TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Prof. Dr. Emre Kongar ile yaptığı 18 Dakika programında İsrail’in Suriye’deki Hermon Dağı çıkışını ve Türkiye’nin dış politikada içine sürüklendiği açmazları gündeme getirdi. Yanardağ, özellikle İsrail’in Ortadoğu’daki işgalci politikalarını ve AKP’nin bu süreçteki rolünü ayrıntılı bir şekilde değerlendirdi.

HERMON DAĞI’NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Yanardağ, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Hermon Dağı çıkışını şu ifadelerle ele aldı:

“Netanyahu, Hermon Dağı’na çıkarak, ‘Biz sonsuza kadar buradayız, burayı terk etmeyeceğiz’ dedi. Bu hamle, İsrail’in işgal politikalarını daha da derinleştirdi. Hermon Dağı, hem Doğu Akdeniz’i hem de İsrail, Lübnan ve Suriye’nin içini kontrol eden kritik bir nokta olarak dikkat çekiyor.”

Yanardağ, Netanyahu’nun açıklamalarını AKP’nin Ortadoğu politikalarına yönelik bir mesaj olarak değerlendirdi.

“Netanyahu, Suriye’nin yüzde 15’ini kontrol edenlere ‘Haddinizi bilin’ diyerek meydan okudu. Bu ifade, Türkiye’nin dış politikadaki yalnızlığını gözler önüne seriyor.”

Yanardağ, Hermon Dağı’nın stratejik önemine vurgu yaparak şu detaylara yer verdi:

“Bu bölge, radar üsleri ve hava savunma sistemleriyle donatıldı. Sovyetler Birliği döneminde etkin kullanılan bir üs olarak biliniyor. İsrail, burada kalıcı olduğunu ilan ederek bölgede yeni bir fiili durum yarattı.”

HTŞ VE AKP’NİN İLİŞKİSİ

Yanardağ, HTŞ’nin emperyalizmin Ortadoğu’daki bir aracı olduğunu şu sözlerle vurguladı:

“HTŞ, Suriye halkının iradesini silah zoruyla gasp eden bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. AKP sözcüsü Ömer Çelik, HTŞ için ‘Fiilen terör örgütü değil’ dedi. Bu ifade, AKP’nin HTŞ ile ideolojik ve siyasi yakınlığını açıkça ortaya koydu.”

Yanardağ, Ömer Çelik’in açıklamalarını sert bir şekilde eleştirerek, AKP’nin bu yapıyla ittifak içinde olduğunu belirtti:

“HTŞ’ye fiilen terör örgütü değil diyorsunuz. Peki, sizin terör örgütü olarak gördüklerinize başka ülkeler aynı şeyi söylerse nasıl tepki vereceksiniz? Bu tutum, AKP’nin Ortadoğu’da yanlış politikalarını daha net bir şekilde ortaya koyuyor.”

KUZEY SURİYE VE ABD’NİN TUTUMU

Yanardağ, ABD’nin Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik operasyon hazırlıklarını engellemeye çalıştığını detaylı bir şekilde açıkladı:

“ABD, PYD ve YPG’nin kontrol ettiği bölgede bir özerk yönetim oluşturdu. Bu yapı, Amerika ve İsrail’in himayesinde büyüdü. Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yapmayı planladığı herhangi bir operasyonda ekonomik yaptırımlar ve siyasi ambargolar gündeme gelecektir.”

Yanardağ, bu durumu Türkiye’nin dış politikadaki yalnızlaşmasının bir sonucu olarak tanımladı:

“AKP iktidarı, hem İran’ı hem de Rusya’yı aldatmaya çalıştı. Ancak bu yaklaşım, uluslararası arenada Türkiye’yi yalnız bıraktı. Şark kurnazlığı ile yürütülen bu dış politika artık çöktü.”

YENİ ABDÜLHAMİTÇİLİK VE TARİHSEL BENZERLİKLER

Yanardağ, AKP’nin dış politikasını Abdülhamit dönemi politikalarına benzeterek şu yorumu yaptı:

“Abdülhamit, büyük güçler arasındaki çatışmaları kullanarak iktidarını korumaya çalıştı. Ancak bu strateji, Osmanlı’nın büyük toprak kayıplarına ve sanayi devrimini kaçırmasına yol açtı. AKP, aynı yolu izleyerek Türkiye’yi hızla bir tuzağa sürüklüyor.”

Yanardağ, bu stratejinin sonuçlarını şöyle değerlendirdi:

“Bu yaklaşım, Türkiye’nin Suriye ile olan bağlarını tamamen kopartacak. PYD ve YPG’ye yönelik bir operasyon, ABD’yi ve diğer uluslararası güçleri karşıya alacaktır. Bu durum, Türkiye’yi hem ekonomik hem de siyasi açıdan büyük bir yıkıma götürecektir.”

İSRAİL’İN FİİLİ DURUM STRATEJİSİ

Yanardağ, İsrail’in Hermon Dağı’ndan verdiği mesajı şu sözlerle özetledi:

“Netanyahu, ‘Biz buradayız ve asla ayrılmayacağız’ diyerek zafer havası yaratmaya çalıştı. Bu, İsrail’in işgal politikalarını meşrulaştırma çabasının bir parçasıdır.”

Yanardağ, AKP’nin Ortadoğu politikalarının İsrail’in işgaline zemin hazırladığını vurguladı:

“AKP, Suriye’de azınlık bir terör örgütü eliyle İsrail’in önünü açtı. İsrail’in işgal ettiği bir Suriye yaratarak bu ülkeyi parçalanmış bir hale getirdi.”

abcpolitik.com