SMO Kobani’ye saldıracak mı? İşte SDG’li Mazlum Abdi’nin açıklamasındaki o detay…
Suriye’de çatışmalar sürüyor. Kobani, güç dengelerinin kilit noktası. Türkiye’ye yansıyan kritik gelişmeler dikkat çekiyor. Detaylar haberde.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ
Suriye’deki çatışmalar derinleşirken güç dengeleri yeniden şekilleniyor. Bölgede hangi grubun ne kadar asker ve silah gücüne sahip olduğu dikkatle inceleniyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Esad devrilmeden önce Suriye’deki asker sayısını 2000’e çıkardı. Daha önce bu sayıyı 900 olarak açıklamıştı.
HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam), 10.000 civarında silahlı gücünü koruyor. Ayrıca, AKP destekli Suriye Milli Ordusu (SMO), 60.000-70.000 arasında bir askeri kapasiteyle bölgede etkinlik gösteriyor. YPG/PYD’nin ise 40.000-60.000 arasında silahlı gücünü bölgede konuşlandırdığı iddia ediliyor. HTŞ’nin bu gücüyle Suriye’nin tamamında kontrol sağlaması mümkün görünmüyor. Özellikle, HTŞ’nin SMO ile birleşerek daha güçlü bir ordu oluşturmayı hedeflediği konuşuluyor.
KOBANİ KİLİT NOKTADA
Kobani, Suriye’deki güç dengelerinin merkezinde yer alıyor. Ankara, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki iktidar aracılığıyla, Türkiye kamuoyuna “zafer” açıklaması yapmayı hedefliyor. Bunun için Kobani’nin boşaltılmasını öncelikli şart olarak değerlendiriyor. Tüm görüşmelerde bu hedefin net bir şekilde ortaya konduğu görülüyor.
ABD, PYD/YPG’nin Rakka’ya kadar uzanacak bir alanı boşaltmasını kabul etmek istemiyor. Ancak Kobani, hem ABD hem Türkiye açısından kabul edilebilir bir formül olarak değerlendiriliyor. Mazlum Abdi, Türkiye ile ateşkes sağlanması durumunda Suriyeli olmayan savaşçıların ülkeden çekileceğini ifade ediyor. Dahası, tam bir ateşkesle birlikte Kobani’nin Suriyeli güvenlik güçlerine teslim edilmesini öneriyor.
ŞAM’DA LAİKLİK MİTİNGİ
Şam’daki Emevi Meydanı, laiklik talebiyle düzenlenen büyük bir miting sayesinde dikkatleri üzerine topladı. Laik Sünniler, Aleviler ve Hristiyanlar, HTŞ ve diğer cihatçı gruplara karşı tepkilerini ortaya koydu. Göstericiler, “Özgür kadın olmadan özgür ülke olmaz” yazılı pankartlar taşıdı. Cevlani liderliğindeki cihatçıların halka yönelik baskılarını protesto etti.
Birleşmiş Milletler denetiminde laik ve demokratik bir devlet talebi öne çıktı. Göstericiler, anayasa ve özgürlük çağrıları yaparak, gericilik ve geri kalmışlığa karşı net bir duruş sergiledi. Katılımcılar, “Demokratik ve laik bir devletin alternatifi kabul edilemez” yazılı dövizlerle mesajlarını vurguladı. Emperyalist müdahalelere karşı birlik çağrısı yapan göstericiler, toplumun tüm kesimlerini dayanışmaya davet etti.
TÜRKİYE’YE YANSIMALAR
Suriye’deki gelişmeler, Türkiye’ye doğrudan yansıyor. Sınır hattında yaşayan topluluklar, hem akrabalık bağları hem de tarihsel ilişkiler nedeniyle bu süreçten etkileniyor. Kobani’deki olası çatışmalar, Türkiye içerisinde hareketliliği tetikleyebilir. Özellikle, Alevilere yönelik baskılar nedeniyle artan gerginlikler, toplumsal tansiyonu yükseltebilir.
Adana’da bir araya gelen Arap Aleviler, Suriye’deki çatışmalara dikkat çekmek amacıyla eylem düzenledi. Eylem sırasında, “Suriye’de kan akıyor” mesajıyla bölgedeki dramı gözler önüne serdi. Bölgedeki gelişmelerin, tarihi ve siyasi bağlar nedeniyle Türkiye üzerinde ciddi etkiler yaratacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Bu süreçte Kobani ve çevresindeki gelişmeler, hem bölgesel hem uluslararası dengeler açısından kritik bir noktada duruyor. Özellikle, Kobani’nin geleceği üzerine yapılacak pazarlıkların sonuçlarının, hem Suriye hem Türkiye için önemli etkiler doğuracağı öngörülüyor.
abcpolitik.com