Gündem

Can Ataklı: Erdoğan Ekrem İmamoğlu'ndan değil kötü finalden korkuyor

CHP’li belediyelere yine operasyon düzenlendi. Seçim öncesi baskı mı, yoksa daha büyük hamlelerin başlangıcı mı?

Gazeteci Can Ataklı, CHP'li belediyelere sabah saatlerinde düzenlenen operasyonları değerlendirdi. Kartal, Ataşehir, Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu belediyelerinde başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin gözaltına alındığını belirten Ataklı, AKP’nin seçim öncesinde CHP’yi itibarsızlaştırma planı yürüttüğünü söyledi.

“TERÖR” GEREKÇESİYLE OPERASYON

Can Ataklı, operasyona gerekçe olarak "terör bağlantısı" iddiasının öne sürüldüğünü hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

"Tabii işin içine 'terör' girince her şeyin rengi değişiyor. AKP’nin çıkardığı yasalarla her şey farklı bir şekilde ele alınıyor. Belediyelere kayyım atanması da dahil her şey mümkün."

Gözaltına alınan isimlerin belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri olduğunu vurgulayan Ataklı, operasyonun ilerleyip ilerlemeyeceğinin belirsiz olduğunu belirtti.

AKP'NİN “TURBUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE” PLANI

Operasyonun tesadüfi olmadığına dikkat çeken Ataklı, iktidarın CHP’yi hedef alan sistematik bir saldırı sürecini devreye soktuğunu söyledi.

"Düne kadar CHP'ye yönelik sistematik bir saldırı vardı. Dün sabah CHP’ye soruşturma açıldı, bugün belediyelere 'terör' soruşturması başlatıldı. Bu neyin habercisi? Bana göre sona gidişin habercisi. AKP panik halinde. Köşeye sıkışmış bir kedi misali her tarafa tırmalama operasyonu yürütüyor."

Ataklı, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce kullandığı "Turbun büyüğü heybede" sözünü hatırlatarak, bunun CHP’ye yönelik baskıların artacağının işareti olduğunu vurguladı.

ESENYURT VE BEŞİKTAŞ OPERASYONLARI HATIRLATMASI

Son yıllarda CHP’li belediyelere yapılan müdahaleleri hatırlatan Ataklı, Esenyurt Belediyesi’ne yapılan operasyona da değindi.

"Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in 9 yıl önce PKK’nın Avrupa kanadından biriyle yaptığı telefon görüşmeleri gündeme getirildi. Ama o dönemde iktidar ‘açılım’ sürecini yürütüyordu. Bu unutulmuş görüşmeler şimdi tekrar raftan indirildi. Sabahın köründe evi basıldı, belediyesi arandı, etraf abluka altına alındı. Sonrasında ne oldu? Hemen kayyım atandı."

Aynı süreçte Beşiktaş Belediyesi’ne de "yolsuzluk" gerekçesiyle baskın yapıldığını hatırlatan Ataklı, operasyonların yalnızca belediye başkanlarını değil, CHP’yi de hedef aldığını belirtti.

CHP’YE KURULTAY OPERASYONU

Ataklı, CHP içindeki kurultay sürecinin de iktidar tarafından hedef alındığını vurgulayarak, Bursa'daki bir il başkanının kurultayda "delege rüşveti" iddiasıyla yaptığı suç duyurusunun raftan indirilmesini örnek gösterdi.

"Bu suç duyurusu unutulmuştu. Ama şimdi CHP’ye yönelik kurultay soruşturması başlatıldı. Erdoğan’ın 'turbun büyüğü heybede' sözü burada da kendini gösteriyor."

“CHP’Yİ KİRLETMEK İSTİYORLAR”

Ataklı, operasyonların asıl amacının CHP'yi yıpratmak olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Burada mesele İmamoğlu’nun önünü kesmek değil, CHP’yi kirletmek. AKP'nin bulaşmadığı yolsuzluk, ihale vurgunu, adam kayırma, hukuksuzluk kalmadı. Ama hiçbir savcı harekete geçmiyor. Yargıyı sopa gibi kullanıyorlar. Ancak CHP için her soruşturma anında başlatılıyor."

CHP’nin iç çekişmeleri bırakıp, iktidarın "milli irade" söylemini elinden alması gerektiğini belirten Ataklı, aksi takdirde operasyonların devam edeceğini ifade etti.

CHP'YE UYARI: MEŞRUİYET MÜCADELESİ BAŞLATILMALI

Ataklı, CHP’nin içine düştüğü tartışmaları bırakıp, meşruiyet krizi üzerine yoğunlaşması gerektiğini belirterek şu sözleri kullandı:

"CHP’nin önündeki en büyük hata, kendi iç çekişmelerine odaklanmasıdır. Erdoğan’ın korktuğu şey İmamoğlu ya da Mansur Yavaş değil, kötü bir finalle gitmektir. CHP’nin bu oyuna gelmemesi ve acilen adaylık tartışmalarını bırakıp, meşruiyet krizini gündeme taşıması gerekiyor."

CHP’nin operasyonlara karşı nasıl bir tepki vereceğinin belirleyici olacağını vurgulayan Ataklı, "Eğer muhalefet bu operasyonlara karşı birleşik bir mücadele hattı oluşturmazsa, bu süreç daha da derinleşecektir. Turbun büyüğü heybede!" dedi.