Burçin Atılgan’ın sunduğu TELE1’in “Söz Bizde” programında konuşan gazeteci Şükrü Küçükşahin, AKP ve MHP’nin Türkiye’yi muhalefetsizleştirme yönünde baskıcı bir strateji yürüttüğünü vurguladı. Yargı ve emniyet eliyle yürütülen operasyonların muhalefeti sindirme ve yok etme amacına dönüştüğünü söyleyen Küçükşahin, “Sanat dünyası, iş insanları, gazeteciler herkes hedefte. Top yekûn bir susturma süreci işletiliyor. Bu süreç halkın gözünün önünde yaşanıyor” dedi.
SEÇMENİN İRADESİNE KET VURULAMAZ
Türkiye’nin bir Orta Asya Cumhuriyeti ya da Orta Doğu ülkesi olmadığını vurgulayan gazeteci, seçim kültürünün bu topraklarda köklü bir geleneğe sahip olduğunu söyledi. “Seçmen pek çok şeyi sineye çekebilir ama iradesine ket vurulmasına asla rıza göstermez” diyen Küçükşahin, tarihsel örneklerle Türkiye’deki sandık refleksinin gücüne dikkat çekti.
AKP ARTIK DEVLETLE İÇ İÇE BİR PARTİ
Küçükşahin, AKP’nin kuruluş ilkelerinden tamamen uzaklaştığını ve devletle iç içe geçmiş bir yapıya dönüştüğünü savundu. “Yasaksız Türkiye vaadiyle yola çıkan AKP, bugün her yönüyle yasakçı bir anlayışa sürüklenmiş durumda. 23 yıldır yolsuzlukla ilgili neredeyse hiç soruşturma açılmadı. Toplumun gözü önünde olan bu gerçekleri AKP seçmeni de fark ediyor” ifadelerini kullandı.
SESSİZ TEPKİ: YOZGAT VE KONYA’DAKİ DEĞİŞİM SİNYALİ
Muhalefetin baskıya rağmen kararlı ve net bir duruş sergilediğini ifade eden Küçükşahin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Yozgat ve Konya’da düzenlediği mitinglerin dikkat çekici olduğunu söyledi. AKP ve MHP'nin en güçlü olduğu bu illerde mitinglere karşı gösterilen tepkisizlik, Küçükşahin’e göre seçmen tabanındaki kırılmanın işareti: “Esnaftan veya sokaktaki yurttaştan en ufak bir laf atma duymadım. Bu, tabandaki sessiz rahatsızlığın bir göstergesi.”
MHP TABANINDA DERİN MEMNUNİYETSİZLİK
Küçükşahin, Milliyetçi Hareket Partisi tabanındaki rahatsızlığın AKP seçmenine göre daha derin olduğunu savundu. “MHP seçmeni, ‘Bu haksız uygulamalara neden ortak oluyoruz?’ sorusunu yüksek sesle sormaya başladı. Özellikle yerel seçimlerde MHP’nin kaybettiği yerlerde bu sorgulama çok daha fazla” dedi.
BAHÇELİ’NİN SÖYLEMİ DEĞİŞEBİLİR
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin geçmişte çok sert biçimde eleştirdiği figürlerle ittifak kurduğunu hatırlatan gazeteci, “Bahçeli’nin AKP ile ittifakı sonlandırması pekâlâ mümkün. Gerekçesini de seçmenine anlatabilir. Zira seçmen zaten memnuniyetsiz” yorumunu yaptı.
İMAMOĞLU’NA YASAK YÖNETİME YARAMADI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına getirilen erişim engeline de değinen Küçükşahin, bu hamlenin iktidarın aleyhine sonuçlar doğurduğunu belirtti. “Bu manevrayı kim düşündüyse iktidara kötülük yaptı. AKP ve MHP seçmeninde bile ‘bu kadar da olmaz’ duygusunu tetikledi” diye konuştu.
İMZA KAMPANYASI 15 MİLYONA DAYANDI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in öncülük ettiği imza kampanyasına da değinen Küçükşahin, 15 milyon imzaya ulaşıldığı bilgisini paylaşarak bunun son derece önemli bir eşik olduğunu söyledi. “20 milyonun üstü Türkiye’de ve uluslararası kamuoyunda kimsenin kayıtsız kalamayacağı bir sonuç yaratır” değerlendirmesini yaptı.
İKTİDAR BLOĞU ÇÖKÜŞ SÜRECİNDE
Program boyunca vurguladığı ana tema ise AKP’nin seçmen nezdinde büyük bir güven erozyonuna uğradığıydı. Küçükşahin, partinin elit bir yapıya dönüşmesiyle birlikte tabandan kopuş yaşandığını, buna karşılık muhalefetin daha dikkatli ve sabırlı adımlarla ilerlemesi hâlinde bu çözülmenin kalıcı hale gelebileceğini söyledi.