ABC Politik

Ekonomi

175 akademisyen ve araştırmacıdan grevi “ertelenen” metal işçilerine destek

175 akademisyen ve araştırmacıdan grevi “ertelenen” metal işçilerine destek
Email :

Prof. Dr. Oğuz Oyan, Prof. Dr. Raşit Tükel ve Doç. Dr. Fatih Yaşlı’nın da aralarında bulunduğu 175 akademisyen ve araştırmacıdan “erteleme” kararı verilen metal işçilerinin grevine destek çağrısı geldi.

ABC POLİTİK HABER MERKEZİ

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na(DİSK) bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nın (Birleşik Metal İş) örgütlü olduğu iş yerlerinde ilan edilen grevin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 14 Aralık 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameyle “ertelenmesi”ne yönelik tepkiler sürüyor.

Aralarında Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, Prof. Dr. Aziz Çelik, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr. Aziz Konukman, Prof. Dr. Oğuz Oyan, Prof. Dr. İzzettin Önder, Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Prof. Dr. Cenk Saraçoğlu, Prof. Dr. Raşit Tükel, Doç. Dr. Emre Gürcanlı, Doç. Dr. Savaş Karabulut, Doç. Dr. Serkan Öngel, Doç. Dr. Fatih Yaşlı gibi isimlerin bulunduğu 175 akademisyen ve bağımsız araştırmacı, işçilere destek bildirisi yayınladı.

Birleşik Metal İş’in sosyal medya hesabından yayınlanan bildiride grevin temel bir anayasal hak olduğu ve AYM’nin grev erteleme kararlarının aleyhine verdiği kararlar neticesinde işçilerin en temel hakkının gasbedildiği değerlendirmesine yer verildi. Bildiride ayrıca tüm emek ve demokrasi güçleri dayanışmaya, tüm yetkililer de sorumluluğa davet edildi.

 

“ADRESE TESLİM KARAR”

Birleşik Metal İş Genel Başkanı Özkan Atar da TELE1 ekranlarında İnan Demirel’in sunduğu Asıl Mesele programına katılarak, grev “erteleme”sine tepki gösterdi.

Özkan Atar, “erteleme” kararının tümüyle keyfi ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın(MESS) talebiyle adrese teslim bir karar olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Atar, “Tabii işveren sendikası MESS her zaman olduğu gibi; Çalışma Bakanlığı üzerinden, hükumet üzerinden, siyasi iktidar üzerinden grevlerin ertelenmesi adı altında yasaklanması yoluyla kendi tekliflerinin dayatma yaklaşımının kabulünü zorlama çabası içerisine giriyor. Bu dönem de ondan farklı olmadı. 13 Aralık gecesi itibarıyla 14 Aralık tarihli Cumhurbaşkanı kararıyla birlikte grev ertelemesi adı altında grev yasaklaması ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin 2018 yılındaki kararı, 2014 yılında yine cam iş kolunda çıkmış olan kararlar doğrultusunda anayasaya aykırı bir karar, keyfi bir karar. Milli güvenliği gerekçe göstererek Cumhurbaşkanı tarafından erteleme ortaya koyuluyor. Her seferinde böyle oluyor. Zaten başka bir gerekçe ilgili kanun doğrultusunda yapabilme durumları yok. Bu şirketlerin milli güvenlikle de hiçbir alakası yok. Tamamen keyfi, MESS’in talebi üzerine adrese teslim verilmiş bir karar. Türkiye’de sendikal haklara ve işçi haklarına, toplu sözleşme hakkına, işçinin ekmeğine ve geleceğine vurulmuş bir darbe olarak bunu görüyoruz” şeklinde konuştu.