Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu.
Tuncer Bakırhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki(TBMM) Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarına dikkat çekerek, bu yasama yılının “Türkiye tarihinin çözüm yılı” olması çağrısında bulundu ve çözüm sürecinde Abdullah Öcalan'ın dinlenmesi gerektiğini savundu.
Komisyonun şimdiye kadarki toplantılarında eski TBMM başkanları, hukukçular ve ailelerin ortak vurgusunun “Çözüm olmalı, ölümler sona ermeli” olduğunu belirten Bakırhan, komisyonun kritik bir adım daha atmasını talep etti:
“Komisyonun son bir dinleme daha yapması gerekiyor. Sayın Öcalan'ı da dinlemesi gerekiyor. Sayın Öcalan konuştukça çözümün zemini güçleniyor. Son 40 yılda ne zaman Sayın Öcalan konuştuysa Türkiye'de çözüm, barış, diyalog ve müzakere gündeme geldi.”
Tuncer Bakırhan Bakırhan, 100 yıllık bir meselenin çözümünü konuşurken "ürkek olunmaması" ve Öcalan'la görüşmenin bir tabuya çevrilmemesi gerektiğini ifade etti.
“İLK MECLİS KADAR ÖNEMLİ”
Bakırhan, mevcut yasama yılının önemini vurgulayarak, bu dönemi "ilk Meclis kadar önemli" olarak nitelendirerek, “Kimse unutmasın ki, bu Meclis'in omuzlarında bir yılın değil, 100 yıllık geleceğin tarih sorumluluğu duruyor.... Demokratik müzakereyle demokratik Cumhuriyeti inşa etme göreviyle Meclisimiz karşı karşıyadır. Gelin, bu yasama yılını Türkiye tarihinin çözüm yılı yapalım diyoruz” ifadelerini kullandı.
Tuncer Bakırhan ayrıca, eski Halkların Demokrasi Partisi(HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobani davasında yargılanan arkadaşların serbest bırakılması için TBMM’den adım atılmasını beklediklerini söyledi.
GEÇİŞ YASASI VE ANADİLDE EĞİTİM
“DEM Parti ne istiyor?” sorusuna yanıt veren Bakırhan, partisinin somut taleplerini sıraladı:
* Anayasal Yurttaşlık: Herkesi kapsayan anayasal bir yurttaşlık.
* Hukuk: Keyfi rejimi değil, hukukun üstünlüğünü.
* İrade: Kayyımların değil, iradenin esas alınması.
* Temel Haklar: Anadilde eğitim hakkı ve yerelin sözünün duyulduğu bir demokrasi.
* Geçiş Dönemi Yasası: Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere temel yasalarda düzenlemeler, “Hakikat, adalet ve onarım eksenli bir geçiş dönemi yasasıyla” yola devam edilmesi.
GAZZE’DE MEŞRU TALEPLER ÇAĞRISI
Gazze'de ilan edilen ateşkesi hayat kurtarıcı bir gelişme olarak karşılayan Bakırhan, kalıcı barış için Filistin halkının meşru taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguladı:
“Her ateşkeste hayatlar da kurtuluyor. Ama hepimiz biliyoruz ki, ateşkes tek başına barış değildir. Kalıcı barış için adil, kapsamlı bir çözüm şarttır. Barışın kalıcı olabilmesi için de Filistin halkının haklı, meşru talepleri karşılanmalıdır.”
SURİYE'DE ARABULUCULUK ÇAĞRISI
Bakırhan, SDG (Suriye Demokratik Güçleri) Genel Komutanı Mazlum Abdi'nin, askeri heyetin entegrasyon süreci için yakında Şam'a gideceğini duyurmasını “son derece önemli” olarak nitelendirdi.
Bakırhan, Suriye Geçiş Hükümeti'nin Kürtlerin bu yapıcı tutumuna karşılık vermesi gerektiğini belirtirken, Türkiye yönetimine ise cesur adımlar atma çağrısı yaptı:
“Türkiye, Kuzeydoğu Suriye Yönetimi ile doğrudan siyasi temaslarda bulunmalıdır. Geçici Şam Hükümeti’yle görüşüyorlar. Türkiye yönetimi siyasi olarak Kuzeydoğu Suriye Özerk Yapısı’yla da görüşmelidir.”
Bakırhan ayrıca, “Nusaybin Sınır Kapısı’nı da açarak tarihsel bir adım atabilir. Bu, Türkiye’ye olan güveni de pekiştirir” ifadelerini kullandı. Bakırhan, Şam’da yönetime el koyan cihatçılarla SDG’nin yönettiği Özerk Yönetim arasındaki müzakerelerde yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini ekledi.