CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Devlet Denetleme Kurulu (DDK), TMSF ve EÜAŞ düzenlemelerini içeren torba kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı. "Bu yetkiler otoriter rejimi güçlendirme çabasıdır" dedi.
CHP’DEN ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURU
CHP, 4 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren torba kanunun iptali için harekete geçti. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, söz konusu düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını ifade etti.
Emir, DDK ve TMSF’ye tanınan yetkilerin otoriter yönetimi pekiştirme amacı taşıdığını söyledi. "Bu kanunla DDK’ya olağanüstü yetkiler tanınıyor, yargı organları devre dışı bırakılıyor. TMSF üzerinden özel sektör kuruluşlarına el koyma tehdidi oluşturuluyor" şeklinde konuştu.
"KAMU VE ÖZEL SEKTÖRÜ TESLİM ALMA OPERASYONU"
Muhalefet, torba kanunun kamu kurumlarını, özel şirketleri ve STK’ları kontrol altına almak için bir araç olarak kullanılacağını belirtiyor. DDK'ya verilen yetkilerin keyfi şekilde kullanılabileceği ve muhalefet belediyelerine yönelik operasyonların önünü açacağı değerlendiriliyor.
TMSF düzenlemesiyle birlikte, "İktidara mesafeli özel sektör şirketlerinin mal varlıklarına el koyma yetkisi getirildiği" belirtiliyor. "Şüphe" gerekçesiyle şirketlerin TMSF’ye devredilebileceği eleştirileri gündemde.
CHP: "AYNI TEKLİFİ YİNE MECLİS’E GETİRDİLER"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, bu kanun teklifine daha önce de sert tepki gösterdiklerini belirtti. Emir, şunları söyledi:
"O zaman geri çekmek zorunda kaldılar. Ama birkaç hafta sonra hiçbir şey olmamış gibi aynı düzenlemeyi tekrar getirdiler. Bu, siyasi ahlak açısından kabul edilemez. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce iptal ettiği maddeleri küçük değişikliklerle tekrar sunuyorlar. Anayasa tanımaz bir anlayışla hareket ediyorlar."
"DEVLETİN DENETİM MEKANİZMASI ÇÖKERTİLDİ"
Murat Emir, AKP iktidarının devletin tüm kurumlarını etkisiz hale getirdiğini ifade etti. Emir, şu değerlendirmeyi yaptı:
"AKP, devletin denetim mekanizmalarını çökertti. Bakanlıkların ve başbakanlığın teftiş kurulları artık işlevsiz. Kamu kurumlarında hukuka uygun denetim yapılmıyor. Şimdi ise Devlet Denetleme Kurulu’nu olağanüstü yetkilerle donatıyorlar."
DDK, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir kurum olarak doğrudan Erdoğan’a hesap veriyor. Emir, verilen yetkilerin ne anlama geldiğini şöyle açıkladı:
"Denetçiler, gerektiğinde kamu görevlilerini açığa alabilecek. Hem idari hem de yargı yetkisi kullanabilecekler. Hukuk devletinde böyle bir şey kabul edilemez."
"AYM’DEN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI BEKLİYORUZ"
CHP, Anayasa Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma talebiyle de başvuracak. Emir, "Telafisi imkansız zararlar doğurabilecek bir yasa var ortada. AYM'den yürütmeyi durdurma kararı bekliyoruz" dedi.
Torba kanunda tartışmalı "etki ajanlığı" düzenlemesi de yer alıyor. CHP, bu düzenlemenin düşünce ve ifade özgürlüğünü yok edeceğini savunuyor. Emir, "Bu yasa Türkiye’deki korku iklimini büyütecek" değerlendirmesinde bulundu.
TORBA KANUNUN DETAYLARI
Resmi Gazete’de yayımlanan kanun, DDK ve TMSF’ye geniş yetkiler tanıyor. Yeni düzenlemeye göre:
- DDK üyeleri ve denetçileri kamu görevlilerini görevden uzaklaştırabilecek.
- Denetçiler, soruşturma yaparak kurumlarla doğrudan yazışma yetkisine sahip olacak.
- TMSF, "şüphe" gerekçesiyle şirketlerin yönetimini devralabilecek.
- Şirketlerin genel kurulları TMSF tarafından yönetilecek.
Muhalefet, bu yetkilerin "keyfi uygulamalara açık" olduğunu ve iktidarın kendisine muhalif kurumları sindirme aracı olarak kullanılacağını belirtiyor. CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı başvurunun nasıl sonuçlanacağı merak konusu