5 Mayıs 2025’te bir televizyon programına katılan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İstanbul Üsküdar’da AKP’li bir belediye meclis üyesinin istifasına ilişkin değerlendirmede bulundu. Başarır, istifanın yalnızca kişisel bir karar olmadığını belirtti. AKP’ye yakın isimlerin de artan baskı ortamından rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
"VİCDANİ ÜSTÜNLÜK AKP’Yİ ZORLUYOR"
Başarır, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in mitinglerde sıkça dile getirdiği “vicdani ve ahlaki üstünlük artık muhalefettedir” vurgusunun AKP tabanında etkili olduğunu savundu. Üsküdar’daki meclis üyesinin sözlerini aktaran CHP’li yönetici şu ifadeleri kullandı:
“Üsküdar’daki bir meclis üyesi çok doğru bir şey söylüyor. ‘Son dönemdeki gelişmeleri, hukuksuzlukları, iktidarın ayarsız davranışlarını kabullenemiyorum. Ama en önemlisi, düzeleceğine dair bir umut da taşımıyorum’ diyor ve istifa ediyor.”
İSTİFALAR SÜRECEK Mİ?
Program sunucusunun istifaların devam edip etmeyeceğine dair sorusunu da yanıtlayan Başarır, “Bunun devamı gelecek mi? Gelecektir. Gelmeli mi? Gelmelidir” ifadeleriyle yanıt verdi. Bu çıkış, muhalefetin AKP içerisindeki çatlaklara dikkat çekme stratejisinin parçası olarak yorumlandı.
“AKP SEÇMENİ DE RAHATSIZ”
Başarır, yalnızca AKP’li siyasilerin değil, seçmenin de yönetim anlayışından memnun olmadığını vurguladı. AKP’nin otoriterleştiğini, hukuku muhalefeti baskılamak için kullandığını belirtti. Konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“AK Parti’ye yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre bazı milletvekilleri, bazı siyasetçiler, bazı meclis üyeleri uzun süredir rahatsız. Türkiye'de hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, erkler ayrılığı ve demokrasinin askıya alınması herkesi rahatsız ediyor.”
SEÇİM SONRASI DENGELER DEĞİŞTİ
CHP’nin 31 Mart seçimlerinden birinci parti olarak çıkmasının AKP’yi sarstığını belirten Başarır, iktidarın bu tabloyu demokratik biçimde analiz etmek yerine daha baskıcı yöntemlere yöneldiğini savundu. Açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“İktidar şeffaf, yönetilebilir, denetlenebilir bir yönetim modeli seçmek yerine daha baskıcı, daha otoriter ve totaliter bir yönetime geçti. Hukuku kullanarak muhalefeti, belediye başkanlarını, siyasetçileri baskı altına alıyor.”
“YOK OLMAYA MAHKUM BİR ANLAYIŞ”
Başarır, açıklamasının devamında AKP’nin oy kaybının sorumluluğunu muhalefete yüklemeye çalışmasını eleştirdi. Kendi uygulamalarına dönüp bakmayan bu anlayışın çöküş sürecine girdiğini şu ifadelerle dile getirdi:
“Oy düşüşünün sebebini kendinde görmeyip muhalefette gören bir anlayış yok olmaya mahkumdur. Çünkü bu ülkenin bu hale gelmesinde bizim hiçbir suçumuz yok. 23 yıldır biz bu ülkeyi yönetmiyoruz.”
SİYASİ DİLDEKİ TEHDİT DE ELEŞTİRİLDİ
Başarır, iktidarın kullandığı siyaset dilinin toplumu kutuplaştırdığını savundu. Tehdit ve hedef göstermenin, siyaseti kirli bir mecraya sürüklediğini belirtti. Bu gerginliğin tüm toplumu etkilediğini dile getirdi:
“Siyaset dilinin sertleşmesi, tehditkâr olması, muhalefeti hedef göstermesi herkesi rahatsız ediyor. AK Parti içerisindeki birçok ismi de en çok da seçmeni rahatsız ediyor.”