiasıyla başlatılan bir soruşturma sürerken Erdoğan’a niçin kefil olunduğu izaha muhtaçtır.

Neden-sonuç bağları doğru kurulmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi örgütünde kurultay tartışması yapıldığı için oy kaybedilmemektedir; bilakis oy kaybedildiği için kurultay tartışması yapılmaktadır. Oy kaybının nedenini tabanda siyaseten kabul görmeyen politikalarda aramak gerekmektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi anket yaparak kurulmuş bir parti değildir. Siyasetini anket sonuçlarına göre belirlemez.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kurultay bir lütuf değildir, haktır.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde gerekirse Kurultay’a gidilir.

Sayın Genel Başkan da genel seçimlerden sonra taban daralması tezini ileri sürerek ve Partimizin kurultaya ihtiyacı olduğunu dillendirerek genel başkan adayı olmuştur.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin her genel başkanı son derece saygındır. Öte yandan Partimizin Genel Sekreterlerinden değerli hemşerim Kamil Kırıkoğlu’nun dediği gibi, “padişah da değildir”.”