Cihatçılar Halep’e girdi, AKP’li Mehmet Metiner ‘tüm Suriye’ dedi
AKP’li Mehmet Metiner, Suriye’deki cihatçı gruplarla ilgili tartışmalarda yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Halep’in bir bölümünün terörist grupların eline geçmesi sonrası yaptığı açıklamada Metiner, “tüm Suriye”yi hedef gösteren cümleleri gözlerden kaçmadı.
Metiner’in açıklamaları şu şekilde:
“Sadece Halep’in değil tüm Suriye’nin Esed/Baas diktatörlüğünden kurtarılması en büyük temennimizdir.
Suriye muhalefetini sadece HTŞ denklemi içine yerleştiren akıl, Türkiye’nin içini oymaya çalışan aklın ortağıdır.
Esed’in zulmüne alkış tutanların, PKK/YPG komşumuz olsun diyenlerin HTŞ’nin dinci terör örgütü olduğuna vurgu yapıp Türkiye’ye laf etmeleri de iki yüzlü bir utanmazlığın ifadesidir.
İran’ın ve Suriye’nin mezhepçiliğine tek laf etmeyenlerin, hatta mezhepçilik temelindeki katliamına arka çıkanların HTŞ üzerinden Sünnisi-katliamcı algılar oluşturmaya kalkışmaları da aynı iki yüzlü utanmazlığın diğer adıdır.
İlkeli ve ahlaklı olmak lazım.
Mezhepçilik kötüyse kim yaparsa yapsın kötüdür.
Katliama karşı çıkıyorsanız evvela yıllar yılıdır Suriye’de süregiden ve son zamanlarda da İran güçlerinin yardımıyla acımasız boyutlara ulaşan katliamlara karşı çıkacaksınız.
İslamcı iseniz Baasçı diktatörlüğe karşı mazlum halktan yana olacaksınız.
HTŞ terör örgütü de PKK değil mi?
Niye PKK toprak işgal ettiğinde seviniyorsunuz da Suriyeli muhalifler kendi sürüldükleri topraklarını geri aldıklarında tepinip duruyorsunuz?
HTŞ’nin saflarında Suriyeli olmayanlar var da PKK’nın saflarında yok mu?
İran milis güçleri içinde yok mu?
Suriye’nin eli kanlı rejimini kim ayakta tutuyor? Suriye’nin halkı mı yoksa Rusya ve İran mı?
Hani Esed nerede?
Halep düşerken Esed nerede?
Herkes doğru oturup doğru konuşsun.
Suriye rejiminin devrilmesi İsrail’in işine geliyor diye Suriye halkı ve Suriye muhalefeti Esed rejimini ayakta tutmaya mı çalışsın?
İsrail olup bitenden memnun olabilir.
Belki henüz bilmediğimiz bir ABD-İsrail oyunu da söz konusu olabilir.
Eyvallah.
Bu konuda Türkiye’nin içine çekilmek istendiği muhtemel tuzaklar konusunda uyarıcılık yapmak da gerekebilir.
Ama Halep düştü diye üzülmek niye, HTŞ’ye odaklı bir algı operasyonu üzerinden Baasçılık/Esedçilik yapmak niye, eli kanlı bir diktatörlük rejimine arka çıkmak niye, en kötüsü Türkiye’yi suçlamak niye?
Henüz bu savaşın nereye evrileceği belli değil.
Ama Esedseverlerin HTŞ bahanesiyle Türkiye’ye yönelttiği düşmanca oklar ihanetin diğer adıdır.
Türkiye temkinlidir.
Ne yapacağını bilir.
Başkasının kendisini çekmeye çalıştığı oyunu görür. Hem o oyunu bozar hem kendi çıkarları için oyun kurar.
Türkiye HTŞ gibi örgütlerin aklıyla sahaya inecek bir devlet değildir. Ama Türkiye tıpkı başka ülkeler gibi sahada kendi güvenliğini ve geleceğini korumak adına kimlerle ne yapıp yapmayacağını çok iyi bilir.
Türkiye olup biteni büyük bir dikkatle izliyor.
Türkiye’ye yönelik doğrudan bir tehdit belirirse işte o vakit gereğini yapmaktan kaçınmaz.
Halep, Haleplilerindir.
Suriye bir avuç eli kanlı Baasçı katillerin ve yağmacıların ülkesi değildir.
Kendi halkına düşman Baasçı diktatörlüğü mezhebi aidiyet dolayısıyla sahiplenenlerin mezhepçilik üzerinden başkalarını suçlamaya kalkışmaları ilkesizliğin ve iki yüzlülüğün göstergesidir.
Türkiye Suriye’de bedeli ne olursa olsun iki şeyden vazgeçmez:
Bir: Mazlum Suriye halkının yanında olmaktan asla vazgeçmez.
İki: Kendi güvenliği için tehdit oluşturan yapılanmalara asla izin vermez.
Türkiye’yi suçlayan o zehirli dilin kendisi ne yazık ki mezhepçi, Baasçı ve terör sevicidir.
HTŞ üzerinden Türkiye’yi yerleştirmek istedikleri yer, Türkiye’nin asıl durduğu yer değildir.
Suriye’nin içişlerine karışmayalım diyenlerin Suriye’deki eli kanlı rejimin bekçiliğini yapmaktan geri durmamaları çelişkinin dik alasıdır.”
TEPKİLER YÜKSELDİ
Cihatçı, dinci terörist grup olan HTŞ’nin meşru gösterilmeye çalışılması dikkat çekti.
abcpolitik.com