CHP’li vekilden Özel’e “kibir” suçlaması
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Genel Başkan Özgür Özel’in kimsenin kendisinden partiyi kurultaya götürmesini beklememesi yönündeki ifadelerini “kibirli yaklaşım” olarak niteledi.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 8 Kasım 2024 tarihinde gazetecilere yaptığı açıklamada kurultay tartışmalarının partiye oy kaybettirdiğini belirterek kullandığı, “Parti yine kendini tartıştıracak, Erdoğan nefes alacak. Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin” ifadelerine İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın CHP’nin oy kaybetmesinden dolayı kurultay istediklerini belirten yanıtıyla başlayan tartışma sürüyor.
Özgür Özel’in dün, eski CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın 7 Kasım 2024 tarihinde hayatını kaybetmesi nedeniyle düzenlenen cenaze töreninde söylediği, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak bu tartışmayı bitiriyorum. Bundan sonra hiçbir Cumhuriyet Halk Partilinin böyle kendi içine dönük gündemlerle partiyi ve kamuoyunu meşgul etmemesi gerekir” açıklamaları da tartışmayı bitirmeye yetmedi.
Özgür Özel’den kurultay sorusuna yanıt: Bu tartışmayı bitiriyorum
SARIBAL: KİBİRLİ YAKLAŞIM
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da bugün tartışmaya dahil olan yeni isim oldu.
Orhan Sarıbal, Oğuz Kaan Salıcı’nın “normalleşme” konusunda yaptığı eleştirilerin pek çok CHP’li tarafından hissedilen bir kaygı olduğunu öne sürdü.
Sarıbal, Özgür Özel’in kimsenin kendisinden CHP’yi kurultaya götürmesini beklememesini istediği açıklamayı, “İktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım” olarak niteleyerek, “Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir” ifadesini kullandı.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Orhan Sarıbal, şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrasi ilkesi doğrultusunda Türkiye’de demokratik devlet yapısını inşa etme kararlılığıyla, toplumsal adaleti sağlamayı, bireysel özgürlükleri korumayı ve halkın refahını artırmayı amaçlayan eşitlikçi ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimser.
– Partimizin temelinde, sosyal demokrasiye dayanan ve demokratik devlet hedefi doğrultusunda yürütülmüş bir mücadele birikimi yatar. Bu tarihsel birikim, partimizin her durumda demokrasinin temel taşlarından olan iç değerlendirme ve öz eleştiriye açık olduğunu gösterir. Bu yaklaşım, partimizi yalnızca halkın sorunlarına değil, aynı zamanda kendi içindeki sürekli gelişim ve dönüşüm ihtiyacına da yönlendiren bir güçtür.
– Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği “yumuşama” veya “normalleşme” stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir.
– Partimizin yakın tarihinde belki de ilk kez bir grup toplantısında bu denli geniş bir vekil grubu, doğrudan Genel Başkana ve yönetim kararlarına yönelik yoğun eleştirilerde bulunmuştur.
– Oğuz Kaan Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir kaygıyı yansıtmaktadır.
– Ancak bu kaygıya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel’in son derece nezaketsiz tavrı, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir.
– Bu üslup, partimizin büyüklerine, tecrübelerine, geçmişten getirdiği değerlere karşı neredeyse kindar bir tutumun yansıması olarak görülüyor ve iktidarın yöntemlerini örnek alma gibi endişe verici bir görüntü ortaya çıkarıyor.
– Hele ki Genel Başkanımızın “Benden kimse kurultay dilenmesin” sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir.
– Partimiz, demokratik ideallerinden ve halkının sesine kulak verme kültüründen uzaklaşmamalı,
amacımız; içtenlikle kucaklanan dayanışma ve kolektif karar alma geleneğiyle, ülkemizin demokrasiye olan inancını güçlendirmek ve halkımızın huzurunu gözeten, gerçek bir demokrasiyi yeniden inşa etmek olmalı.
Bugünkü mücadelemiz, Saray rejiminin tek adam anlayışına karşı çok sesli, özgür bir Türkiye’yi yeniden kurmak içindir.”
Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrasi ilkesi doğrultusunda Türkiye’de demokratik devlet yapısını inşa etme kararlılığıyla, toplumsal adaleti sağlamayı, bireysel özgürlükleri korumayı ve halkın refahını artırmayı amaçlayan eşitlikçi ve katılımcı bir yönetim anlayışını…
— Orhan Sarıbal (@orhansaribalchp) November 10, 2024