Gazeteci Asuman Aranca’ya, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'da vurularak hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna yönelik haberi nedeniyle açılan "soruşturmanın gizliliğini ihlal" davasında karar çıktı.
Davada Savcılık, ilk duruşmada verdiği mütalaada haberin kamu yararı içermediğini ve basın özgürlüğü sınırlarının aşıldığını iddia ederek Asuman Aranca'nın cezalandırılmasını talep etmişti.
Karar duruşmasına SEGBİS ile bağlanan Asuman Aranca, mütalaaya karşı savunmasında suçlamaları reddetti:
* “Gizliliği İhlal Teknik Olarak İmkânsız”: Raporun zaten dosyanın taraflarına verildiğini ve neredeyse 900 sayfa olduğunu belirterek, isnat edilen suçun işlenmesinin teknik olarak mümkün olmadığını savundu.
* “Kamu Yararı Tartışılmaz”: Haberin Behzat Ç. dizisinde dahi iki bölüm boyunca işlendiğini ve üç ayrı ödüle layık görüldüğünü vurgulayarak, haberde kamu yararı bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
* “Masumiyet Karinesi İhlali Yok”: Haberde adı geçen kişilerin neredeyse tamamının mahkûm olduğunu, dolayısıyla kimsenin masumiyet karinesini ihlal eden bir ifade bulunmadığını belirtti ve beraatini talep etti.
AVUKAT TEKŞEN: GAZETECİLİK, GAZETECİLERE BIRAKILMALI
Aranca’nın avukatı Mustafa Gökhan Tekşen ise savunmasında, gazeteciliğin nasıl yapılacağını belirleme hakkının savcılık dâhil hiçbir makamda olmadığını vurguladı:
“Gazeteciliğin nasıl yapılacağı konusu yalnızca gazetecilik faaliyetinin kendisini ilgilendirir. Hiçbir makamın – savcılık dâhil – gazeteciliğin nasıl yapılacağını belirleme ya da yönlendirme hakkı yoktur. Gazetecilik, gazetecilere bırakılması gereken bir alandır.”
Mustafa Gökhan Tekşen, haberin kamu yararı çerçevesinde yapıldığı ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat talebinde bulundu.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, savunmaların ardından verdiği aranın ardından Asuman Aranca'ya 10 ay hapis cezası verdi ancak hükmün açıklanmasını geri bırakarak cezanın yasal sonuçlarını erteledi.




