Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve beraberindeki heyetle yaptığı görüşmede ikili ilişkilerin geleceğine dair bir mesaj iletti. Joseph Avn, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi ve bekleyen konuların çözümü için öncelikle ortak komiteler kurulması gerektiğini vurguladı.
Avn ikili ilişkilerin ilerlemesi için atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
* Anlaşmaların Gözden Geçirilmesi: İki ülke arasında akdedilen mevcut anlaşmaların gözden geçirilmesi, incelenmesi ve değerlendirilmesi kaçınılmazdır.
* Diplomatik Canlanma: Suriye'nin Lübnan-Suriye Yüksek Konseyi'ni askıya alma kararının ardından diplomatik ilişkilerin yeniden canlandırılması gerektiğini belirtti.
* Yeni Büyükelçi Beklentisi: Şam ve Beyrut'taki büyükelçilikler aracılığıyla tüm konuları takip edecek yeni bir Suriye büyükelçisinin Lübnan'a atanmasını beklediklerini ifade etti.
Avn, iki kardeş ülkenin çıkarlarının her şeyin üstünde tutulması gerektiğini belirterek, çözülmesi gereken temel sorunları kara ve deniz sınırları, doğalgaz boru hattı ve tutuklular meselesi olarak sıraladı.
Joseph Avn, Esad Hasan Şeybani aracılığıyla selamlarını ilettiği Suriye’de yönetime el koyan silahlı Radikal İslamcı örgüt Heyetü Tahrir Şam(HTŞ) Lideri Muhammed Culani’yi Lübnan’a davet ettiğini yineledi.
SAHTE PASAPORT KRİZİ
HTŞ yönetimindeki Suriye’nin Lübnan Büyükelçiliği, 29 Aralık 2024 tarihinde konsolosluk çalışmalarının “ikinci bir emre kadar” askıya alındığını duyurmuş fakat gerekçe açıklamamıştı.
Kararın önceki Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iki akrabasının Beyrut Havalimanı’nda tutuklanmasının ardından alındığı öne sürülmüştü.
Cumhurbaşkanı Aoun'un ilişkilere dair olumlu mesajlarının ardından Suriye cephesinden şaşırtıcı bir gelişme yaşandı. Suriye'nin Lübnan Büyükelçiliği, HTŞ’nin geçici yönetiminin Dışişleri Bakanlığı emriyle konsolosluk çalışmalarının "ikinci bir emre kadar" askıya alındığını duyurdu, ancak askıya alma nedenini açıklamadı.
Lübnanlı güvenlik yetkilileri, pasaport krizinden kaynaklanan kararın, söz konusu pasaportların büyükelçilikte taklit edildiği şüphesiyle verildiğini iddia etti. Aynı yetkililer, İsviçre'de savaş suçlarıyla suçlanan Rıfat Esad'ın ise bir gün önce gerçek pasaportuyla uçtuğunu ve durdurulmadığını da ekledi.