Gündem

"Bu gece değişiklik olabilir" Can Ataklı Erdoğan'ın sessizliğinin perde arkasını yorumladı!

TÜSİAD'ın "sistem çöktü" çıkışı Erdoğan'ı köşeye sıkıştırdı. Ekonomideki kriz ve siyasi çalkantılar derinleşiyor.

TÜSİAD’ın “sistem çöktü” açıklaması, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar çevrelerinde büyük rahatsızlık yarattı. TELE1’de Can Ataklı, bu açıklamaların önemine dikkat çekerek, TÜSİAD’ın ekonomi ve hukuk politikalarına yönelik eleştirilerinin iktidarı zor durumda bıraktığını vurguladı.

TÜSİAD VE MÜSİAD ARASINDAKİ EKONOMİK GÜÇ FARKI

Can Ataklı, TÜSİAD’ın üye yapısı konusunda yanlış bilinenleri düzeltti. “TÜSİAD'ın 580 üyesi var ama 4500 şirket bu üyelerin yönetiminde. Yani 4500 kişi değil, büyük ekonomik yapılar söz konusu” dedi. MÜSİAD’ın 14.000’den fazla üyesi olduğunu belirterek, TÜSİAD’ın buna rağmen kurumlar vergisinin yüzde 5’ini tek başına ödediğini ifade etti. TÜSİAD’ın ekonomik ağırlığının TOBB ve MÜSİAD ile kıyaslanamayacağını vurguladı.

TÜSİAD’IN HUKUK VE EKONOMİ ELEŞTİRİLERİ

TÜSİAD, iktidarın ekonomi ve hukuk politikalarını hedef aldı. Kayyım atamalarının yanlış olduğunu, gazetecilerin tutuklanmasının kabul edilemeyeceğini ve siyasi parti liderlerinin hakaret suçundan hapse atılmasının hukuk devletine zarar verdiğini belirtti. Ayrıca, atanmışların üstünlüğünü koruma çabasının demokrasiye darbe vurduğunu ifade etti.

Can Ataklı, bu eleştirilerin Erdoğan ve çevresi tarafından ciddiye alınmadığını belirtti. Ancak TÜSİAD’ın “sistem çöktü” ifadesini kullanmasının, doğrudan ekonomi yönetimine ve devlet düzenine bir meydan okuma olduğunu vurguladı. The Economist’in de benzer yorumlar yapması, Erdoğan cephesinde tedirginlik yarattı.

TÜSİAD’IN KÜRESEL GÜCÜ VE İKTİDARIN KORKUSU

Can Ataklı, TÜSİAD’ın yalnızca Türkiye’de değil, küresel ekonomide de güçlü bir etkisi olduğunu belirtti. “TÜSİAD, dünya ile entegre olmuş büyük şirketleri temsil ediyor. MÜSİAD ve TOBB gibi yapılarla kıyaslanamaz” dedi. Erdoğan’ın TÜSİAD üyelerine yönelik baskılarının, uluslararası çevrelerin Türkiye’ye bakış açısını değiştirmeyeceğini ifade etti. “TÜSİAD konuşuyor ama asıl mesajı Batı dünyası alıyor” dedi.

GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE EKONOMİK ÇARPILIK

Can Ataklı, iş insanı Abdullah Kiğılı’nın açıklamalarını örnek göstererek, ekonomideki gelir dağılımının bozulduğunu vurguladı. Kiğılı’nın, “Lüks markalarımda satış artıyor ama orta ve alt segmentte büyük düşüş var” dediğini aktardı. Ataklı, bu durumun toplumdaki ekonomik uçurumu gözler önüne serdiğini belirtti.

Elektronik, beyaz eşya ve otomobil sektörlerinde de benzer bir tablo yaşandığını söyledi. “Lüks otomobiller hızla satılıyor ama düşük segment araçların satışları durma noktasına geldi” dedi. Ekonomik politikaların toplumun geniş kesimlerini yoksullaştırdığına dikkat çekti.

ERDOĞAN’IN POLİTİKALARINDA ÇÖZÜLME VE PASİFLİK

Can Ataklı, Erdoğan’ın son dönemde dış politikada pasif kaldığını belirtti. Gazze konusunda sessiz kaldığını, PYD’ye karşı eski sert tavrını yumuşattığını ve Suriye konusunda etkisini kaybettiğini ifade etti. “Erdoğan artık sadece ‘Silahlar bırakılacak’ diyor ama nasıl ve kime bırakılacağı belli değil” dedi.

TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKADA İZOLE OLMASI

Ataklı, Türkiye’nin uluslararası arenada giderek yalnızlaştığını belirtti. “Suudi Arabistan, Rusya-Ukrayna savaşında ve Suriye meselesinde en etkili aktör haline geldi” dedi. Türkiye’nin Gazze, Suriye ve uluslararası diplomasi alanlarında devre dışı kaldığını ifade etti.

AKP İÇİNDE ÇALKANTILAR VE OLASI KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ

AKP içinde huzursuzlukların arttığını belirten Ataklı, “Ankara’da kabine değişikliği konuşuluyor. Hatta bu gece bile olabilir” dedi. İktidar içindeki güç dengelerinin hızla değiştiğine dikkat çekti.

TÜSİAD’IN ÇIKIŞI VE ERDOĞAN’IN HAREKET ALANININ DARALMASI

TÜSİAD’ın “sistem çöktü” açıklaması, Erdoğan ve iktidarın üzerindeki baskıyı artırdı. Ekonomideki çarpıklıklar, gelir dağılımındaki adaletsizlikler ve dış politikadaki yalnızlaşma, Erdoğan’ın manevra alanını daraltıyor. AKP içindeki çözülmeler ve uluslararası baskılar, iktidarın geleceği üzerinde ciddi soru işaretleri yaratıyor.