Konda Araştırma tarafından Ekim 2024’te 6137 kişiyle yapılan saha çalışması, Türkiye’de bulaşık makinesi sahipliğinin dikkat çekici biçimde arttığını ortaya koydu. 2008 yılında yalnızca yüzde 37 olan sahiplik oranı, şu anda yüzde 88’e ulaşmış durumda.
TEKNOLOJİK CİHAZLARDAKİ ARTIŞ YAŞAM TARZINI YANSITIYOR
Araştırma verilerine göre bulaşık makinesi artık lüks tüketim aracı değil, gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bu artış, yalnızca teknolojik erişimin yaygınlaştığını değil, aynı zamanda hanelerdeki sosyoekonomik dönüşümün de derinleştiğini gösteriyor. Hanelerin büyük çoğunluğu artık bulaşık yıkama işini makinelere devretmiş durumda.
HANE İÇİ EMEK DAĞILIMINA DAİR İPUCU VERİYOR
Araştırmada yalnızca niceliksel bir artış değil, kültürel bir dönüşümün de izleri yer alıyor. Konda Araştırma bu bulgunun hane içi iş bölümüne dair veri sunduğunu belirtti. Açıklamada, “Bulaşık makinesi sahipliği, hane içindeki emeğin organizasyonuna ve toplumsal cinsiyet rollerine dair ipuçları taşımaktadır” değerlendirmesi yapıldı.
2008 YILINDAKİ ORAN YÜZDE 37 İDİ
Karşılaştırmalı veri, Türkiye’de 2008 yılında yalnızca her 100 haneden 37’sinde bulaşık makinesi bulunduğunu gösteriyor. Aradan geçen 16 yılda yaşanan bu büyük artış, teknolojik donanımın erişilebilirliğinin ve toplumsal ihtiyaçların yön değiştirdiğini düşündürüyor.
YAŞAM TARZLARINDAKİ DEĞİŞİMİ GÖSTEREN BİR GÖSTERGE
Konda Araştırma tarafından “Hayat Tarzları” başlığıyla yayımlanan bu veri seti, ev içi tüketim kalıplarının zaman içindeki değişimini görünür kılıyor. Şirket, bu tür göstergelerin yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda politik, sınıfsal ve kültürel dönüşümlere dair okunabileceğini vurguladı.